‘Adaleti de barışı da bu ülkeye bizler getireceğiz’

HDP Milletvekili Pervin Buldan, “Bu ülkede Demirtaş ve Yüksekdağ tutuklanırken, Sur, Gever, Silopi yıkılırken orada insanlar katledilirken adalet öldü. Öcalan üzerinde ağırlaştırılmış tecrit politikası yürürlüğe girdiği gün adalet öldü. Eğer barış ve demokrasiden bahsedeceksek tüm Türkiye için adalet istemeliyiz. Adaleti de barışı da bu ülkeye bizler getireceğiz” dedi. Urfa ve Adıyaman’da da iftar programları gerçekleştirildi.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul İl Örgütü’nün düzenlediği 3’üncü bölge iftar yemeği Sefaköy’de bulunan Salon Klas’ta gerçekleştirildi. Konuşmaların yer aldığı kürsü bölümüne ve salonun orta kısmına “Herhangi biriniz kendisi için istediğini kardeşi için de istemedikçe mümin sayılmaz” Hadis-i Şerifi’nin yer aldığı pankart asıldı. İftar programı öncesi gösterilen sinevizyonda Diyarbakır Sur’da kurulan yeryüzü sofrası ve yıkımların görüntüleri #Suruyalnızbırakma’ şeklinde yer aldı. Sur görüntülerinin ardından ise PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın fotoğrafı sinevizyonda gösterilirken yurttaşlar dakikalarca alkışladı.

HDP Eş Genel Başkanı Serpil Kemalbay, HDP Milletvekili ve Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanvekili Pervin Buldan, HDP milletvekilleri Celal Doğan, Hüda Kaya’nın yanı sıra çok sayıda partili etkinliğine katıldı. Mamoste Ata’nın eşliğinde okunan duaların ardından iftar programı başladı. İlk olarak konuşan HDP İstanbul İl Eşbaşkanı Cengiz Çiçek yeni oluşturulan yönetim adına mücadeleyi yükseltme sözü verdi.

DOĞAN’DAN CHP’YE: PKK’Lİ OLMAK KOLAY DEĞİLDİR

Çiçek’in ardından ise HDP Milletvekili Celal Doğan konuştu. PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın fotoğrafı gösterildiğinde yurttaşların alkışları için Doğan yurttaşlara teşekkür ederek konuşmasına başladı. Doğan başta Selahattin Demirtaş olmak üzere tüm babaların da babalar gününü kutladı. Doğan, demokrasi, özgürlük için mücadele edenleri tarihin iyi bir şekilde yazdığını, despotların ise dün de bugün de tarihin çöplüğünde yer aldığını belirtti. Dokunulmazlıklar Meclis’e geldiğinde CHP’nin tavrını eleştirdiklerini hatırlatan Doğan, “PKK’li gibi görünürler korkusu sardı ama PKK’li olmak kolay değildir. Bize Kürtçü mü diyebilirler Kürt olmak zoru göze alan bir millet demek o ulustan da olmak kolay değildir. Hareketi küçültmek için söylemiyorum. Dün geç kaldınız yarın da geç kalmamak için bu yol Maltepe’de bitmemelidir. Bu yol Edirne’de bitmelidir” dedi.

‘KÜRTLER ERDOĞAN’A BİAT ETMİYOR’

Ardından konuşan HDP’li Pervin Buldan, kadınlar olarak yeni seçilen HDP Eş Genel Başkanı Serpil Kemalbay’ın yanında olduklarını ve birlikte mücadele ederek kazanacaklarını belirtti. Buldan, “Biz Kürtler kardeşlik barış sözümüzden vazgeçmeyeceğimizi bir kez daha söylemek istiyoruz” dedi. Kürt olmanın kolay olmadığını hele ki Türkiyeli bir Kürt olmanın daha zor olduğuna dikkat çeken Buldan, “Farklı yöntemler ile Kürtler dizayn edilmeye çalışılıyor. Kürdistanı yıkıyor, yakıyor, çöktürme planını uyguluyor. Ama Kürtler ne yapıyor asla diz çökmüyor. Erdoğan’a biat etmiyor. Tıpkı Kenan Evren’e, Tansu Çiller’e, Süleyman Demirel’e biat etmediği gibi” şeklinde konuştu.

‘SUR, GEVER, SİLOPİ YIKILIRKEN İNSANLAR ÖLDÜRÜLÜRKEN ADALET ÖLDÜ’

Buldan konuşmasını şu sözler ile sürdürdü: “Bugün görüyoruz ki CHP bir milletvekili için İstanbul’a adalet yürüyüşü gerçekleştiriyor. Buradan Kılıçdaroğlu’na şunu söylemek istiyorum. Adalet İstanbul’a giden yolda aranmaz. Ankara’dan İmralı’ya giden yolda aranır. Adaleti önce İmralı ardından Edirne ve Kandıra için de aramalısınız. Eğer adalet sadece Ankara’dan İstanbul Maltepe’de aranacaksa o ölü bir adalettir. Elbette adaleti diriltmenin yol ve yöntemleri vardır. Bu ülkede Demirtaş ve Yüksekdağ tutuklanırken, Sur, Gever, Silopi yıkılırken orada insanlar katledilirken adalet öldü. Öcalan üzerinde ağırlaştırılmış tecrit politikası yürürlüğe girdiği gün adalet öldü. Eğer barış ve demokrasiden bahsedeceksek tüm Türkiye için adalet istemeliyiz. Adaleti de barışı da bu ülkeye bizler getireceğiz. Bu ülkeye adaleti Sayın Abdullah Öcalan getirecek, Demirtaş, Yüksekdağ ve değerli halkımızın mücadelesi getirecektir.”

‘KIŞANAK VE TUNCEL KADIN MÜCADELESİNİ YÜKSELTİKLERİ İÇİNDE TUTUKLULAR’

Buldan’ın ardından ise HDP Eş Genel Başkanı Serpil Kemalbay konuştu. 16 Nisan akşamı bir fotoğrafın sosyal medyaya düştüğünü belirten Kemalbay, Saray’da Erdoğan’ın bir yere korkulu gözler ile baktığını ve o görselin yaratıcısının İstanbul olduğunu, mücadele edenler olduğunu vurguladı. Bugün iktidarın darbeciler ile mücadele adı altında katliamlar ve tutuklamalar yaptığını hatırlatan Kemalbay, en büyük darbecilerin ise AKP ve Saray olduğunu savundu. Konuşmasında açlık grevinde iken tutuklanan akademisyen Nuriye Gülmen ve öğretmen Semih Özakça’ya selam yollayan ve mücadelelerini sahiplendiklerini aktaran Kemalbay, tutuklamalar ile onların unutturulamayacağını ve taleplerinin derhal kabul edilmesi gerektiğini vurguladı. Demokrasi mücadelesinin yükseltilmesi için çalışacakları sözünü veren Kemalbay konuşmasına şu sözler ile son verdi: “Gültan Kışanak ve Sebahat Tuncel hapishanedeler ve onlar bugün kadın mücadelesini savundukları için, kadın özgürlük mücadelesi yürüttükleri için cezaevindeler. Onlarca yıl ile yargılanıyorlar. Biz buradan arkadaşlarımıza yürek dolu sevgilerimizi yolluyoruz. Onların özgür olması için mücadelemizi sürdürmek ve yükseltmek için söz veriyoruz. Faşizmi ortadan kaldırıncaya kadar da birlikte mücadele edeceğiz. Güzel günler bizi bekliyor yeter ki biz el ele verelim.”

URFA

HDP Urfa İl Örgütü’nün düzenlediği bu yılın ilk yeryüzü sofrası kadınların öncülüğünde kuruldu. Haliliye ilçesi 24 Metre Parkı’nda kurulan yeryüzü sofrasına HDP Urfa Milletvekili Dilek Öcalan, Urfa Barış Anneleri, SES, Eğitim Sen üyeleri ve onlarca kadın katıldı. Dayanışma içinde kurdukları sofralarda kadınlar iftar açtı.
Ardından konuşan HDP Urfa İl Eşbaşkanı Ayşe Sürücü, özgürlük mücadelesinde yaşamını yitiren kadınları anarak, “Başta 30 Haziran tarihinde yaşamını yitiren Zeynep Kınacı’nın (Zilan) anısı önünde saygıyla eğiliyorum. Biz unutmamalıyız ki bugünleri onlara borçluyuz” dedi. Sürücü’den sonra konuşan HDP Urfa Milletvekili Dilek Öcalan ise, HDP’li milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırıldığı süreçte, Meclis’te HDP olarak direndiklerini; ancak bazı kesimlerin bu duruma sessiz kaldığını izlemekle yetindiklerini söyledi. Öcalan sözlerine şöyle devam etti: “Kimse bunun yasaya ve demokrasiye aykırı olduğunu dile getirmedi. Aylar öncesinden uyarmıştık. Uyarılar dikkate alınmadı ve Türkiye bu hale getirildi. Türkiye’nin bu hale getirilmesinde iktidar ve iktidarın eril zihniyetine çanak tutan kesimler neden oldu. “

Öcalan, “Bugün görüyoruz ki kadınlara ve kadın kazanımlarına karşı ırkçı, milliyetçi ve cinsiyetçi ağır bir saldırı var. Kadın siyasetçiler gözaltına alınıyor, işkenceler uygulanıyor tutuklanarak siyasi çalışmaları ellerinden alınmaya çalışılıyor. Ancak bir bütün olarak bu uygulamalara karşı duran yine HDP kadın meclisleri oldu. Biz yine alanlarda meydanlarda mücadelemizi yürüteceğiz. Biz mücadelemizi eril zihniyete teslim ettiğimiz noktada değil sadece kadınlara topluma cehennemi yaşatacaklar ve Ortaçağ’ın karanlık dönemi başta kadınlar olmak üzere tüm topluma yaşatılacak” dedi.
Türkiye’nin içeride ve dışarıda dostunun kalmadığını belirten Öcalan, ülkeyi yönetenlerin Türkiye’yi bir çıkmaza soktuğunu ve bu gidişata dur diyenin de demokrasi çevreleri ve kadınlar olduğunu söyledi.

ADIYAMAN

HDP Adıyaman İl Örgütü’nün düzenlediği iftar programına HDP Urfa Milletvekili Osman Baydemir, HDP Adıyaman Milletvekili Behçet Yıldırım’ın yanı sıra STK temsilcileri ve yüzlerce yurttaş katıldı. İnci Düğün Salonu’nda yapılan iftar programında açılış konuşmasını yapan HDP Adıyaman İl Eşbaşkanı Selim Özbek, salondakileri selamlayarak Selahattin Demirtaş’ın mektubunu okudu. Özbek ‘in ardından HDP Urfa Milletvekili Osman Baydemir söz aldı. Baydemir, iftar programına katılanları selamlayarak, şöyle konuştu: “Nemrut’tan zalim hiç kimse yoktu. Nemrut da bugünün zalimleri gibi, insanları yakıyordu. Nasıl ki Cizre’de bodrumlarda insanları yaktılarsa Nemrut da insanları canlı canlı yakıyordu. Nemrut’un namı zalimliği ile tüm dünyaya yayıldı. Ancak Nemrut’un sonu bir sinek oldu. Tek bir şeye ihtiyacımız var, o da zulmün bitmesi için zalimin zulmünden vazgeçmesi için mazlumların dayanışmasıdır. “

EN SON EKLENENLER