İlana başvuran Doç. Dr. Aziz Çelik, kadroya atanması planlanan diğer adayın yazdığı makalenin, ilanın şartları arasında yer aldığını tespit etti. Koşullarının yaklaşık dört katı bir dosya ile kadroya başvurduğunu belirten Çelik, hukuki süreç başlattığını açıkladı.
TARTIŞMALARA NEDEN OLDU
ÇOMÜ, 30 Aralık 2020 tarihinde 34 öğretim üyesi almak için Resmi Gazete’de ilan verdi. İlanların tümündeki şartlarda bir çalışma alanına işaret edildi. Biga İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri bölümü, Sosyal Politika ve Sosyal Güvenlik Ana Bilim Dalı’ndaki profesörlük ilanı tartışmalara neden oldu. İlanın şartları arasında “Sosyal politika alanında doçent unvanı almış olmak. Sosyal güvenliğin bibliyometrik analizi, kamu sektöründe çalışma ilişkileri ve sosyal koruma konularında çalışma yapmış olmak” yer aldı.
DÖRT KATI BİR DOSYA İLE BAŞVURDU
İlana başvuran Doç. Dr. Aziz Çelik, üniversitenin başvuru kriterlerinde yer alan yayın ve puan koşullarının yaklaşık dört katı bir dosya ile söz konusu profesörlük kadrosuna başvurduğunu ifade etti. Çelik, şartlar arasında yer alan çalışma alanı ile ilgili Türkiye’de tek yayın olduğunu ve bunun da atanması planlanan diğer adayın ikinci imzasının olduğu bir makale olduğunu kaydetti. İlanın kişiye özel hazırlandığını öne süren Çelik, konuyu yargıya taşıyıp delil sunmak için 27 Nisan’da CİMER yoluyla kendisinin ve diğer adayın çalışmalarına ilişkin jüri raporlarını ÇOMÜ Rektörlüğü’nden talep etti. Rektörlükten önceki gün Çelik’e verilen yanıtta, yayınlara ilişkin jüri raporlarının Çelik’e verilmesi reddedildi. Üniversite, ret gerekçesini Bilgi Edinme Kanunu’nun 21. maddesine dayandırarak “özel hayatın gizliliği kapsamında, açıklanması halinde kişinin sağlık bilgileri ile özel ve aile hayatına, şeref ve haysiyetine, mesleki ve ekonomik değerlerine haksız müdahale oluşturacak bilgi veya belgeler” olarak gösterdi.
“GİZLİ TUTULAMAZ”
“Akademik çalışmalar gizli tutulamaz” diyen Çelik, “Bu açıkça zorlama bir yorumdur. Kendime ait raporları istemek zaten hakkımdır. Atanan diğer adaya ilişkin raporları ise konunun tarafı ve hukuki yararım olduğu için istiyorum. Söz konusu jüri raporları atanan adayın özel ve aile hayatına, sağlığına ve ekonomik durumuna ilişkin değil, kamuoyuna mâl olmuş akademik yayınlarına ilişkindir” ifadelerini kullandı. Atama işleminin liyakat ilkesine göre yapılıp yapılmadığının ancak bu raporlarla ortaya çıkacağını vurgulayan Çelik, “Yargı süreci için jüri raporlarının tarafıma verilmesi hukukun gereğidir. Diğer aday akademik liyakata göre atanmış ise ve jüri raporları da liyakat ilkesine göre ve objektif olarak hazırlanmış ise bu gizlilik neden? Diğer aday benden daha az yayına ve puana sahipken profesörlük kadrosuna atanmış ise ve sırf bunu saklamak için jüri raporları tarafıma verilmemişse bu açıkça hukuksuz bir işlemdir” dedi.