Çobanlar

İlahiyatçı diye duyduğumuz bir zatın videosu düştü sosyal medyaya. Kadınların eğitim almasına neden karşı olduğunu anlatıyordu camide.
Eğitim ki en temel insan hakkı. Düşünmek, kendinizi ifade etmek, karnınızı doyurmak, özgürleşmek için her insanın devlet tarafından karşılanması zaruri başat haklardan biri.
Bakmayın liberal ekonomiler, faşist rejimlerle sosyal devletin bizlere iyice unutturulmasına, hala temel haklar dünyanın birçok yerinde devletin güvencesi altında.
Devletin cebini vatandaş doldurur. Devlet bu güvenceyi vatandaşlardan topladığı vergilerle sağlar. Yani bizim paramız eğitim, sağlık, emeklilik vb ile bize geri döner. Ya da dönmeli diyelim.
İlahiyatçı kadın düşmanı bu zat kadınların temel vatandaşlık ve insan hakkı olan eğitimin elimizden alınması için titrek, tiksinç, yapmacık sesiyle camide toplanan erkekleri tembihliyor. Dinle korkutuyor. Siyasetle tehdit ediyor. Fitneliyor.
Namusuna sahip çık diyor. Kadınları okutma diyor. Kadınları koyun diye adlandırıyor. Erkekler nasılsa kadınların koyunlaştırılmasına karşı değiller. O da bunu bilerek rahat rahat atıp tutuyor. Çok sayıda erkek için ideal kadın, koyun kadın. Yani erkeğin her dediğini itirazsız yapan kadın.
Ama kadınlar doğuştan koyun olamayacaklarına göre onları koyunlaştıracak birileri lazım.
Erkekler!
Böylece erkekleri de çoban yapıyor.
Koyunlar sürüsünün üzerine salıyor çobanları.
Zaten kadınları denetlemesi için erkelere sık sık ilahiyatçılar, imamlar, İslami alimler falan “hatırlatmalarada” bulunuyor. Diyanet özellikle çalışıyor bunun için. Hepimiz de bu masum hatırlatmaları okuyoruz, duyuyoruz, izliyoruz. Açıktan oluyor artık her şey.
Ülkede savcı, hukuk, adalet, eşitlik olmadığından bu zatlar köpeksiz köyde değneksiz rahat rahat dolaşıyorlar.
Yanlarında da eğittikleri, kulağına fısıldadıkları çobanları erkekler ile.
Kadın düşmanlıkları Kafdağı’ndan duyulan cinsiyetçi güruhların kadın düşmanlığını bilmeyen kalmadı da, erkekleri çoban olarak damgalamalarına erkekler ne diyor acaba?
Kim bilir, belki de bu alimlerin, ilahiyatçıların, imamların zaten bildiği bir şey vardır ve o yolda destek göreceklerini düşünerek kuruyorlardır kadın düşmanı tükürüklü cümlelerini.
Evlerde kadınların giydiğine “O sana yakıştı mı şimdi?” yaptığı makyaja “Bütün boyayı sürseydin” ayağına giydiği ayakkabıya “Onunla rahat yürüyebilecek misin?” diye müdahale eden erkeklerden cesaret alıyorlardır.
Böyle hatırlatmalar yapınca “modern” “aydın” “kadın dostu” birçok erkek arkadaşımız kızıyor bize. Ama bir dakika durup düşünmelerini rica ediyorum. Bunlar genel olarak erkeklerin cümleleri değil mi? Bu cümleler sizlerin evlerinde kurulmuyor mu? Bu vb cümleleri duymayan kaç kadın var?
Dinci, yobaz, kadın düşmanlarına karşı erkekler kesiminden yeterince güçlü karşı çıkışlar belki de bundan dolayı gelmiyordur.
Yazık ki sadece erkeklerin önemli bir kısmına sözümüz yok. İslamcı kesimden örgütlü, örgütsüz, ama özellikle okumuş kadınlara da sözümüz var. Çünkü başörtüsü ile üniversiteye girmek için Kemalistlere karşı yıllarca mücadele ettiler. Şimdi aynı mücadeleyi kadınlar üniversiteye gitmesin diyen Müslüman erkeklere karşı da verecekler mi?
Kadınlara, yani aralarında sizlerin de olduğu toplumsal bir kesime Müslümanların haftada birkaç kez yaptığı örgütlü saldırılara neden sesiniz çıkmıyor? Koyun diyor kadınlara. Erkeklere çoban. Siz de böyle mi düşünüyorsunuz?
Yani sen koyunsun, kocan, baban, ağabeyin ise senin çobanın diyor. Bunu kabul ediyor musunuz?
İşin bir de şu yanı var. Siyasal İslam güçlendiği için kamuoyu bunları duymaya başladı. Siyasi olarak iktidar olunca bunları artık açıktan yapıp paylaşıyorlar ülkeyi hizalamak için.
Ama güçlenmemişken de bu kişilerle aynı camiada olduklarından Müslüman kadınlar bu söylemleri başından beri biliyordur. Yani onlar bizim gibi yeni yeni duymuyorlar ve şimdiye dek bu konuda ne dedikleri, ne yaptıkları merak konusu.
Basına düşen son bilgilere göre kadınları koyun, erkekleri çoban şeklinde kategorize eden bu şahsiyetin dergisine TBMM aboneymiş. Ve kim bilir daha kaç tane böyle zararlı dergilere abonedirler.
Cemevlerini elektrik faturası nedeniyle ışıksız bırakıp kapatmaya çalışanlar, kadın düşmanı kurumları, yayınları ısrarla destekliyorlar. Paralarımızı yediriyorlar.
Sonra da ülkenin ulusalcı, kusursuz faşistleri çıkıp Alevilere dil uzatıyor. Çünkü bunlar birbirlerine benziyor, aynı madalyonun iki yüzü ve hepsi kadın düşmanı, hepsi Alevifobik.
Bugünlerde Alevilerin kız çocuklarının eğitimine önem vermesinin nasıl devasa bir politik tutum olduğu daha anlaşılır oluyor. Umuyorum ki Aleviler kız çocuklarını sonuna dek okutmak için daha yüksek çaba içine girerler. Çünkü Aleviler arasında da yazık ki kız çocuklarını okutmayanlar az değil.
Şurası net; Alevilerin çoban-koyun çelişkisine değil, kadın erkek eşitliğine ihtiyacı var. İnançları da onlara bunu öğütlüyor.

 

EN SON EKLENENLER