23 yıldır doğum gününü babasının mezarında geçiriyor: Bir daha hiçbir çocuğu babasından ayırmasınlar

Babası Savaş Buldan’ın öldürüldüğü gün dünyaya gelen Zelal Buldan, 23 yıldır doğum gününü babasının mezarı başında geçiriyor. Faili meçhul cinayetleri sanatla anlatmak için okuduğu sinema bölümünü bu yıl bitirecek olan Buldan, “Tek dileğim, bir daha hiçbir çocuğu babasından ayırmasınlar, baba kokusuna hasret yaşatmasınlar” dedi.

Babasının katledildiği gün dünyaya gelen Zelal Buldan, 23’üncü yaş gününü yine babasının mezarında karşılayacak. Kürt iş insanı Savaş Buldan, dönemin başbakanı Tansu Çiler’in “Elimizde PKK’ye yardım eden iş adamlarının listesi var” açıklamasından sonra 2 Haziran 1994 tarihinde Çınar Otel’den Adnan Yıldırım ve Hacı Karay ile birlikte kaçırıldı. 3 Haziran 1994 tarihinde de katledildi. Buldan ve beraberindekilerin cenazeleri 4 Haziran tarihinde Bolu’nun Yığılca ilçesi Yukarıcıkaraş köyü yolunda bulundu. Babasının öldürüldüğü gün dünyaya gelen Zelal Buldan, kendisinin doğum, babasının katledilmesinin 23’üncü yıl dönümünü karşılıyor.

Eşi kaçırıldığında kızı Zelal’e 8 aylık hamile olan Pervin Buldan, yaşadığı travmadan dolayı erken doğum yapmak zorunda kalmış ve kızı Zelal’i eşi Savaş Buldan’ı hayattan koparıldığı gün dünyaya getirmişti. Zelal o günden beri 23 yıldır doğum günlerini babasının mezarının başında karşılıyor.

‘ANNEM, BABAMIN YURTDIŞINDA OLDUĞUNU SÖYLERDİ’

Babasını hiç tanıyamayan, doğum günlerini babasının mezarı başında geçirdiğini ifade eden Zelal Buldan, çocukken annesi tarafından babasının mezarı başına götürüldüğünü de annesinin bir röportajında öğrendiğini dile getiriyor. Zelal Buldan, babasız büyümeyi de şu sözlerle dile getiriyor:

BABA KAVRAMINI BİLMEDEN BÜYÜDÜM

“Babam yaşamını yitirdiği gün doğduğum için bazı şeylerin farkına varmam çok uzun zaman aldı. İlk zamanlar babamın öldürüldüğünü bilmiyordum. Küçük bir çocukken annem bana, babamın iş için yurtdışında olduğunu söylerdi. Çocuk aklımla bunu hiç sorgulamadan kabul etmiştim. Zaten hiç görmediğim için baba kavramı hakkında bir fikrim yoktu o zamanlar. Bizim ailemizde amca çocuklarım kendi babalarına ‘baba’ demezlerdi bizim yanımızda. Biz nasıl amca diyorsak, onlar da ‘amca’ derlerdi babalarına bizi üzmemek için. Yaptıkları ne kadar kıymetliymiş, şimdi dönüp bakınca anlıyorum. Bu yüzden gerçekten çevremde de bir baba figürü olmadığı ve bu bize yansıtılmadığı için baba kavramını bilmeden büyüdüm.”

‘ANNEMİ ÜZMEMEK İÇİN BABAMLA İLGİLİ TEK SORU SORMADIM’

“Annemle babam hakkında çok fazla konuşmayız” diyen ve annesini işaret ederek, “onu üzmemek için hayatım boyunca babamla ilgili tek soru sormadım” diyen Zelal Buldan, babasını faili meçhul cinayetle kaybettiğini yıllar sonra öğrendiğini dile getirdi. Zelal Buldan, annesi ile bakışları ve mimikleriyle bir birlerinin hislerini anladıklarını ve babasını andıklarını dile getirdi.

‘BABASIZLIĞI OKULA BAŞLADIKTAN SONRA ÖĞRENDİM’

Babasızlığı ilk olarak okula başladığında anladığını belirten Zelal Buldan, “Ailem bana hiçbir zaman mutsuz olma fırsatı vermedi. Zaten küçük bir çocukken her şey çok kolaydır, mutlu olmak da öyle. Annem bana hiçbir zaman babamın yokluğunu hissettirmedi. Mutlu bir çocukluk geçirmişsem, şu anda da her şeye rağmen mutlu ve güçlü kalmayı başarabiliyorsam bunun en büyük sebebi annem. Hayattaki en büyük şansım da annem. Okula ilk başladığım dönem bir şeylerin eksik olduğunu fark ettim. Okulda veli toplantılarına herkesin anne-babası gelirken benim sadece annem gelirdi. Babalar gününde okulda babalara hediye hazırlanırdı, öğretmenim bana dayıma hazırlamamı söylerdi. Böylece okul hayatına başlamamla hayatımda bazı şeylerin yaşıtlarımdan farklı olduğunu ve her zaman farklı olacağını anladım” dedi.

MÜCADELE VARSA YALNIZLIK YOKTUR

Hiçbir zaman yalnızlığa, mutsuzluğa sığınan biri olmadığını, yalnızlık ve mutsuzluğun bir kabulleniş olduğunu düşünen Buldan, bunu da mücadeleye bağladı. Zelal Buldan, “Babam hayatta olduğu süre boyunca halkı için mücadele etti. Böyle bir babaya sahipken yalnızlık fikrini benimsemek ona ihanet olur diye düşünüyorum. Bizim hayatımızda mücadele her zaman oldu zaten. Özellikle annemin verdiği mücadeleyle her zaman gurur duymuşumdur. Gözlerimi açtığım günden bu yana annem her zaman babamın rahat uyuması için uğraştı. Bu düzenin değişmesi için, bir daha kimse babasından, çocuğundan ayrılmasın diye uğraşmaya devam ediyor” diye konuştu.

‘ANNEME CAN OLMAK İSTEDİM HEP’

Türkiye’de adalet beklentisinin olmadığını ama bir şeylerin mutlaka değişeceğine inandığının altını çizen Buldan, “Bir şeylere inanmadan, tutunmadan yaşayamaz insan” sözleriyle bu inancına işaret etti. Zelal Buldan, annesinin kendi doğumunu da başka türlü anlamlandırdığının altını çizerek, “Annem, babamı yitirdiği gün beni kucağına aldığı için yitirdiği canın acısını hafifletmek, ona can olmak istedim hep. Onu üzmemeye çok dikkat ederim. Doğum günü sabahlarım mezarlıkta babamın yanında geçer benim. O gün babamla olmak doğum günü kutlamamdan çok daha kıymetlidir. Ailem, arkadaşlarım beni mutlu etmek için çok fazla uğraşır doğum günümde. Ama bir kutlama yapmam, yapamam” diye konuştu.

‘BİR DAHA HİÇBİR ÇOCUĞU BABASINDAN AYIRMASINLAR’

Aynı zamanda babasının ve faili meçhul cinayetlerin filmini çekmek için sinema bölümü okuyan Zelal Buldan bu yıl mezun oluyor. Zelal Buldan, bitirme projesinde Cumartesi Anneleri’nden Hanım Tosun belgeselini çektiği belirterek, “Sanatla sesimi, sesimizi duyurmayı kıymetli buluyorum. Çünkü susturulamayan bir tek sanat kaldı günümüz Türkiye’sinde. Bir yandan da hukuk dersleri alıyorum, onun sınavlarını veriyorum, adaleti olmayan ülkede unutulmamak, hala bir yerlerde hikayemizi okuyanların olduğunu bilmek bazen çok iyi geliyor. Onun dışında söyleyebileceğim tek şey, bir daha hiçbir çocuğu babasından ayırmasınlar, baba kokusuna hasret yaşatmasınlar. Tek dileğim olsun, 23’üncü yaş günü dileğim olsun” diye konuştu.

Yağmur Kaya – dihaber

EN SON EKLENENLER