Ağrı Cezaevi’nde siyasi suçtan tutuklanmasına rağmen adlilerin arasında tutulan Leyla Sevgin’in gördüğü işkenceden dolayı sağlık durumunun kötü olduğu belirtildi.
Bir buçuk yıldır Ağrı M Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutulan Leyla Sevgin’in (27) gördüğü ağır işkencelerden dolayı sağlık durumunun kötüye gittiği iddia edildi. 2015 yılında Ağrı ve Tendürek Dağı’nda “Geçici askeri bölge” ilan edilmesine karşı başlatılan canlı kalkan eylemine katıldığı gerekçesiyle gözaltına alınan Leyla Sevgin, bir buçuk yıldır tutuklu yargılanıyor. Hakkâri’de gözaltına alınan Sevgin, bir buçuk yıl içinde Ağrı, İzmir ve Malatya cezaevlerine sevk edildi. Şu an Ağrı M Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutulan Sevgin’in kardeşi Mizgin Sevgin (23), ablasının gördüğü işkencelerden dolayı durumunun kötü olduğunu belirterek, yetkililere seslendi.
‘İŞKENCEDEN DOLAYI PSİKOLOJİSİ BOZULDU’
Mizgin Sevgin, “Ablam gözaltına alındığında Ağrı’ya getirildi. Sonra Şakran Cezaevi’ne götürüldü. Burada kaldığında da işkence görmüştü. Sonra ablamı Malatya E Tipi’ne getirdiler. Son olarak da yine Ağrı Cezaevi’ne getirdiler. Biz Siirt’te oturuyoruz ve ablamla birlikte biz de sürüldük. Ablam Leyla, Ağrı Cezaevi’nde ağır işkencelerden geçtiği için sağlık durumu şuanda çok kötü durumda. Her hafta Cuma günü araması gerekirken bir buçuk ay aramadı. Ablamdan haber alamadık. En son 2 gün önce aradı ve sesi çok kötü geliyordu. Telefonda bize bir sorunun olduğunu söyledi ve korkudan anlatmadı. Biraz üstüne gidince anlatmaya başladı. Ablam çok ağır işkencelerden geçtiğini anlattı. Sürekli cezaevindeki görevliler tarafından fiziksel şiddete ve çeşitli işkencelere maruz kaldığını anlattı. Hemen her gün cezaevindeki görevliler tarafından coplarla dövülüyor. Bir buçuk ay aramamasının nedeni de gördüğü işkenceler olduğunu söyledi bize. Aramasına engel olmuşlar. Psikolojik olarak çökertmeye çalışıyorlar. Gördüğü işkenceden dolayı şu an psikolojisi bozuldu” dedi.
‘CAN GÜVENLİĞİNDEN ENDİŞE EDİYORUZ’
Sevgin, ablasının siyasi tutuklu olduğunu ancak adlilerin bulunduğu koğuşta tutulduğunu vurgulayarak, şunları aktardı: “Ablam siyasi tutukluların bulunduğu koğuşa gitmek istemesine rağmen onu adli tutukluların bulunduğu koğuşta tutuyorlar. Önceden bizi aradığında sesi canlıydı. Ama en son konuştuğunda ne kadar kötü durumda olduğunu sesinden anladık. Ablam bize gördüğü işkencelerden dolayı mektup bile yazacak takatinin olmadığını söyledi. Sesini duyurmamızı ve yaşadıklarından dolayı suç duyurusunda bulunmamızı istedi. Onun can güvenliğinden endişemiz var. Çok kaygılıyız.”
İşkence iddialarına ilişkin aradığımız cezaevi idaresi, bilgi verme yetkilerinin olmadığını söyleyerek, bakanlık veya başsavcılık ile irtibata geçilmesi gerektiğini savundu.