AB ile ilişkiler Erdoğan’ın tutumuna bağlı

Referandum öncesi yarattığı krize rağmen AB ile ilişkileri yeniden ilerletmeye çalışan AKP Genel Başkanı Erdoğan’ın “12 aylık takvim aldık” açıklamasının ardından konuşan AB yetkilileri, ilişkilerin Erdoğan’ın tutumuna bağlı olduğuna dikkat çekti.

AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan, geçen hafta içerisinde NATO liderler toplantısına katılmak üzere gittiği Brüksel’de Avrupa Birliği (AB) Başkanı Donald Tusk ve Avrupa Komisyonu (AK) Başkanı Jean-Claude Juncker ile bir araya geldikten sonra temasların “olumlu” geçtiğini açıklamıştı. Erdoğan, Brüksel dönüşü AB’den “12 aylık bir takvim” alındığını ifade etmişti. Türkiye’nin özellikle insan hakları alanında yaşanan ve AB tarafından da eleştiri konusu olan insan hakları sorunlarına rağmen AB’nin ne tür adımlar atacağı ya da ne tür tavizler vereceği merak konusu oldu. Reuters haber ajansı, Erdoğan ile AB yetkilileri arasındaki görüşmeyi “olumlu bir hava” içerisinde geçtiğini ancak ikili ilişkilerin bundan sonraki seyrinin Erdoğan’a bağlı olduğunu yazdı. Haberde, görüşmelerde yeni bir anlaşmaya veya takvim üzerinde uzlaşmaya varılamadığı da belirtildi.

ERDOĞAN’IN TUTUMUNA BAĞLI

Reuters’a konuşan üst düzey AB yetkilileri, bu yıl içinde Türkiye ile orta ve üst düzeyde toplantılar yapmayı umduklarını ancak ikili ilişkilerde ilerleme sağlanmasının Erdoğan’ın AB’de rahatsızlık yaratan bazı konularda atacağı adımlara bağlı olduğunu söyledi.

AB yetkilileri ise üzerinde uzlaşılmaya varılmış herhangi bir takvim olmadığını söyledi.

İKİ TARAFTA MALUM TUTUMLARINI SÜRDÜYOR

Yetkililer, Erdoğan ile Tusk ve Juncker arasındaki görüşmelerin “iyi” ve “yapıcı” geçtiğini ifade ederken, bir kaynak da, “Hiçbir şekilde düşmanca değildi ancak her iki taraf da herkesin malumu olan tutumlarını tekrarlamakla yetindi” dedi.

Ancak yetkililer, bundan sonrasında ilişkilerin gidişatını Erdoğan’ın atacağı adımlara bağlı olduğunu belirtti.

TÜRKİYE’NİN RAHATSIZLIK YARATAN TUTUMLARI

AB’nin Türkiye’ye karşı duyduğu rahatsızlıkların başında Türkiye’nin terörle mücadele yasalarını alabildiğince genişletmesi, toplumu hedefleyen operasyonların genişlemesi, kanunların muhalifleri cezalandırılmak için kullanılması geliyor. Ayrıca mülteci sorunu iki taraf açısından hem bir pazarlığa hem de Türkiye’nin AB’ye karşı kullandığı bir koz durumuna dönüşmüş durumda. Ancak AB üyesi ülkeler Suriye’den Türkiye’ye gelen 3 milyondan fazla mültecinin kendi ülkelerine yönelik göçünü engellemeye çalışırken, Türkiye’de oluşan baskı ortamının Avrupa’ya yönelik daha büyük bir göç dalgası tehdidi yarattığının da farkında.

KÜRTLERE YÖNELİK TUTUMDA RAHATSIZLIK YARATIYOR

Reuters’a göre AB’de rahatsızlık yaratan diğer konular arasında ise Kürtlerin yanı sıra basın ve akademiye yönelik kötü muamele ve Erdoğan’ın 16 Nisan referandumunun ardından daha fazla güce sahip olmak için attığı adımlar yer alıyor.

HİTLER ZİHNİYETİYLE UZLAŞMA ARAYIŞI!

Ayrıca son günlerde AB ile yeniden ilişkileri onarma arayışına giren Erdoğan, referandum öncesi, AB’den hesap soracaklarını belirterek krizi iyice derinleştirmişti. AB üyesi ülkeleri “Hitler zihniyeti” olarak tanımlayan Erdoğan’ın sözleri üzerine AKP’ye yakın medya 7 Haziran seçimlerinden önce olduğu gibi referandumda da, “Hilal Haçlı savaşı” manşetleri atmıştı.

EN SON EKLENENLER