AİHM’in Alevileri haklı bulması samimi değil

İsrafil Erbil ile alevinet.com  için bir söyleşi gerçekleştirdik. AİHM’in cemevleri ile ilgili verdiği kararı değerlendiren Erbil, “AİHM  Alevilerin Türkiye’de ki hakları ile  ilgili verdiği kararlarda samimi değil.” Dedi.

1 Mayıs’a az bir zaman kaldı. Bir yandan laiklik tartışmaları bir yandan AİHM’in Alevileri haklı bulduğu açıklaması, diğer yandan da  sendikların 1 Mayıs’ı Bakırköy’de kutlama kararı….

Tüm bu meselelerin için de Alevilerin yaşam alanlarında çihatçı gruplar için kamp açılması da sorunları başka bir boyuta taşırken Britanya Alevi Federasyonu Başkanı İsrafil Erbil ile alevinet.com için bir araya geldi. Türkiye’nin gündemine oturan laiklik tartışmasına Aleviler ne diyor?  AİHM’in kararını nasıl değerlendiriyor? Aleviler gerçekten ne istiyor? Maraş Terolar’da neler oluyor ve 1 Mayıs’ı nasıl değerlendiriyorlar…? Bu soruları Erbil’e sorduk…

GÜLŞEN İŞERİ/alevinet.com

-İlk olarak AİHM’nin cemevileriyle ilgili kararını nasıl yorumluyorsunuz?

AIHM’in Aleviler için verdiği son karar, sanki Alevilere verilen bir mükafat gibi algılandı. Oysa AİHM Alevilerin bu sorunlarını yıllardır biliyor olmasına rağmen ve hatta benzeri kararları daha  once vermiş olmasına ragmen Türkiye’de hiçbir değişiklik olmadığı gibi Aleviler üzerindeki baskı ve sünnilik dayatması kat be kat arttı. Cumhurbaşkanı,  politikacılar,  eğitim sistemi,  Diyanet sürekli Alevileri aşağıladı. Fakat  AİHM ve Avrupa tüm bunları görmezden gelmeye devam etti veTürkiye’ye övgüler yağdırdı. AİHM  Alevilerin Türkiye’de ki hakları ilei lgili verdiği kararlarda samimi değil.

Çünkü bu davalar AİHM’e geldiğinde Alevilerin taleplerinin Avrupa’da zaten doğal haklar olduğunu bildiği halde mahkeme yolu ile kazanılacak bir hakmış gibi Alevileri yıllarca oyaladıktan sonar verdiği kararların Türkiye’de  uygulanmadığını bilmesine rağmen Türkiye’ye yönelik en ufak bir yaptırım uygulamadı. Bu  nedenle son verilen kararı da sanki Türkiye ile arasındaki danışıklı bir karar gibi algılıyoruz. Bu karar gereği  AKP kendi tarifi olan Aleviliği uygulamaya koyacak ve AİHM’de bu uygulamaya göz yumacak diye düşünüyoruz. Yanılmayı çok isteriz…

-Aleviler yıllardır cemevileriyle ilgili mücadele veriyor… Mevcut iktidar Alevilerin haklarını yok sayıyor… Bu noktadan bakarsak Alevilerin net taleplerini buradan bir kez daha söyleyebilir misiniz?

Avrupa’da yaşayan Aleviler olarak Alevilerin Türkiye’de ki taleplerini Avrupa ile karşılaştırdığımızda, Türkiye’de ki taleplerimizin ne kadar kutsal ve mütevazi talepler olduğu daha net görünüyor. Örneğin Avrupa ülkelerinde her hangi bir inanç gurubu kimseden onay almadan ibadet hanesini oluşturuyor ve devletin sadece resmi olarak tanıması için prosüdür gereği başvuruda bulunuyor. Fransa gibi laik ülkelerde zaten her inanca eşit koşullar da yaklaşılıyor. Britanya ve Almanya gibi okullarında inanç dersleri olan ülkelerde ise diğer inançlar gibi Alevilik ders olarak genel kültür bilgisi kapsamında tüm öğrencilere temel bilgi seviyesinde anlatılıyor.

Bu nedenleTürkiye de Alevilerin;

Cemevleri İbadethane olsun,

Diyanet kaldırılsın,

Alevi Katliamları ile devlet yüzleşsin, Madımak utanç müzesi olsun,

Dergahlarımız iade edilsin,

Köylerimize cami yapılmasın,

Zorunlu sünnilik dersleri iptal edilsin,

Alevi asimilasyonuna son verilsin,

Laiklik gerçek anlamda uygulansın

Taleplerimiz kutsal, haklı, demokratik ve insane taleplerdir. Bunların 21.Yüzyılda halen talepedilmesi Türkiye için utançtır.

-Öte yandan Alevilerle ilgili ayrımcı politikada da devam ediyor. Son olarak yaşadığımız Maraş Terolar köyünde yapılmak istenen ve hatta yapımı süren kamp… Avrupa’daki Aleviler bu duruma nasıl bakıyor?

Maraş Terolarda Alevilerin yaşam alanları  AKP politikaları gereği işgal ediliyor. Suriye’de AKP’nin başını çektiği güçler tarafından çıkarılan iç savaştan kaçan sığınmacılar, Aleviler veTürkiye’de ki AKP muhalefetine karşı baskı aracı olarak kullanılmak isteniyor. Ortadoğu’da yaratılan Sünni-İslami rejimler emperyal devletlerin maşası olarak kullanılıyor. Afganistan ve Irak bunun örneğidir. Gerçek anlamda sünnilik ya da islam’la alakası olmayan uygulamaları gördüğümüz Işid sisteminin, emperyal devletlerin halkları ‘terbiye’ ederek kendilerine biat eden topluluklar yaratma projesi olduğu artık bir sır değildir.

Maraş Terolar da gördüğümüz şey bubüyük projenin görünen küçük bir kısmıdır. AKP bu projenin piyonu olduğu için Türkiye’yi de kötü günler bekliyor.

Yüzlerce yıldır birarada yaşayan Türkiye halkları buprojeler sayesinde birbirlerine düşman edileceklerdir.

-78 katliamında kentini terk etmek zorunda kalan Pazarcık halkının çoğunluğu Avrupa’da… Şimdi yeniden sürgün politikasıyla karşı karşıyalar. Bu süreci ve sürgün politikasını nasıl değerlendiriyorsunuz?

1978 yılında yapılan benzeri bir girişimle Maraş’ta yaşayan Aleviler ve Sünniler karşıkarşıya getirilmek istendi. Inanç değerleri istismar edilen sünnü toplumlar katliam da maşa olarak kullanıldı. Bugün suriyeli sünni inançlı toplumlar  AKP tarafından tekrar Alevilere karşı kullanılmak üzere bölgeye getiriliyor. Oysa daha uygun mekanlar olmasına rağmen AKP sığınmacıları bahane ederek cihatçı gurupları Alevilerin yaşadığı alanlarda yetiştirme niyetinde. 1978 katliamında sürgün edilen Maraş Alevileri aynı şekilde tekrar kendi topraklarında mülteci konumuna düşürülecek, istenmeyen halk ilan edilecek, Maraş Alevileri Avrupa kapılarına gönderilecek.

-Öte yandan medyaya ‘ırkçı’ bir izlenim yaratıldı. Aleviler mültecileri istemiyor algısı yayıldı. Bu bilinçli bir algı mıydı? Nasıl değerlendiriyorsunuz?

Aleviler olarak bizler Avrupa ülkelerinin suriyeli göçmenlere daha fazla yardım yapması için mücadele verirken ve Avrupalıların daha fazla mülteci Kabul etmesi gereğini söylerken birilerinin Alevileri Irkçı diye yaftalaması Kabul edilemez. AKP’nin Maraş’ta mültecileri kullanarak yapmaya çalıştığı istismarı açığa çıkarmak asla ırkçılık değildir. Bu suçlamayı Kabul etmiyoruz ve Alevilere bu suçlamayı yapan havuz medyasına iade ediyoruz.

-Tüm bu süreçler olurken Laiklik tartışması başladı. Yeni Anayasa’da Laiklik olmamalı sözlerini nasıl yorumluyorsunuz? Aleviler nasıl bakıyor meseleye?

Aleviler 95 yıl once Cumhuriyet fikrine içinde Laiklik olduğu için destek verdiler. Bugün Türkiye’yi diğer islam ülkelerinden ayıran özellik yetersiz olsada yönetim biçiminin içinde laikliğin olmasıdır. AKP’ nin meclis başkanı laiklik kaldırılsın derken AKP’nin Işidi’le ortaklığını ispatlamıştır. Yıllardır meydanlarda AKP-Işid ortaklığını haykırıyoruz, basın açıklamalarında dile getiriyoruz fakat meclis başkanının bunu ilan etmesi endişelerimizin ne kadar yerinde olduğunu ispatladı.Sonuçolarak AKP, Işid’in uyguladığı yaşam biçimi olan emperyalistlere köle yetiştirme sistemini ülkemizde hayata geçirmek istiyor. Suriye’de Işid’in uyguladığı sistem ne sünnilik ne de islamdır. Bu yöntem müslümanların inancını istismar ederek halkları egemenlere köle etme yöntemidir.

AKP Türkiye’ye yeni anayasa aracılığı ile Işid rejimini dayatmak istiyor.

Toplumsal mutabakatla hazırlanan ve tüm Türkiye halklarının rızalığı ve onayı olan, demokratik, laik, katılımcı, bir anayasa Türkiye’nin ihtiyacıdır. Fakat AKP bu niyette değildir.

-1 Mayıs yaklaşırken ölümlerin olduğu bu dünyada 1 Mayıs için neler söylersiniz?

İşçi sınıfının ihtiyaçları ve çalışma koşulları dünyanın en önemli halledilmesi gereken mesele olması gerekirken neyazıkki savaş politikaları yüzünden katledilen insanların acılarında bu mesele öncelikli olarak konuşulamıyor.

Türkiye de yüzlerce binlerce insanımız işgüvenliği önemsenmediği için işverenler ve devlet tarafından katlediliyor. Gündemin yoğunluğu ve ağırlığından sadece satır aralarında kalan ve hayatın doğal bir haliymiş gibi algılanan bu iş katliamları görünür değildir. Her şeye rağmen işçi sınıfı kendi ihtiyaçları ve taleplerini en yüksek şekilde dile getirmeli ve başta Alevi kurumları olmak üzere tüm kesimler de destek olmalıyız.

Her alanda 1 Mayıs kitlesel olmalıdır. İstanbul’da 1 mayıs mutlaka Taksim meydanında kutlanmalıdır. Ülkemizde emekçilerin sendikal hakları ve örgütlenmesi için gerek siyasi,  gerekse ekonomik, kadro ve iş koşulları dahil tüm alanlarda haklı taleplerini savunmak hepimizin en önemli görevidir.

EN SON EKLENENLER