‘15 Temmuz muğlak, 20 Temmuz nettir’

Türkiye’nin bir yıldır üzerindeki muammayı çözemediği 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin tartışmalar sürüyor. 15 Temmuz öncesi ve sonrası birbiriyle bağlantılı “çoklu” darbe süreci, şimdi OHAL ve KHK düzeniyle devam ediyor. MAZLUMDER eski Genel Başkanı Ahmet Faruk Ünsal, “15 Temmuz muğlak ama 20 Temmuz darbesi nettir” dedi.

15 Temmuz darbe girişiminin üzerinden tam bir yıl geçti. Bir yıl önce 15 Temmuz’da saat 21.05’te Ankara’da yaşanan olağanüstü hava hareketliği ve ardından saat 21.15’te Boğaziçi Köprüsü’nün askerler tarafından tutulmasıyla Türkiye’nin haberdar olduğu darbe girişimine ilişkin bir yıldır netleşmeyen ve muğlakta kalan çok sayıda soru işareti varlığını sürdürüyor.

DARBEYE GİDEN SÜREÇ

Türkiye en az 249 insanın hayatını kaybettiği darbe girişimine ilişkin soru işaretlerini aydınlatmaya çalışırken, darbeye giden süreçte en az darbe süreci kadar önemli bir yer teşkil ediyor. Türkiye ve AKP hükümeti önce 7 Haziran’da ortaya çıkan halk iradesini hiçe sayarak, darbenin hedeflerinden biri olan “demokratik süreçleri” bitirmek yönünde adım attı. Ardından 24 Haziran 2015 tarihinde Kürt kentlerine yönelik savaş süreci başlatıldı. Bu aynı zamanda darbeye giden koşulların oluşmasını da beraberinde getirdi.

Darbeyi gerçekleştirmek için uçuş yasağı olmasına rağmen Silopi’den Ankara’ya gelen ve Özel Kuvvetler Komutanlığında yönetimi ele geçirmeye çalışan Semih Terzi ile Ömer Halisdemir’e onu öldürten Zekai Aksallı’nın bu savaşta yer alan isimler olarak ön plana çıkmaları bu açıdan dikkat çekiyor. Sahada Kürtlere karşı savaştırılan Terzi ve Aksakalı arasındaki iktidar mücadelesinin Ankara’ya kadar darbe süreci olarak yansıması da bu tarihsel döngüyü açığa çıkarıyor. Bu anlamıyla sivil siyasete yönelik yürütülen ve HDP tarafından “darbe süreci” olarak nitelendirilen gelişmeler bir başka darbeyi de mayalamaya başladı.

ÖCALAN’IN UYARILARI

PKK Lideri Abdullah Öcalan da, darbeden 19 ay önce hükümeti, bir darbe planlandığı üzerinden şu sözlerle uyarmıştı: “Mevcut savaş tarzı da buna yol açıyor. İşte 6-7 Ekim’de ortaya çıktı. Ben mektup yazmasam darbe olacaktı. Hiçbiriniz bunun farkında değildiniz. Bırakın kırk kişiyi, sınırsız ölümler yaşanacaktı. Selahattin de bu işin bilincinde değildi. Dürüstlüğünden hiç şüphem yok, ama doğru algılayıp güçlü refleks gösterme konusunda yetersizlikler var. Onu da götüreceklerdi. Darbe çarkı daha amansızca yürütülüyor. Paris’teki suikast onunla ilişkili. Hollanda, Esad konusunda Türkiye’yle ortak hareket etmiş. Bu eylem Hollanda’yı bu anlamda geri çekme, Türkiye’yi yalnızlaştırma operasyonudur. AKP’ye yönelik darbe mekaniğinin de işlediğinin göstergesidir. Adnan Menderes örneğini vermiştim daha önce. Darbe oluncaya kadar neler olup bittiğinin farkında değildi. Kendisine darbe hazırlandığı söylenince ‘Benim orduma nasıl böyle bir suçlama getirirsiniz?’ demişti. Farkına vardığında çok geç olmuştu.

ÖCALAN’DAN HÜKÜMETE: SİZİ DE YARGILARLAR

Bu Aşme meselesine değineceğim. Bunlar dışarıda olduğu gibi içerde de müthiş bir hazırlık yapıyorlar. Ergenekoncuların hepsi bırakıldı. Yeni Vatan Partisi’nde olanlara bakın. Beni yargılayanlar orada. Atilla ve benzerleri orada. Darbe mekaniği devrededir, görmeleri lazım. Darbeciler ‘Anti- cumhuriyetçiler cumhuriyeti toprağa gömüyorlar’ diyorlar. Onlara göre toprağa gömen biz oluyoruz. Hükümete deyin sizi de götürecekler, sizi de yargılarlar.”

20 MAYIS DARBESİ

Ancak hükümet bu uyarıları dikkate almadığı gibi darbeye davetiye çıkarmak ister gibi darbenin zeminini oluşturan gelişmeleri tüm hızıyla sürdürdü. Bölgede yürütülen savaş, 7 Haziran seçim sonuçlarını berhava etmek yetmezmiş gibi, darbeden sadece iki ay önce bu kez CHP ve MHP’nin de desteğiyle Kürt vekilleri 1994 yılında olduğu gibi cezaevlerine atmak için 20 Mayıs 2016 tarihinde dokunulmazlıklar kaldırıldı. Bunlar “darbeyi yaratan darbe süreçleri” olarak demokrasi güçleri tarafından eleştirildi.

DARBEDEN SONRA DARBELER

15 Temmuz darbe girişiminden sonra da, darbe sürecini devam ettiren gelişmeler AKP tarafından sürdürüldü. Muhalefet gelinen aşamada onbinlerce kişinin tutuklanmasına, yüzbinlerce kişinin işten atılmasına neden olan 20 Temmuz’u asıl darbe süreci olarak nitelendiriyor. Yine 16 Nisan referandumu ve ortaya çıkan şaibeli sonuçlar, birçok kesim tarafından demokratik düzene karşı geliştirilen bir başka darbe olarak görülüyor. Ayrıca darbeden önce dokunulmazlıkları kaldırılan HDP eş genel başkanları ve milletvekillerinin darbeden sonra 4 Kasım 2016 tarihinde tutuklanması siyasete yönelik yapılan en önemli darbelerden biri olarak kabul ediliyor. Böylece darbe içinde darbelerin yaşandığı, darbenin süreklileştiği bir döneme de girilmiş oldu.

ÜNSAL: 15 TEMMUZ MUĞLAK AMA 20 TEMMUZ DARBESİ NETTİR

AKP eski milletvekili ve MAZLUMDER eski Genel Başkanı Ahmet Faruk Ünsal da bu durumu böyle değerlendiriyor. Aradan geçen 1 yılın sonunda, “15 Temmuz darbesinin biraz daha flulaştığını, muğlaklaştığını” ifade eden Ünsal, “OHAL’in ilan edildiği 20 Temmuz darbe sürecinin ise yarattıkları ve sonuçları itibariyle net olduğunu” dile getirdi. Ünsal, darbe sürecinde örtülmek istenen hususlar olduğuna işaret ederek, bütün teamüllere rağmen darbeyi araştırma komisyonun başkanlık divanının sadece AKP’den oluşmasının da bunun göstergesi olduğunu söyledi. Ünsal, varolan birçok soru işaretine rağmen çelişkilerin daha da derinleştirildiğinin altını çizerek, o yüzden “15 Temmuz’un gittikçe” muğlaklaştığını söyledi. Ünsal, “20 Temmuz darbesi dediğimiz şey, temel hukuk kurallarının paçavra edildiği ve tamamıyla bir tarafa atıldığı keyfi hal uygulamasıdır. O yüzden 15 Temmuz karanlık aydınlatılamadı, ama 20 Temmuz son derece aydınlık ve bir başka darbe sürecidir. Bu darbe süreci maalesef sürüyor” diye konuştu.

Darbeyle mücadele etmenin yolunun birleşik bir toplumsal muhalefetten geçtiğini dile getiren Ünsal, Kemalistlerin, Kürtlerin, Müslümanların barışarak birlikte hareket ederek bu kötü gidişata dur demesi gerektiğini söyledi.

YARIN: 15 Temmuz darbe sürecinin çelişkileri…

Kenan Kırkaya – dihaber

EN SON EKLENENLER