Adalet için, Önce İnsan olmak

(BİR BAYRAM MESAJI)
Bu satırları 2011 yılında yazmıştım.Aradan 6 yıl geçti. Ölüm gözyaşı,kann ,vahşet ve sefalet dolu altı yıl.Orta doğuda yüzbinlerce ölü,milyonlarca mülteci,yok olan hayatlar,şehirler ve geçmiş.Öksüz kalan çocuklar,dul kalan kadınlar,tecavüzler,kesilen kelleler,sönen ocaklar ve hala devam eden kaos.Bu gün de bu manzaradan hiç birşey değişmemiş devam ediyor.
Bir kez daha artık yeter diyerek ,ADALET, VİCDAN, ve MERHAMET diyerek, inandığı ve secde ettikleri dinin en kutsal günü olan bayramlarda bile ,kin ve nefret ile zulüm eden zalimlere bin lanet diyerek ,bu yazıdaki mesajları güncele taşıyorum.

İnsan dünyamıza mana kazandıran tek varlıktır.

Bu yaşlı dünyamızın en genç varlığı olan İnsan olmasaydı, bütün canlı ve sansız varlıkların bilinmesi ve değeride ortaya çıkmayacaktı.

İnsanoğlu sadece dünyamızda var olanı keşfetmekle kalmadı , aynı zamanda kendi yaratıcı gücü ve özelliğiyle maddi ve manevi tüm iyi ve kötülüklerinde yaratıcısı ve uygulayıcısı oldu.

Bir yandan dünyamızın hakimi ve anlam kazandıranı olurken, diğer yandan kendi yarattıklarının esiri ve sadece dünyamızın dengesini bozan değil, aynı zamanda kendi hemcinsinin de en büyük belası oldu.

İnsanın ruhunda büyüyen Ego o düzeye ve sınır tanımazlığa ulaştı ki, artık bütün kötülüklerin, savaşların, vahşetin ve büyük adaletsizliğin sebebi haline geldi.

Bundan dolayı şimdi insanın doğaya hakimiyeti mücadelesi değil, dünyamızın hakimiyeti için bir biri ile mücadelesi en üst boyuta ulaştı.

Bütün bunlara karşın insan hala dünyamıza mana kazandıran tek unsurdur. Ancak iyi ve kötü arasındaki mücadelede , iyinin hakim olması için daha çok çaba harcamak gerekmektedir. Bunu en iyi Alevi felsefesi açıklamaktadır.

Bu konuda ozan Esrari’nin bir Deyişi ile insanlığa seslenelim;

İnsan aleminden arzumuz bizim
Bir birinin kıymetini bilsinler
İnsan varlığına kiymet vererek
Sevgi saygı kisvesini giysinler

Ayrı gayrı gözle gözetmeksizin
Bin bir ırk ayrımı yapılmaksızın
Türlü hilelere kapılmaksızın
İnsanlığa hizmetini versinler

Barışla özgürce yaşamak için
Adeletle hakça bölüşmek için
Hakkın varlığına yaraşmak için
İnsan haklarına saygı duysunlar

İnsanlar hep bir araya gelerek
Sevgi saygı birliğini kurarak
Bütünleşip tek bir devlet olarak
İnsanlığın bayrağını çeksinler

Esrari sevgidir bizim gıdamız
Böyle emreylemiş güzel hüdamız
Mademki Adem’le Havva atamız
Ayrı gayrılığı serden silsinler,
demektedir.

Zülfikar gazetesi’de, bu insanlık mücadelesinde bir nefes, bir haykırış, bir bakış olarak iki sayiyi geride bırakti. Özgürlüğün Adaletin barışın bir nefesi olarak, agirlikli Alevi toplumunun tarihi,felsefesi,inanc kültürü,siyasi, politik ve sosyal sorunlarini dile getirmeye,alevi toplumu üzerin de oynanan oyunlara ,devletin Alevileri türk-islam sentezi politikasi icinde eritmek icin sürdürdügü asimilasyon politikasina karsi, Alevi toplumsal degerlerini savunmaya , halklarin ve kültürlerin kardeşce bir arada sevgi -saygi,hoşgörü içinde yaşamayi geliştirmek amaciyla hizmet vermeye çalışiyor.

Ancak Türk devletinin 21.yy da hala kendi sinirlari icinde yasayan Kürt halkinin ve Alevi inanc toplumunun en temel insani haklarinin talebini savas siddet ve kanla bastirma politikasinda israr etmesi kabul edilemez. Türkiyede gercek ve samimi bir demokratiklesme süreci ,tek ci dayatmalardan vazgecilmesi ile mümkündür. Savaş da israr,ülkemizi Libya,Misir,Tunus ve Suriye deki gibi bir kaos ortamina çekmek isteyen ceşitli güçlerin isteği ve arzusudur.

Basta AKP hükümeti olmak üzere ,yetkili ve sorumlu tüm devlet kurumlari ve yöneticileri , bu şiddet ve vahşet dolu savaş politikasina son verip,toplumun sesini dinlemeli,taleplerine kulak vermeli ve çevremizdeki devletlerin ve ülkelerin içine düştüğü kan ,gözyasi ve aci sarmali tuzağina düşmemelidir.

Ülkemizde yükselen siddet ve savas politikalarina karsi Alevi toplumunun da sesini yükseltmesi temel bir insani ve politik sorumluluktur.

Alevi toplumu artik haklarini daha yüksek sesle dile getirecek ve demokrasi gücleri ile birlikte hareket edecek bir döneme girmelidir.

Alevi kurumlarinin da bu sürec de sorumluluklarini yerine getirmesi ve rollerini oynamasi ,dogru öncülük yaparak mümkündür.

Unutmayalim ki Insan haklari ile insandir.

Unutmayalım ki ,adalet herkese lazımdır.

Unutmayalım ki,iki cepheli hale gelen siyasettde, ya zalimlerin,ya mazlumların tarafında olunacak.

Unutmayalım ki, KEMAL doğru yolda yürüyor.

Unutmayalım ki, Kemal’e destek gerek.

Unutmayalım ki,tüm mazlum ve madurların birliği oluşmadan,zalimlerin zulmü devam edecek.

Aklın ve kurtuluşun yolu bir olmak,birlik olmaktır.

EN SON EKLENENLER