38 kiloda ‘devleşen’ kadın

“Biz unutmayacağız! Balıklar yüzmeyi, kuşlar uçmayı unutsa arkadaşlarımıza yapılanları asla unutmayacağım. Annelerimize yaşatılan acıları, 74 gündür aç bedenimle onun gözünün önünde sürüklenerek gözaltına alınışımı, anacağımın gözyaşlarını, kaygısını; Kezban Ana’nın ve Sultan Abla’nın evlatlarına sahip çıktıkları için gördükleri işkenceleri bana hiçbir güç unutturamaz…” tutukluluğunun ilk aylarında böyle diyordu Nuriye… Yaşatılan haksızlıkları unutmamaya ant içen Nuriye’nin Yüksel Caddesi’nde başlattığı direniş birinci yılına girerken, sayısız emekçi de Nuriye’nin ‘Yüksel’deki ilk adımını’ unutmayarak mücadeleye omuz veriyor. 15 Temmuz 2016’da yaşanan darbe girişimi sonrası ilan edilen OHAL kapsamında çıkarılan KHK ile birçok kişi açığa alındı ya da mesleğinden ihraç edildi. Akademisyen Nuriye Gülmen de bunlardan biriydi. Nuriye geçen sene bugün adım attığı Yüksel Caddesi’nde “KHK ile açığa alındım işimi geri istiyorum” yazılı bir döviz ile tek başına bir ‘adalet feryadı’ başlattı. Nuriye’nin adalet feryadına daha sonra Semih Özakça, Esra Özakça, Veli Saçılık, Acun Karadağ katıldı. Adım adım büyüyen feryat, tüm Türkiye’yi sararak büyük bir direnişe dönüştü.

Darbeci değil sosyalist!

“Açığa alındım işimi istiyorum” yazılı pankartla İnsan Hakları Anıtı’nın önüne gelen Nuriye oturma eylemi yapmak istediği için Yüksel’de ilk gözaltısını yaşadı. Tabi bu onun ne ilk gözaltısı ne de son direniş günü oldu. Kendinden emin bir ses tonuyla, “Darbeci değil, sosyalistim” diyen Nuriye her gün anıtın önündeydi. Nuriye direnişiyle Amerika tarihinde siyahilerin direnişini simgeleyen Rosa Parks’ı hatırlatıyordu. Otobüste oturduğu koltuğa siyahilerin oturamayacağını söyleyenlere karşı oturduğu yerden kalkmayarak tepkisini gösteren Rosa, siyahilerin eylemselliğinin önünü açtı. Rosa’nın inadı bütün ülkeyi sardı ve bir isyana dönüştü. Rosa gibi Yüksel’deki yerini bırakmayan Nuriye de bugün binlerce emekçiye direnişi ile yol gösterdi.

38 kilo ağırlığında…

Şimdi 38 kilo ağrılığında bir kadın, açlığının 246’ncı gününde direnişini dört duvar arasında devam ettiriyor. Hücrelerin karanlığını aydınlatan bir sesle hayata tutunan Nuriye, kendi çağının devrimcisi olan Antik Yunan’daki Antigone gibi ‘haklı bir başkaldırı ile insan onurunu savunanları’ hatırlatıyor. Şimdi bir yıllık direnişin ardından üçüncü mahkemede tahliye edilen Semih Özakça ev hapsinde, Nuriye ise zorla götürüldüğü Numune hastanesi odasında direnişini devam ettiriyor. Nuriye’nin sağlık durumu giderek kötüleşirken 17 Kasım’da görülecek dördüncü duruşmaya da sayılı günler kaldı.

JINNEWS

EN SON EKLENENLER