15 yıldır organik tarım yapıyorlar

Kimyasal ürünlere karşı 15 yıldır Bursa’da dededen kalma yöntemlerle organik tarım yaptıklarını belirten Özkan ailesi, “Sağlıklı beslenmek için organik ürün tercih edilmeli” dedi.

Bursa’nın Orhaneli ilçesine bağlı Eskidanışment köyünde organik tarım ile uğraşan Özkan ailesi, hemen hemen her türlü sebze ve meyveyi üretiyor. Kendilerine ait tarlarda üretim yapan Özkan ailesi, organik tarımın önemine değinerek, ürettikleri ürünlerin pazarlarda ciddi rağbet gördüğünü söyledi. 15 yıldır organik tarım yapan Özkan ailesi, gelecek neslin sağlıklı beslenmesi için organik ürünlerin tercih edilmesi gerektiğini belirterek, devlet yetkililerine tarıma gerçek anlamda destek verilmesi gerektiği çağrısında bulundu.

‘SADECE ÇİFTLİK GÜBRESİ’

Bilecik Üniversitesi’nde Ziraat Mühendisliği okuyan ve tatillerde ailesi ile birlikte organik tarım ürüten Kader Özkan, son dönemlerde üretilen tarım ürünlerinde yoğun bir şekilde kimyasal madde kullanıldığını söyledi. Doğal üretim ve organik tarım arasında farkların olduğunu dile getiren Özkan, “Biz dededen kalma tohumları kullanıyoruz çünkü piyasada satılan tohumlar kimyasala uğramış, genetiği değiştirilmiş tohumlar, onlar da sağlıklı ve verimli değil. Üretim aşamasında da sadece çiftlik gübresi kullanıyoruz. İlaç kullanmıyoruz” dedi.

‘ÜRÜNLERİMİZ SERTİFİKALI’

15 yıldır sertifikalı olarak organik üretim yaptıklarını ifade eden Özkan, “Normal tarımda destek yok, organiğe bakış açısı biraz daha farklı ve rağbet görüyor. Ektiğimiz ürünleri gelip inceliyorlar, kullanılan tohum ve üretim aşamasını gözetliyorlar, sürekli bir denetim söz konusu. Üretilen ürün sürekli takip edilip not edilmek ve evraklandırılmak zorunda” diyerek organik tarımın güvenilir bir şekilde tüketilebileceğine vurgu yaptı.

‘ALIM GÜCÜ DÜŞÜYOR’

Türkiye’de tarıma olan desteğin giderek azaldığını dile getiren Özkan, zor koşullarda üretim yapmaya çalıştıklarını söyledi. Her sene mazot ve işçi fiyatlarına zam geldiğine dikkat çeken Özkan, “Geçen sene de aynı oranda ekin ektik fakat mazota gelen zammın etkisi ile kar oranımız ve kazanç oranımız düşmüş durumda. Geçen seneye oranla insanların alım gücü de düştüğü için bizde de satış düşmüş durumda” dedi.

‘DESTEK ALAMIYORUZ’

İktidarın tarıma destek vermemesinin üreticileri zor duruma soktuğunu belirten Özkan, “Üç sene önce tarlamızın yolunun düzeltilmesi için müracaat ettik; ama bir gelişme yok. Ana yolun olduğu yerlerde yollar yapılıyor; ama köy yollarına gelince herhangi bir çalışma yok. İstanbul ve Ankara’da tarım buraya göre biraz daha gelişmiş durumda. Çünkü oralar ile ilgileniliyor. İşçi parası, mazot parası çok fazla, bunlara karşı hiçbir destek yok. Biz tüm bunlar karaşında emeğimizin karşılığını alamıyoruz. Elimizde kalan ürünleri yok pahasına pazarlarda satmaya çalışıyoruz” diyerek emeklerinin çoğu zaman boşa gittiğini ifade etti.

‘BİZ O DESTEĞİ GÖRMEDİK’

Doğduğu topraklarda atadan kalma uygulamalar ile ekim yaptıklarını belirten anne Emel Özkan, tohumların daha verimli olması için önce saksılara ardından toprağa ektiklerini ifade etti. Devlet yetkililerin televizyonlarda sürekli tarıma ve çiftçiye destek primlerinin verildiği yönünde haber ve reklamların döndüğüne dikkat çeken Özkan, “Biz o desteği göremedik bir türlü. Destek sürekli büyük çiftçilere gidiyor, bizim gibi küçük çiftçilere bir destek gelmiyor” diyerek tepkilerini dile getirdi.

‘ÜRETİCİ DEĞİL ARACI KAZANIYOR’

Pazar alanlarında da rant olduğunu ve üreticilerin zor durumda bırakıldığını dile getiren Özkan, “Ürünlerimizi belli başlı pazarlara götürüyoruz. İstanbul Şişli pazarına ben kendim giremiyorum; ama benim ürünlerim satılıyor. Aracı benim ürünlerimi satın alıp pazarda satıyor; ama ben tezgah açmak istediğim zaman Buğday Derneği bana izin vermiyor. Arada aracı olduğu zaman da biz üreticiler bir şey kazanamıyoruz” sözleri ile çoğu zaman emeklerinin karşılığını alamadıklarını belirtti.

Elif Çetiner – dihaber

EN SON EKLENENLER