Ankara Katliamı davası: Sorumlu olan siyasiler ve kamu görevlileri yargılanmalı

10 Ekim Ankara Katliamı’nın 4’üncü duruşmasının ilk günü sonra erdi. Müşteki avukatı Sevinç Hocaoğulları, “Aileler katliamda sorumluluğu olan siyasilerin ve kamu görevlilerinin yargılanmasını istiyor” dedi.

10 Ekim Ankara katliamının 4’üncü duruşması verilen ikinci aranın ardından devam etti. Salonda sanıklar sanık avukatları, müştekiler, müşteki avukatları hazır bulundu. Mahkeme heyetinin de gelmesiyle, müşteki avukatlarının beyan ve taleplerine geçildi.

Söz alan müşteki avukatı Sevinç Hocaoğulları, katliamdan 21 ay sonra geçtiğimiz günlerde yaşamını yitiren Mustafa Budak ile birlikte 102 kişiyi anarak konuşmasına başladı. Almanya’dan gelen avukat Mathias Giese’nin adliyeye alınmamasına tepki gösteren Hocaoğulları, emniyet güçlerinin kendilerine Adalet Bakanlığı’nın kararı olduğu için avukatın adliyeye alınmadığını söylediklerini ancak kendilerine böyle bir kararın ibraz edilmediğini dile getirdi.

‘AİLELER GERÇEK ADALET TALEP EDİYOR’

Ailelerin “adalet” talebine dikkat çeken Hocaoğulları, “Aileler katliamda sorumluluğu olan siyasilerin ve kamu görevlilerinin yargılanmasını istiyorlar. Antep’ten başlayan bu örgüt hücrelerinin örgütlenmesine göz yuman ve yine bu canlı bombaların Ankara’ya gelip katliam yapmasına göz yuman sorumluların cezalandırılmasını istiyorlar” diye konuştu. Hocaoğlu “Sadece burada ki sanık sandalyesinde oturanların cezalandırılması ile bu katliamın aydınlatılamaz” diye kaydetti.

‘KATLİAMCILARIN GEÇTİĞİ GÜZERGAH İNCELENMEMİŞ’

Taksi şoförlerinin ifadelerine değinen Hocaoğulları, “Bu taksicilerin verdiği ifadelere göre soruşturma aşamasında toplanan delillerin toplanmadığı görülüyor. Taksici emniyet ifadesinde geçtiği güzergahları söylemesine rağmen Hakan Şahin’in taksiden indiği bindiği yerdeki kamera kayıtları toplanıp incelenmemiş kovuşturma derinleştirilmemiştir” beyanlarında bulundu.

‘SANIKLARIN TELEFON REHBERİNE DAHİ BAKILMAMIŞ’

Daha sonra söz alan müşteki avukat Özcan Karakoç da, dijital materyaller ve sanıklara ait elektronik cihazlardan çıkan delillerin önemine dikkat çekti. Bilirkişilerin dijital materyaller üzerinde nitelikli araştırma yapmadığını belirten Karakoç “Bir sanığın telefon incelemesinde telefon rehberine dahi bakılmamış” diye ekledi. Yine bir başka bilirkişi raporuna dikkat çeken Karakoç, “Fotoğrafların diskten dökümünü yapması gereken bilirkişi binlerce fotoğraftan 5-6 tane örneklem şeklinde koyup ‘binlerce düğün fotoğrafı’ diyerek olayı basite indirgemiş. Oysa bilirkişi yorum yapamaz ancak araştırma yapar ve raporlar” şeklinde konuştu.

‘SANIKLARIN DAİŞ KAMPLARINDA SİLAHLI FOTOĞRAFLARI VAR’

İnceleyebildikleri materyaller üzerinden bilgiler paylaşan Karakoç, sanıkların ev ve üst aramasında çıkan disk, flaş, bellek ve benzeri elektronik cihazların incelemesinde sanıkların DAİŞ kamplarında çekilmiş silahlı fotoğraflarının olduğunu belirtti. Karakoç, “İnceleyebildiğimiz materyallerde Hatice Akaltın’ın DAİŞ kamplarında fotoğrafları var. Binlerce DAİŞ marşı var, İŞİD’in yayın sitelerine ve propaganda yapan sitelerine yüzlerce kez girilmiş. Metin Akaltın’ın silahlı görüntüsü Metin Ürkmez’in silahlı görüntüsü var” diye kaydetti.

Duruşma Özcan Karakoç’un beyan ve talepleri ile devam etmek üzere yarın saat 10:00’a ertelendi.

BASIN AÇIKLAMASI

Duruşmanın ardından katliamda yaşamını yitiren aileler ve duruşmayı izleyen yurttaşlar, Ankara Adliyesi önünde basın açıklaması yaptı. Burada konuşan 10 Ekim Barış ve Dayanışma Derneği Avukatı Mehtap Sakinci Çoşgun, “Davanın bu günlere gelmesini sahiplenen ailelere, avukat arkadaşlarımıza ve duyarlı tüm halkımıza teşekkür ediyorum… 10 Ekim 2015 tarihinde gerçekleşen katliam göz göre göre sorumluların kontrolü altında gerçekleşmiştir. Bu durum bizim öfkemizi ve mücadelemizi perçinliyor sonuna kadar mücadele edeceğiz” diye konuştu.

EN SON EKLENENLER