3 bin 200 erken ölüm yaşanacak

Greenpeace, Eskişehir’de tarım arazisi üzerine yapılması planlanan Alpu Termik Santralı’nın Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) raporunun hata ve eksikliklerle dolu olduğunu açıkladı. Greenpeace Akdeniz’in, “Kömürü ES Geç” kampanyası kapsamında hazırladığı hava modellemesi raporuna göre ise söz konusu santralın kurulması 3 bin 200 kişinin erken ölümüne neden olacak. Toprak Koruma Kurulu, termik santralın kurulmak istendiği araziyi, Ocak 2018’de “tarım alanı” statüsünden çıkardı. Projenin “ÇED olumlu” kararı, 6 Mart 2018’de verildi. 26 Nisan’da ise projenin ihalesi gerçekleşecek. Greenpeace ve Eskişehirliler ise santralın “ÇED olumlu” kararının iptali için dava açmıştı. Greenpeace, ÇED raporundaki bazı eksiklikler ve hatalar kamuoyuna açıkladı. Buna göre projenin hava kirliliğine katkısını ölçmek için yapılan modelleme çalışmasında yüzde 16 oranında eksik veri kullanıldı. Alpu Ovası, Büyük Ova Koruma Alanı içinde yer alıyor. Projenin maden alanı 1. derece arkeolojik sit alan içinde yer alıyor. Bu alan içinde Yakakayı Höyük, Kızılcaören Höyük, Danişment Antik Yerleşimi ve Nekroplü mevcut. Porsuk Çayı’na deşarj edilecek atık su sorununa ÇED raporunda çözüm sunulmamış.

Erken ölümler yaşanır

Greenpeace Akdeniz’in, “Eskişehir’de Kömürlü Termik Santral Tehlikesi” isimli hava modellemesi raporuna göre santral, Türkiye için çok büyük bir hava kirliliği kaynağı olacak. Bölgedeki yerleşim yerleri ile ekosistemler üzerinde büyük sorunlar yaratacak. Santralın 35 yıl çalışması halinde toplam 3 bin 200 erken ölüm yaşanacak. Greenpeace Akdeniz Kampanyalar Hukuk Danışmanı Deniz Bayram, ihale öncesinde ÇED kararının iptal edilmesi gerektiğini belirterek, “Eksik ve hatalarla dolu ÇED raporu ile sağlık, tarım ve ekonomik faydayı tehdit eden termik santral projesi kurulamaz. 26 Nisan’da planlanan ihale öncesi kimsenin zarar görmemesi için ÇED kararı iptal edilsin” dedi.

 7 yılda 1 milyon kanser

CHP İstanbul milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Sağlık Bakanlığı verilerine göre 2008 – 2014 yılları arasında toplam 1 milyon 166 bin 571 kişiye kanser teşhisi konulduğuna dikkat çekerek hastaların ilaca kolay erişiminin sağlanması ve ilaç ödemelerinde yaşanan sıkıntıların giderilmesi için Meclis araştırması açılmasını istedi. Tanrıkulu’nun, kanser hastalarıyla ilgili soru önergesine Sağlık Bakanı Ahmet Demircan yanıt verdi. Yanıtta, yeni teşhis edilen kanser vaka sayılarının yıllara göre dağılımının 2008’de 161 bin 962, 2009 yılında 160 bin 899, 2010’da 158 bin 710, 2011’de 170 bin 978, 2012’de 176 bin 302, 2013’te 174 bin 303 ile 2014’te 163 bin 417 olduğu bildirildi.

‘Aylık 4 bin TL isteniyor’

Tanrıkulu, böbrek ve akciğer kanseri 155 kişinin kullandığı Nivolumab adlı ilaç için aylık 4 bin TL istendiği, SGK ve Emekli Sandığı üyesi hastaların ise ödemede güçlük yaşadığına işaret ederek “Bu tür uygulamalar dile getirildiğinde AKP hükümeti ya itiraz etmekte ya da sorunun çözüleceğini ifade edip, hiçbir somut adım atmamaktadır” dedi.

Sağlık harcamaları

Sağlık Bakanlığı ile SGK’nin bağlı olduğu Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın tedavi gören yurttaşlara yardım noktasında hangi etkili ve somut adımları attıklarının izaha muhtaç olduğunu belirten Tanrıkulu, sağlık politikaları, sigorta primlerinin kamu kaynaklarında farklı kullanılmasının bu olumsuz sonuçlara sebep olduğunu belirterek, kanser hastalarının kullandığı ilaçlara hızlı erişim sağlanabilmesi için Meclis Araştırması istedi.

EN SON EKLENENLER