Adana’da OHAL bu hal aldı!

 OHAL sonrası ablukaya alınan Adana’daki Kürt mahallelerinde 1990’lı yılları aşan uygulamalar devrede. “Huzur operasyonu” adı altında neredeyse her gün baskın yapılan mahallelerde tehdit edilerek ırkçı ve cinsiyetçi söylemlere maruz kalan yurttaşlar, “Buralarda artık ne güvenliğimiz ne de huzurumuz kalmadı. Nefes alamıyoruz” diyerek yaşananları özetledi.

15 Temmuz darbe girişiminin ardından ilan edilen Olağanüstü Hal (OHAL) ile birlikte ülke “polis devletine” dönüştürülürken, bölge illeri ve metropollerde yaşayan Kürtlere yönelik baskı ve hak ihlalleri de katmerleşti. 1990’lı yıllarda asker ve korucu baskısıyla köylerinden batıya göç etmek zorunda kalan Kürtler şimdi de OHAL kıskacında. En fazla göç alan yerlerin başında gelen Adana’da asimilasyon ve ötekileştirme politikalarına karşı direnen Kürtler, şimdilerde abluka ve baskı uygulamaları ile karşı karşıya. Her gün onlarca zırhlı araçla mahallelere giren yüzlerce özel hareket polisi tarafından Genel Bilgi Taraması’ndan (GBT) geçirilen yurttaşlar, aynı zamanda ırkçı ve cinsiyetçi söylemlere de maruz kalıyor.

ADI ‘HUZUR’ AMA …

Kimi zaman havadan helikopter desteğiyle de mahalleleri ablukaya alan uygulamaların ismi ise “Huzur operasyonu.” Halk arasında ise “Sindirme ve korku” operasyonları olarak adlandırılan uygulamalarda ana cadde üzerinde sıralı şekilde dizilen kar maskeli özel harekat polisleri ve zırhlı araçlar birçok ülkede yaşanan işgal görüntülerini anımsatıyor. “Huzur operasyonu” denilen bu uygulama özellikle yoğunlukta Kürtlerin yaşadığı Denizli, Barbaros, Gülbahçesi, Şakirpaşa, Küçükdikili, Dağlıoğlu ve Karasu mahallelerinde uygulanıyor.

Adeta gövde gösterisi yapılırcasına yürüyüşle girilen mahallelerdeki dükkan ve kafelere tek tek girilirken, esnaf yaşananlardan bezmiş durumda. Ayrıca ara sokaklardaki duvarlarda yapılan “TC burada”, “PÖH”, “İntikam” gibi yazılamalar dikkat çekiyor. Kıraathane ve kafelere yapılan baskın sırasında tutuklu HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın fotoğrafları ile muhalif gazete ve dergilere el konulurken, yurttaşlar “Bunları bir daha satın almayın”, “Yakarız” tehditlerine maruz kalıyor.

‘ARTIK GÜVENLİĞİMİZ KALMADI’

Barbaros Mahallesi’nde görüştüğümüz her mahalle sakini, “Eskiden burada akşamları rahat bir şekilde gezebiliyorduk. Ama şimdi böyle bir durum yok. Polis, saat 17.00 ila 23.00 arasında motosikletlerle mahalleye giriyor. Kahvede otururken gelip ‘Sizler teröristsiniz. Sıra size de gelecek’ diyerek tehditte bulunup ağza alınmayacak küfürler ediyor. Mahallede gençleri gördüklerinde ise keyfi olarak kimlik kontrolü yapılıyor. Karşı çıkan gençler dövülerek akrebin yanına kadar götürülüyor. Artık ne güvenliğimiz kaldı ne iş yapacak gücümüz” diyerek yaşanan durumu özetledi.

‘BİZ GELDİK KADINLAR SEVİNSİN’

Güvenlik gerekçesiyle isim vermeyen bir mahalle esnafı da yaşananları şöyle anlattı: “OHAL’den sonra baskılar arttı. Geçenlerde sabah saat 10.00 gibi 50’ye yakın sivil polis motosikletleri ile Çarşamba Pazarı’na girerek ‘Haydi kadınlar sevinsinler bizi görüyorlar’ şeklinde bağırdı. Ben artık dayanamadım tepki gösterdim. ‘Siz ne diyorsunuz. Sizin de anneniz, kız kardeşleriniz var’ deyince üzerime yürüyüp, ‘Sen kimsin? Sana mı soracağız ne diyeceğiz? İstediğimizi yaparız’ diyerek tehdit ettiler. Artık buralarda huzur kalmadı” diye konuştu.

‘PLAKASIZ ARAÇLARLA MAHALLEYE GİRİLİYOR’

Bir başka mahalle sakini ise, operasyonların yanı sıra bilinçli olarak ses bombası atıldıktan sonra mahallenin ablukaya alındığını ifade ederek, “İki, üç sokak öte de her gün ses bombası atılıyor. O ses bombasından iki dakika geçmeden mahalleye birçok zıhlı araç ve motosikletli sivil polis geliyor. Bu her akşam oluyor. Artık mahallede nefes alamıyoruz. Evlerimize ve dükkânlarımıza ‘PÖH burada’ ve ‘Güç bizde’ yazılarını yazıyorlar. Bunları sildiğimizde üzerimize yürüyorlar. ‘Bu yazıları silenleri bulup göstereceğiz onlara’ şeklinde tehdit ediyorlar . Akşam mahalleye gelen sivil polislerin araçları plakasız” diye konuştu.

EN SON EKLENENLER