17 yıl sonra yine bir 19 Aralık!

F tipi cezaevlerine karşı başlatılan ölüm oruçlarına yapılan “Hayata Dönüş Operasyonunda” engelli kalan Barış Kaya, bugün de İzmir Büyükşehir Belediyesi’nden atılan Mahir Kılıç ile birlikte açlık grevinde.

İzmir Büyükşehir Belediyesi Engelli Şubesinde çalışan ve 37 gündür belediye önünde açlık grevinde olan Mahir Kılıç’a destek veren Barış Kaya, “90’lı yıllarda hükumetin yaptığı işkencelerden dolayı mağdur olduk. Şimdi ise aynı zihniyet olan İzmir Büyükşehir Belediyesi işimizi elimizden alarak bizi mağdur etti” dedi.
İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne karşı kadro ve geriye dönük ilave tediye davası açıp kazandıkları için işten atılan işçilerden 37 gündür açlık grevinde olan Mahir Kılıç’a destek vermek için arkadaşları da 2’şer günlük açlık grevine girdi. Açlık grevine giren işçilerden biri de Büyükşehir Belediyesi’ne ait İZELMAN şirketinde 12 yıldır engelli kadrosunda çalışan Barış Kaya. “Hayata Dönüş Operasyonu” adı altında tarihe 19 Aralık Cezaevi Katliamı olarak geçen F tipi Cezaevlerine geçişe karşı tutukluların başlattığı açlık grevlerine Sincan Cezaevi’nden destek veren isimlerden olan Kaya, Sincan’da tutuklulara yapılan müdahalede sakatlandı. Hafıza kaybının yanında bir ayağını da tam olarak kullanamayan Kaya, 1996 yılında girdiği cezaevinden 2001 yılında engelli olarak çıktı. 2005 yılında İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne engelli kadrosundan işçi olarak girdi.
‘HATIRLADIKÇA AYNI GÜNLERİ YAŞIYORUM’
Sosyalist kimliği ile tanınan Kaya, 1996 yılında girdiği cezaevinde ağır işkencelerden geçirildiğini hatırlattı. O dönem gördüğü işkence ve kötü muameleden dolayı engelli kalan Kaya, şimdi ise tüm işçilerin haklarını savunmak için her gün İzmir Büyükşehir Belediyesi önüne gelerek açlık grevinde bulunan Mahir Kılıç’a destek verdiğini söyledi. Yaşamı boyunca sosyalizm için mücadele ettiğini belirten Kaya, cezaevlerinde katliamlara tanıklık ettiğini belirtti. F tipi cezaevlerinde ağır işkencelere karşı mücadele  yürüttüklerini söyleyen Kaya, cezaevlerinde yaşadığı zor dönemleri hatırladıkça tekrar aynı günlere döndüğünü ifade etti.
‘ÜZERİMİZE BASARAK YÜRÜYÜŞ YAPIYORLARDI’
Cezaevine ilk girdiği dönem işkence yapıldıktan sonra herkesin yüz üstü yere yatırıldığını aktaran Kaya, “Ölüm orucunda birçok işkenceye maruz kaldım. Gazlı ve sulu elbiseler ile üç gün ellerim kelepçeli kalmıştı. Ölüm orucunun 60’ıncı günüydü. Beni sırt üstü mahkûm koğuşunda tuttular. Beni daha sonra Ankara Sincan Cezaevine götürdüler. İtfaiye suyuyla üstümüze su atıyorlardı. Kan aşağıya sızıyordu. ‘Ne mutlu Türküm diyene’ sözleriyle JİTEM ve özel tim üstümüze basarak, yürüyüş yapıyordu. Dört yoldaşımızı katletmişlerdi. Ben de ağır yaralanıp 10 gün komada kalmıştım. Tokat’tan özel timler, JİTEM’ciler  gelmişti. Her biri ‘ben döveceğim’ diye birbirleriyle yarışıyorlardı. Bunların hepsi ölüm orucunda yapıldı. Bu şekilde 160 gün Sincan F Tipinde ölüm orucuna devam ettim. Kusmaya başladığımda beni zorla götürdüler hastaneye. O dönem fiziksel olarak birçok hasar oluştuğu için cezaevinden çıktım. Yüzde 64 engelli raporum var. Beyin sinir, hasarı oluştu. Devlet eliyle engelli oldum” dedi.
‘EMEKTEN YANA DAVRANIYORUM’
İzmir Büyükşehir Belediyesinde engelli kadrosunda çalıştığını hatırlatan Kaya, çalışma hayatı boyunca sürekli siyasi görüşlerinden dolayı belediyede farklı alanlara sürgün edildiğini aktardı. Sürekli belediye içerisinde yöneticilerin kendisini ezmeye çalıştığını savunan Kaya, “Park bahçeler alanında haftada dört ayrı bölgeye sürgün edildim. En son Büyük Birlik Partili memurlar tarafından sosyal medyada  ‘Seni alacağız, kaldıracağız ve kötü döveriz’ diyerek tehdit edildim. Yine aynı kişiler tarafından belediyenin teftiş kuruluna şikâyet edildim. Bana sürekli ‘terörist’ diyorlardı. Abdullah Öcalan’ın resimlerini paylaştığım için şikâyetlerle köşeye sıkıştırmaya çalıştılar. İşçiler uzak dursun konuşmasın diye, sürekli işçiler aleyhime kışkırtılıyordu. Sırf eleştirilerimden dolayı üyesi olduğum DİSK’ten atıldım. Mahkeme kararıyla üyeliğe geri döndüm. Bu baskıyla 12 yılı geçirdim. En sonunda ifadeye çağrıldım. Bir süre sonra da işten çıkarıldım. Atılmamın bir diğer nedeni ise politik olmam. İşçiler içerisinde emekten yana, sosyalistler nasıl davranması gerekiyorsa ona göre davranıyorum” sözleri ile yaşadıklarını anlattı.
ÖNCE DEVLET ŞİMDİ DE BELEDİYE; DEĞİŞEN BİR ŞEY YOK
Kanun Hükmünde Kararnameler (KHK) ile ihraç edilen kamu emekçilerinden aldıkları desteğin kendilerini ayakta tuttuğunu belirten Kaya, işten atılma süreçlerini, “Sendika bize davalarımızı geri çekmemiz durumunda kadro alacağımızı söyledi. Ama işten atıldık. Sonra 7 işçiye davalarını geri çekmesi ile beraber işlerine geri dönecekleri sözü verildi. Ama davalarını geri çekenler de işlerine dönemedi. İşçilerin iş güvenliği bir İzmir Büyükşehir Belediyesi başkanının iki dudağı arasında. Belediye başkanı şu anda mevcut iktidar pozisyonunda. 90’lı yıllarda devlet işkence etti ve bizi mağdur etti. Şimdi ise İzmir Büyükşehir Belediyesi işimizi ellerimizden aldı ve bizi mağdur etti. Zihniyet aynı hiç değişmedi. Bizler iş yerlerinde kendi politik tutumumuzu ve sosyalist düşüncelerimizi sonuna kadar savunacağız. Koca bir yangın var. Bir damla suyumuz da olsa o yangını söndüreceğiz ki safımız belli olsun” diye kaydetti.
MA

EN SON EKLENENLER