Gözümüzü yoldan ayırmayalım

Bizler gibi her hakkını taştan çıkaranlar, temel varlık hakkı için dahi büyük kavgaları göğüsleyenler, gözünü yoldan ayırmadığı müddetçe kazanırlar. Bunu deneyimlerimizden, kazandığımız ve kaybettiğimiz durumlardan biliyoruz

Figen Yüksekdağ

Seçime geri sayım hızlandıkça siyasi iktidarın öfkesi, saldırganlığı da artıyor. Şaşırıyor muyuz; hayır…

2015’ten bu yana seçim dönemlerinde her türlü şiddet, komplo, darbe ve sahtekârlığı gördük. Düşmanlık, nefret ve ahlaka mugayir ne varsa saçıp döktüler ortaya. Her şey HDP ve demokratik siyasetin yükselişini durdurmak ve yaşlanmış hakim statükonun ömrünü uzatmak içindi.

Siyasi iktidar sona gelip dayandı. Yeni başlayanı ise faşizme boyun eğmeyenler, emek ve özgürlük yolundan ayrılmayanlar temsil ediyor. Rahat koltuklarını, şatafatlı saraylarını, hanedan yaşamlarını bırakıp gitmemek için başvurdukları şiddet provokasyon, yalan ve kirli operasyonlar bu sefer yetmeyecek

Ama ne yaptılarsa HDP ve HDK’de ifadesini bulan birleşik antifaşist cephenin ilerleyişine ket vuramadılar. Bugün Yeşil Sol Parti çatısı ile Emek ve Özgürlük İttifakı kapsayıcılığında somutlaşıyor bu ilerleyiş. İçimize sineni sinmeyeni, eksikliği ve fazlasıyla yine iktidarın dengesini bozan, nevrini döndüren üçüncü cephe siyaseti oluyor. Tayin ediciliği arttıkça her taraftan uğradığı saldırıların, sataşmaların, güçten düşürme operasyonlarının sayısı, katsayısı da artıyor.

Kurulan cephenin, giden yolun sağlamlığı, berraklığı tam da böyle zamanlarda sınanır, zayıf noktaları böyle anlarda ortaya çıkar ve istenirse bu zayıflıkları güçlendirmenin fırsatına dönüşür. Şimdi ağır ateş altında da olsa bu süreçten güçlenerek, kazanarak çıkmanın koşulları pekişiyor.

Yeter ki gözümüzü yoldan ayıramayalım. Emek ve Özgürlük kuvvetlerinin oluşturduğu mücadele cephesi ve yürüdüğü üçüncü yol, seçim anı kadar ötesine de uzanacak kapsamdadır. 15 Mayıs sabahı tozpembe bir hayata uyanamayacağımıza göre, şu an yarına nasıl hazırlandığımız, zorlu görevlerin üstesinden gelerek kendimizi ne düzeyde örgütlediğimiz belirleyici olacak.

Öncelikle AKP-MHP iktidarı ve onların karanlık ittifakının topyekûn saldırıları karşısında dengemizi bozmadan, güç tazeleyerek enerjimizin verimini en yüksek seviyeye çıkararak ilerleyeceğiz. Başta da vurguladığımız gibi bu konuda engin bir deneyime, birikime ve toparlama kapasitesine sahibiz. Ancak günlerin, saatlerin kritik olduğu önem taşıdığı, seçimin son etabına geldik ve bu güç seferberliğinde limiti aşmak anlamına geliyor.

Her sandık başında, sürecin her anında yeni yaşam gönüllülerinin seferberliğiyle kazanabiliriz. Seçimi halklarımızın, kadınların, gençlerin, sömürüye ve zulme maruz kalan bütün yurttaşların birleşik anti-faşist duruşu ve hareketi tayin edebilir

Kitlesel tutuklamaların örgütlenmeyi bozma amaçlı nokta operasyonların tek amacı var: Biri siyasi darbe daha! Gidici olduğunu gören iktidar sözcülerinin, sandıktan aleyhlerine çıkacak sonucu siyasi darbe ilan etmesi ironik olduğu kadar yalanda, manipülasyonda hangi seviyeye geldiklerini de gösteriyor. Son 8 yılda ki bütün seçimleri kazanımlarını açık siyasi darbeye borçlu bir iktidarın gerçeklik algısından koparak, gerçek seçim sonuçlarını darbe sayması artık kimseyi şaşırtmıyor.

Karşımızda patlayan bombalar, OHAL yönetimi, belediyelere kayyum darbesi, milletvekili tutuklamaları, sınır ötesi savaş ve nefret kampanyaları eşliğinde “seçim almaya” alışmış bir iktidar var. Bugün alıştığı yöntemlerin bazısı aşınıp hükmünü yitirmişse de demokratik siyasete saldırıda hala sınır tanımıyor. Seçim stratejisinin ana doğrultusunu bunun üzerinden kuruyor. Yeşil Sol ve Kürtleri şeytanlaştırmayı millet ittifakı gibi farklı muhalif kesimlerle rekabetin aracı olarak kullanıyor.

Yine HDP Yeşil Sol Parti’ye kapsamlı saldırılarla öne çıkan bir siyasi darbe ortamı…

#Gözümüzü #yoldan #ayırmayalım

EN SON EKLENENLER