Törende İpekçi ailesi adına konuşan kızı Nükhet İpekçi İzet, ““Bir yıl sonra kırk yıl dolacak. Öldür diyenler yargılanmadı. Öldürenin korunma ve kaçırılma giderlerini karşılayanlar yargılanmadı. Etrafı toz duman edenler, delilleri süpürgelerle yok edenler, kayıtları silip dosyaları kaybedenler yargılanmadı.” sözlerini ne kadar çok söylemek zorunda kaldığını hatırlattı.
İzet, “Kırk yıl sonrasına uzanacak olursak, en büyük dileğim: Abdi İpekçi cinayetinin, tarihteki yerinin tüm hakikati içinde belirlenmesi, yaşadığımız cinayetler zinciri içindeki yeri ile resmi kayıtlara geçmesi ve kişiliğinin zedelenmeden, kendine en benzer haliyle aktarılması. O iyi bir insandı… Nefret duygusu olmayan, nefretin yayılmasına karşı duran bir insandı. En büyük çabası toplumun farklı kesimlerini bir araya getirmekti.” diyerek konuşmasına kızı Alev’in, “Bir cinayetin, onun temsil ettiklerinin ötesinde, aslında çok saf bir insan hikâyesi olduğunu hatırlatmak ve hatırlamak isterim.” sözleriyle, bitirdi.
Törene katılanlara annesi ve kardeşi adına da teşekkür eden İzet, ailenin acısını ilk günden beri paylaşan, bilgi ve dostluklarını esirgemeyen bir kısmı da artık aramızda olmayan Uğur Mumcu, Nail Güreli, Mete Akyol, Doğan Heper, Hıfzı Topuz, Ali Gevgili, Turgut Kazan, Milliyet ailesi, Galatasaray Liselileri gibi pek çok vefalı dostu ve anıt mezarı tasarlayan Maruf Önal’ı da andı.
TGC’nin mesajı
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu’nun Abdi İpekçi’nin ölüm yıldönümü dolayısıyla yayınladığı mesajı anma törenine katılan Genel Sekreter Sibel Güneş iletti.
Güneş konuşmasında; “Abdi İpekçiyi öldüren kanlı ellerin ve hedef gösteren karanlık odakların hala faili meçhul olarak kalmasını yüreğimize sindiremiyoruz. İpekçi cinayetinin faili meçhul kalması demokrasi ayıbıdır. Önceki Başkan Yardımcımız Abdi İpekçiyi öldürülüşünün 39. yılında sevgi ve saygıyla anıyoruz. Onun evrensel gazetecilik ilkelerini korumadaki titizliğini bugün çok arıyor ve özlemle anımsıyoruz. “ dedi.
Törende Abdi ipekçi ile 25 yıl çalışmış olan Milliyet Gazetesi Satış, Tanıtım, Dağıtım Müdürü Mustafa Eröz de bir konuşma yaparak Abdi beyin biri yazı işlerine diğeri koridora açık iki kapısının ancak bir toplantı ya da bir arkadaşlarını uyardığı zaman kapandığını anlatarak, “Çalışanların onur ve haysiyetiyle çok ilgilenirdi.” diyerek Milliyet’i nasıl titizlikle ve diyalog içinde hazırladığı anlattı.
Törene İpekçi’nin Sekreteri Melek Beler, damadı Engin İzet, Cavit Orhan Tütengil’in kızı Deniz Tütengil Mazlum, Süleyman Mazlum, Milliyet Gazetesi kurucu Karacan ailesinin oğulları gazeteci Ali Naci Karacan, Milliyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Mete Belovacıklı, Melih Aşık, Tunca Bengi, Pınar Aktaş, CHP İl Başkan Yardımcıları Saniye Yurdakul, Ali Ekber Cömert, Sınır Tanımayan Gazeteciler Türkiye Temsilcisi (RSF) Erol Önderoğlu, aralarında Seraceddin Zıddıoğlu, Garbis Özatay, Ergin Konuksever’in de aralarında olduğu çok sayıda gazeteci ve dostlar katıldı.
ABDİ İPEKÇİ KİMDİR?
Gazeteci ve yazar Abdi İpekçi, 9 Ağustos 1929’da doğdu. İlköğrenimini gördükten sonra Galatasaray Lisesini bitirdi. Sonra bir müddet Hukuk Fakültesine devam etti. Yeni Sabah, Yeni İstanbulve İstanbul Ekspres Gazetesi gibi çeşitli gazetelerde spor muhabiri, sayfa sekreteri ve yazı işleri müdürü olarak çalıştı. Ali Naci Karacan’ın çıkardığı Milliyet Gazetesinin yazı işleri müdürü (1954), bir süre sonra da genel yayın müdürü oldu.
1961 senesinden öldürüldüğü 1 Şubat 1979 tarihine kadar aynı gazetenin başyazarlığını da yürüten Abdi İpekçi, Türkiye Gazeteciler Sendikası, Türkiye Basın Enstitüsü Başkanlığı, İstanbul Gazeteciler Cemiyeti ve Uluslararası Basın Enstitüsünün ikinci başkanlığı, Basın Şeref Divanı genel sekreterliği gibi vazifelerde bulundu. Yazılarında Atatürkçülüğü, barışı, düşünce özgürlüğünü, ülkenin bağımsızlık ve bütünlüğünü savundu.
1970’li yıllardaki anarşi ve terörün önlenmesi için iktidarla muhalefet liderleri arasında da yapıcı bir diyalog kurulmasından yana olan, devlet yönetiminde partizanlığın ve duygusallığın yerini akılcı, çağdaş, ılımlı bir uygulamanın almasını isteyen İpekçi, 1 Şubat 1979 gecesi İstanbul Maçka’daki evinin yakınlarında arabasında iken Mehmet Ali Ağca tarafından öldürüldü. Mehmet Ali Ağca’nın verdiği ifade de Abdi İpekçi’ye 5 – 6 el ateş ettiğini söylemiştir. Fakat olay yerinde 9 mermi ele geçirilmiştir. Bu da bir ikinci kişinin olduğunu göstermiştir. O daOral Çelik’tir. Oral Çelik ve Mehmet Şener suikastı beraber planlamış Mehmet Ali Ağca da tetikçi olarak sonradan aralarına katılmıştır.