ABF: ‘Öfkeli gençleri’ Maraş’a yerleştirmek istiyorlar

Alevi Bektaşi Federasyonu’nun 8. Olağan Genel Kurulu’nda birlik, beraberlik ve mücadele vurgusu yapıldı…
Alevi Bektaşi Federasyonu (ABF) 8. Olağan Genel Kurulu Ankara Büyükhanlı Park Otel’de gerçekleşti.

Kurulun gerçekleştiği salona, “Savaşlar olmasın çocuklar ölmesin”, “Hacı Bektaşi Veli gerçek sahiplerine teslim edilsin”, “Sivas Madımak Oteli utanç müzesi olsun”, “Ayrımcılığa karşı eşit yurttaşlık hakkı istiyoruz” yazılı pankartlar asıldı.

Kurula, HDP milletvekilleri Erol Dora ve Besime Konca, EMEP Genel Başkanı Yardımcısı Şükran Doğan, Halkevi’nden Dılşat Aktaş’ın yanı sıra çok sayıda Alevi örgütünün başkanı ve yöneticisi katıldı.

Divan üyelerinin belirlenmesinin ardından kurul cem ile başladı.

Cemde yapılan duada, insan yakanlara, insanlara bomba atanlara ve devrimcileri ipe çekenlere lanet okundu. Zulme karşı birlik çağrısında bulunuldu.

‘MİLİTANCA ÖRGÜTLENMELERE GİTMEK ZORUNDAYIZ’

ABF’nin bütün Alevi dernekleri, dergahları ve dedelerinin mücadelesi sayesinde vücut bulduğunu belirten divan başkanı Ali Balkız, “ABF Alevilerin çatı örgütüdür. Devletin yok saydığı asimilasyon, savaş politikaları ülkemizi öyle bir hale getirdi ki, bizler de daha radikal eylemler ve militanca örgütlenmelere gitmek zorundayız. Bu ülke öyle derebeyler öyle zalimler gördü ki onların ismini bilen yok. Ancak bunlara karşı direnen devrimci önderlerin isimleri herkesin dilindedir” dedi.

‘ÖFKELİ GENÇLERİ MARAŞ’A YERLEŞTİRMEK İSTİYORLAR’

Kurulun açılış konuşmasını yapan ABF Genel Başkanı Baki Düzgün, AKP’nin mezhep savaşlarını kışkırtan politikalarını eleştirerek, “Bekir Bozdağ ‘Bizim tarihimiz de insanları diri diri yakmak yoktur’ diyor. Maraş ve Sivas’ı hatırlayalım. Yüzlerce Alevi genç ve yaşlı katledildi. AKP hükümeti Suriye’de cihatçı aileleri Maraş’ta kamplara yerleştirmek istiyor. Şimdi bunları getirip Maraş’ta Alevilerle kapı komşusu yapmanın anlamı nedir. Hatırlatalım dönemin Başbakanı Ahmet Davutoğlu DAİŞ için ‘Öfkeli gençler’ demişti” diye konuştu.

Kürt illerindeki yıkıma ve ölümlere dikkat çeken Düzgün, “Zorla sürgün, bölgeyi insansızlaştırma ve işlenen katliamlar medya üzerinde devletin hakkı diye halka anlatılıyor. Kürt illerinde yaşanan katliamları kınıyor saldırıların biran önce son bulmasını istiyoruz” dedi.

Alevilerin bu kongrede yeni bir açılım yapması gerektiğini belirten Düzgün, “Bu günden itibaren Alevilerin en büyük görevi bu haksızlıklara ve ölümlere karşı durmak olmadır” diye konuştu.

‘GENEL KURUL İRADESİ ESAS ALINMALIDIR’

ABF’nin bütün Alevilerin temsilcisi haline getirmek için var olan bütün eksikliklerini gidererek yola devam etmesi gerektiğini belirten HDP eski Milletvekili Turgut Öker ise, “Türkiye’deki hakim anlayışı Alevi kurumları terk etmelidir. Alevi kurumların demokratik olması lazım kendi içindeki delege iradesini ortaya çıkarması gerekiyor. Canımızı ve malımızı kuruyacak tek kurumumuzdur ABF’dir. Genel kurul iradesinin esas olması lazım. Yolda birlik olmamız lazım. Bizim bugün Yezid dediğimiz Erdoğan diktatörlüğünden bir farkımız olmalıdır” şeklinde konuştu.

‘ALEVİLER TOPLUMUN ÖTEKİLERİYLE YOL ARKADAŞLIĞI YAPMALIDIR’

Hacı Bektaşi Veli Anadolu Kültür Vakfı Genel Başkanı Ercan Geçmez, Alevilerin devletle yüzleşmekten önce toplumla yüzleşmesi gerektiğine dikkat çekerek, “ABF Türkiye’nin sorunlarını çözmeden önce kendi içindeki sorunları çözmek zorundadır. Bu gün Türkiye bu durumdaysa bizim de payımız vardır. Türkiye’de Kürtler Ermeniler ve diğer inançtaki insanlar ötekileştirilen herkes bizim yol arkadaşımız olmak zorundadır. ABF kuruluş ilkeleri çok net ve açıktır. Varlığımız ve birliğimiz tarihimizden geliyor. Bize düşen orta yolcu olmamaktır. Türkiye ABF son iki dönemini çok kötü geçirmiştir. Dilerim bu eksiklikler giderilir” diye konuştu.

‘BÜTÜN DEMOKRATİK GÜÇLER BU SAVAŞIN KARŞISINDA OLMALI’

HDP Mardin Milletvekili Erol Dora ise, tarihi süreç içerisinde Alevilerin yaşadıklarını Süryani ve Ermenilerin de yaşadığını ifade ederek, “Kürt illerinde bir savaş yaşanıyor. Savaşlar bir insanlık suçudur. Ölenler arasında bir fark görmediğimizi ifade etmek istiyorum. Bütün demokratik güçlerin bu savaşın durması için çağrıdan bulunuyorum. Hala insanların ibadethanelerinin neresi olduğunu belirleyen bir ülkeden yaşamaktan utanç duyuyorum. Ama bunu asla kabul etmiyoruz. Evrensel inancın hakkim olmadığı bir yerde özgürlük olmaz” dedi.

‘ERDOĞAN ÖLÜM EMRİNİ VERİYORSA BİZ DE SEN KATİLSİN, HIRSIZSIN DİYEBİLMELİYİZ’

Avrupa Aleviler Birliği Federasyonu Onursal Başkanı Hüseyin Mat, Alevi kurumlarında abdesthanelerin yapıldığını belirterek, “Bunun önüne geçmezsek. Yarın örgütleyecek Alevi bulamayız. Aleviliğin İslam’dan farklı bir inanç olduğunu çok daha yüksek sesle dillendirilmelidir. Erdoğan asker ve polisiyle Alevilere, Kürtlere sosyalistlere karşı büyük bir savaş başlatmış durumda. Biri eleştirdiği hemen davalar açılıyor. Bu korku duvarını dağıtmamız lazım. Eğer Alevilerin en kutsal yerlerine ucube deniliyorsa, Alevilerin canı malı helaldir diyen Ebu Suud’la gurur duyuluyorsa eğer, Gezi’de sekiz Alevi çocuğun ölüm emrini veren ve Roboskî’de 34 Kürdü öldürme emrini veren Erdoğan’a biz de sen katilsin, hırsızsın diyebilmeliyiz” şeklinde konuştu.

‘YENİ BİR DEVLET MODELİYLE KARŞI KARŞIYAYIZ’

HDP İzmir Milletvekili Müslüm Doğan da, “Alevi inancının sonraki nesillere aktarımını Alevi kurumları önüne koymuyor. Bu sistem olduğu sürece asimilasyon ve yok sayma sürecektir. Bizim inancımız bütün inançlara bir gözle bakar. Yeni bir devlet modeliyle karşı karşıyayız. Yeni devlet anlayışı siyasal İslam’dır ve yeni kurumları var. Bu kurumları tanımadığımız sürece bunlarla mücadele edemeyiz.” diye konuştu.

Kaynak: DİHA

EN SON EKLENENLER