KHK ile kapatılan özgür basına destek artarak devam ediyor. İHD MYK üyesi Vural, kapatılmayla amaçlananın hak ihlallerinin gizlenmeye çalışılması olduğunu söylerken, kadınlar ise basının sesinin kısılmasına izin vermeyeceklerini söyledi
Olağanüstü Hal (OHAL) uygulamaları kapsamında çıkarılan son Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile kapatılan Gazete Şûjin, dihaber ve Rojeva Medya’ya dayanışma mesajları gelmeye devam diyor. İnsan Hakları Derneği (İHD) Merkez Yürütme Kurulu (MYK) Üyesi Adnan Vural, dihaber’in çalışma süreci boyunca yaptığı hak ihlali odaklı haberciliğe dikkat çekti. Vural, “dihaber’in kapatılmasını ifade ve basın özgürlüğüne bir darbe olarak değerlendiriyoruz. dihaber gününü, dönemini yakalayan bir haber ajansıydı. Biz hem İHD olarak, hem de insan hakları savunucuları olarak özellikle işkence ve benzeri kötü muamele, cezaevlerinde yaşanan hak ihlalleri konusunda dihaber ve Gazete Şûjin’dan yararlanıyorduk” diye konuştu.
Vural, “İşkence, kötü muamele ve insan hakları ihlallerinin daha az duyulması için basın kurumları kapatıldı. Haber akışının durması demek ihlallerin daha az duyulması demektir” diye ekledi. Vural, şunları söyledi: “Bu kapatmalar haber alma özgürlüğünün ya da haber yapma özgürlüğünün suç haline getirilmesidir. Bunlar suç olarak kabul edilemez. Bu özgürlüklere KHK ile müdahale edilemez. İşkence ve kötü muameleyi kamuoyuna duyurmak bir görevdir. Bu ajanslar insan hakları ihlalleri ve temelde Kürt sorununun barışçıl, demokratik çözümü için kamuoyuna bilgi vermişlerdir. Kurumların kapatılması, insanların hem haber alma hakkını hem de gazeteciliği yok etme operasyonu anlamındadır. Biz insan hakları savunucuları olarak bunu kınıyoruz.”
Kapatılan basın kurumlarının hükümetin yarattığı havuz medyası anlayışıyla da mücadele ettiğini belirten Vural, insan hakları kurumlarının özgür basın ile dayanışma kampanyaları başlatması gerektiğini söyledi.
‘Şûjin biz, biz de birer Şûjin’ız’
Adana EMEP il başkanı Sevil Arıcı, “Hiçbir KHK kadınların sesini kısmaya yetmeyecektir” diyerek, Gazete Şûjin’ın kapatılmasına tepki gösterdi. Şûjin ile dayanışmayı büyüteceklerini söyleyen Arıcı, “JINHA ve Şûjin özgün bir çalışma biçimi seçerek, sadece kadın haberciliği ile farklarını ortaya koydular. Bu yönü ile kadın mücadelesi veren herkesin bir anlamda gözü kulağı olmuşlardı. Kadın dayanışmasının her türlü zorluk ve engeli aşmada yegane yol olduğunu bizler biliyoruz. Kadınların sesini kısmaya güçleri yetmeyecektir” şeklinde konuştu.
Adana Kadın Platformu üyesi Rahime Çelik de, “Şûjin, Ensar ve tacizcilerin yaşadığı her yerde, sokakta, metroda, her alanda cinsel istismara ve saldırıya karşı alanda oldu. Kadınların sesi ve mücadeleleri oldu. Özgür basın susturulamayacak” ifadelerinde bulundu.
Adana Arap Halkı Alevi Dayanışma Derneği (AHAD-DER) üyesi Sema Peynirci, şunları söyledi: “Özgür basın geleneğini hiçbir zaman bitiremeyeceklerini artık bilmeleri gerekiyor. Özelikle saldırılar, kadın kazanımlarını hedef alıyor. Kadın kazanımlarından birisi de daha önce kapatılan JINHA idi. Şimdi ise, Şûjin oldu. Kadınlar kendi kazanımlarına her zaman olduğu gibi bu gün de sahip çıkacaklardır. Şûjin biz, biz de birer Şûjin’ız.”