2012’de Meclis’te, 2017’de mahkemede

Bölgenin en büyük platformu olan DTK’nin faaliyetleri “yasadışı” gösterilerek davalar açılırken, 2012 yılında dönemin TBMM Başkanı Cemil Çiçek’in yeni anayasa yapımı için resmi davetiye gönderdiği ve DTK’nin de davete iştirak ettiği öğrenildi.

Diyarbakır’da 2007 kurulan bölge illerindeki en büyük sivil toplum platformu olan ancak kuruluşundan günümüze kadar yürüttüğü bütün faaliyetleri “Yasadışı” ilan edilerek yönetici ve üyeleri tutuklanan Demokratik Toplum Kongresi’ne (DTK), dönemin TBMM Başkanı Cemil Çiçek imzasıyla 2012 yılında yeni anayasa yazılım sürecine katkı sunması amacıyla davetiye gönderildiği öğrenildi. 2011 kurulan Meclis Anayasa Uzlaşma Komisyonu çalışmaları için görüşlerini sunması için DTK’ye 19 Ocak 2012 tarihinde davetiye gönderildi. Bu tarihte DTK’nin polislerce dinlendiği ortaya çıktı.

ZAMANINDA ‘DEĞERLİYDİ’

Dönemin TBMM Başkanı Cemil Çiçek imzasıyla DTK’ye gönderilen “A.O1.AUK.0.00.00.00-13002/43184” sayılı “Komisyona davet” konulu resmi davetiyede, PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın talimatıyla kurulduğu, örgütlenme olarak “KCK ile özdeşlik gösterdiği”, “Kürdistan’ın çatı yapılanması olduğu” ileri sürülerek bugüne kadar yürüttüğü bütün faaliyetleri “yasadışı” gösterilen DTK için “Değerli kongre” ifadesi kullanılıyor.

DTK’ye gönderilen davetiyede şöyle denildi:

“DEMOKRATİK TOPLUM KONGRESİNE

Hazırlık çalışmalarına başlanan yeni anayasa konusunda görüş ve taleplerinize başvurulması, demokratik katılımın bir gereği olarak görülmektedir. Bu bağlamda Türkiye Büyük Millet Meclisi Anayasa Uzlaşma Komisyonu Meclis binasında, 20.01.2012 tarihinde değerli kongrenizin uygun göreceği temsilci ya da temsilcilerini dinleyecektir. Temsilcilerinizin adlarının yazılı olarak bize bildirilmesi hususunu rica ederim. Bilgi ve takdirlerinize saygı ile.

Dinleyecek Komisyon: TBMM Anayasa Uzlaşma Komisyonu 3 Nolu Alt Komisyon
Dinleme saati: 11.40-12.20
Dinleme yeri: Mermerli Salon”

DTK, davet üzerine Meclis Anayasa Uzlaşma Komisyonu’na iştirak ederek anayasaya ilişkin önerilerini sunmuştu.

AYNI DÖNEMDE DTK POLİSLERCE DİNLENİYORDU

DTK seçilmiş halk delegeleri, milletvekilleri, belediye başkanları, il genel ve belediye meclisi üyeleri, muhtarlar, siyasi partiler, siyasi gruplar, sivil toplum örgütleri ve bölgedeki tüm etnik, dinsel ve mezhep gruplarının temsilcileriyle, akademisyen, aydın ve kanaat önderlerinden oluşan yapısıyla neredeyse tüm bölgenin temsiliyetini kapsayan bir kurum. Bölgenin en büyük sivil toplum platformu olan DTK, 850 delegeden oluşan Genel Kurul, 101 kişilik Daimi Meclis, 21 kişiden oluşan Yürütme (Koordinasyon) Kurulu, 5 kişilik Başkanlık Divanı ve 2 eşbaşkan ile çalışmalarını sürdürüyor. Kürt sorununda demokratik ve barışçıl çözüm için Demokratik Özerkliği savunduğu için DTK, devletin hedefi haline geldi.

Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığının yürüttüğü soruşturma kapsamında DTK’nin 2007-2014 yılları arasında yürüttüğü bütün faaliyetleri, yaptığı toplantılar, çalıştaylar ve paneller ceza yargılamasının konusu haline getirildi. Diyarbakır’daki DTK binası, 2010-2014 yılları arasında alınan teknik ve fiziki takip kararlarıyla 4 yıl boyunca polisler tarafından dinlenerek burada yapılan toplantı ve görüşmeler kayıt altına alındı. Bu toplantılara katılan milletvekillilerinin telefonları da dinlendi. DTK binasında ziyaret eden yüzlerce kişinin telefonları dinlendi. Teknik takip ve dinleme kararı veren hakimler, soruşturmayı yürüten savcı ile polislerin Gülen hareketi ile ilişkileri olduğu için ihraç edildi.

DTK’NİN TOPLANTILARINA KATILAN SEÇİLMİŞLERE DAVA AÇILDI

Bütün faaliyetleri “yasadışı” gibi gösterilen DTK’nin toplantılarına katıkları, çalışmalarında yer aldıkları ve yöneticisi oldukları gerekçesiyle yüzlerce Kürt siyasetçi gözaltına alındı ve tutuklandı. Haklarında onlarca yıl hapis istemiyle dava açıldı. Kongrenin doğal üyesi olan seçilmişlerde özellikle yargının hedefi haline geldi. HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ, DBP Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel, HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Aysel Tuğluk, KJA Sözcüsü Ayla Akat Ata, HDP Milletvekilleri İdris Baluken, Nursel Aydoğan, Sırrı Süreyya Önder, Altan Tan, eski milletvekilleri Halil Aksoy, Emine Ayna, Kürt siyasetçiler Seydi Fırat, Cafer Kan, Edip Yaşar, Cabbar Leygara, Abdulbaki Karadeniz, Ramazan Özbek, Halis Bilen ve Mehmet Baysal, Mardin Belediye Eş Başkanı Ahmet Türk, Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Gültan Kışanak ve Fırat Anlı, Kayapınar Belediye Eş Başkanı Mehmet Ali Aydın hakkında, DTK binasına gittikleri, toplantılarına katıldıkları ya da buradaki toplantılarda isimleri geçtiği için haklarında dava açıldı.

DTK’nin çalıştaylarına davet ettiği sivil toplum kuruluşu yöneticileri hakkında da dava açıldı.

‘KCK İLE ÖZDEŞLİK GÖSTERİYOR’

DTK soruşturmaları sonucunda tutuklanan Kürt siyasetçiler hakkında hazırlanan iddianamelerde, DTK’nin karar alma organları olan genel kurul, daimi meclis, başkanlık divanı ve komisyonlarda görev alan Kürt siyasetçileri yaptığı bütün demokratik ve legal faaliyetleri suçlama konusu yapıldı. Savcılar, DTK’nin PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın talimatıyla 2007 yılında kurulduğu öne sürdü. Savcılar, DTK’nin “Demokratik özerkliği ilan etmek, Kürt ulusal birliğini sağlamak, Kürtlerin siyasetine yön vermek, Türklerle Kürtler arasında arabulucu olmak” gibi 4 ana misyonu olduğunu savundu. DTK’nin KCK yönetimiyle “organik ve hiyerarşik ilişkisi” olduğunu iddia eden savcılar, DTK’nin “PKK ve KCK’nin hedefleri” doğrultusunda demokratik özerkliği gerçekleştirmek amacıyla siyasi parti, dernek, sendika ve STK’leri örgütlediği ve bu konularda toplantı, konferans ile çalıştaylar düzenlediğini iddia etti. Savcılar, DTK’nin örgütlenme biçimi olarak KCK ile “özdeşlik” gösterdiği, “Kürdistan’ın çatı yapılanması” olduğunu ileri sürdü. DTK çalışan Kürt siyasetçilerin “Bu organların çalışmaları kapsamında birçok çalıştay, konferans, kongre, sempozyum, çeşitli toplantılar düzenleyerek ve örgütsel nitelikteki eylemlere katılarak; Kürt ulusal birliğini sağlamak, devletin birliğini ve bütünlüğünü bozmak, toplumsal ayrışmaya sebep olmak amacıyla halk kitlelerini etkilemeye çalıştıkları” öne sürdü.

EN SON EKLENENLER