‘Araştırma yapılsa Gar Katliamı nasıl işlendi ortaya çıkacak’

Ankara Gar Katliamı davasında sona doğru gelindiğini kaydeden avukat Mehtap Sakinci, “Mahkeme biraz daha araştırma yapsa sanıkların hepsinin katliamda parmağı olduğu ortaya çıkacak. Sanıkların katliam planı değişmesine rağmen yine de bu katliama nasıl katkı sunduğunu göreceğiz” dedi.
DAİŞ tarafından düzenlenen ve 103 kişinin yaşamını yitirdiği 10 Ekim Ankara Katliamı davasının 8’inci tur duruşmasında yeni belgeler ortaya çıktı. Bu belgelere rağmen dosyanın mütalaa verilmek üzere savcılığa gönderilmesini eleştiren avukat Mehtap Sakinci, “Bu şekilde sonuçlanan bir yargılama adaleti sağlamaz” dedi.
‘DOSYADAKİ X, Y’LER NEDEN BELİRLENMİYOR ANLAMIŞ DEĞİLİZ’
Ankara Katliamı davasının karara doğru ilerlediğini kaydeden avukat Sakinci, yargılama boyunca müşteki avukatlarının tüm taleplerinin neredeyse tamamının ret edildiğini ifade ederek, “Soruşturmanın genişletilmesine ilişkin taleplerimizde hep kısmen kabul, kısmen ret yapıldı. Özellikle dosyada bir numaralı şüphelilerin eşlerinin tanık olarak dinlenmesi talebimiz her seferinde ret edildi. Bunun yanı sıra dosyaya eklenen tape kayıtları ve Alya sitesine giren çıkan örgüt mensuplarının bir kısmı hala dosyada X, Y olarak adlandırılıyor bunların kimlik tespitlerinin yapılması yönündeki taleplerimizde karşılanmayan talepler arasında” diye konuştu.
Bu kadar somut olan taleplerinin neden mahkeme heyeti tarafından ret edildiğini anlayamadıklarını aktaran Sakinci, bir diğer noktanın ise dosyadaki ölü olarak ele geçen sanıkların otopsi raporları olduğunu belirtti. Gelen otopsi raporlarında ne olay yeri fotoğraflarının olduğunu ne de dijital görüntüler bulunduğunu aktaran Sakinci, bu şekilde sonuçlanacak bir yargılamanın eksik olacağını söyledi.
‘KAMUSAL SORUMLULUKTAN KURTULMAK İÇİN HERŞEY YAPILDI’
Davanın başından bu yana mahkemenin iddianameyi kabul etmemesi gerektiğini söylediklerini kaydeden Sakinci, ilk duruşmadan yana mahkemeye iddianamenin eksikliklerini anlatmaya çalıştıklarını dile getirdi. Sakinci, “Bu kadar kötü bir iddianame ile yapılacak yargılama hiçbir şekilde bizim vicdanlarımıza hitap etmeyecek. Gaz incelemesi yapılması, kamusal sorumluluğun dosya içinde görülmesine dair çok somut taleplerimiz vardı. ‘Kamusal sorumluluk dosyaya girmesin de ne olursa olsun’ yaklaşımı ile bunlar ayrı savcılık işlemine tabi tutulup, işleme koyulmama kararı alındı” ifadelerinde bulundu.
‘MAHKEME BİRAZ DAHA ARAŞTIRSA…’
Son görülen mahkemede tüm bu taleplerini yinelediklerine dikkat çeken Sakinci, mahkemenin yine bazı taleplerini kabul, bazılarını ret ettiğini söyledi. Kabul edilen önemli talepler arasında yer alan  Antep dosyalarındaki DAİŞ’li Yunus Emre Alagöz’ün tape ve HTS kayıtları olduğunu vurgulayan Sakinci, bu kayıtlarda yargılanan sanıkların bağlantılarının ortaya çıkmasını beklediklerini  ifade etti. Biraz daha araştırma yapılması halinde sanıkların Ankara Katliamı’nda nasıl rol oynadıklarının ortaya çıkacağını anlatan Sakinci, “Tefsiri tahkikat yapılsa sanıkların katliam planı değişmesine rağmen yine de bu katliamın gerçekleşmesi için nasıl katkı sunduğunu göreceğiz” diye konuştu.
‘NE HİKMETSE DERNEK KATLİAM SONRASI FESHEDİLMİŞ’
Bu mahkemede çıkan en önemli detaylar arasında 6 duruşma boyunca talep ettikleri ancak bu duruşmada dosyaya gelen Genç Ensar Vakfı’na dair belgeler olduğuna dikkat çeken Sakinci, “Genç Ensar Derneği 10 Ekim’de sabah katliam oluyor. Dernek aynı gün saat 14.00’te kendini feshediyor. Bu nasıl bir rahatlıktır. Feshedilme gerekçesi ise ‘Derneğin tüzüğünde yazılı amacına ulaşmak maksadıyla faaliyette bulunulamadığı için derneğin amacına ulaşamayacağından dolayı derneğin feshine” olarak gösteriliyor. Derneğin üye listesinde firari sanık Ahmet Güneş, IŞİD’in eğitim kamplarında görüntüsü tespit edilen İlyas Kaya, 10 Ekim davası tutuklu sanıklarından Abdülmutalip Demir’in imzaları da bulunuyor. Katliamı gerçekleştirmek için bunun yasal zeminini oluşturmaktan bile çekinmeyen bir IŞİD profili görüyoruz”  şeklinde konuştu.
Bir diğer önemli ayrıntının ise yargılanan DAİŞ sanıklarından Hüseyin Tunç’un avukatı Orhan Şahin’in Antep’teki başka bir davada “müvekkilim bomba taşıdı” dediğini bunun da avukatların araştırmasıyla dosyaya sunulduğunu söyleyen Sakinci, “Öyle rahat işlenmiş bir suç ki hiçbir şekilde delil gizlemeye, kamufle etmeye gerek duymamışlar” dedi.
‘KONUŞMAYAN SANIKLAR DİNİ TERİMLER KULLANMAYA BAŞLADI’
Ankara Gar Katliamı davasında sanıklarda dava sonuna doğru söylemde ve davranışlarda değişiklikler gözlemlendiğini vurgulayan Sakinci, gözlemlerini şöyle anlattı: “İlk duruşmalarda hiçbir sanık konuşma taraftarı değildi. Çapraz sorgu sırasında da ‘mahkeme sorarsa cevaplarım ama avukat sorarsa cevaplamam’ ya da ‘cevap yok’ gibi karşılıklar alıyorduk.
Tüm sanıklar için geçerliydi. Sanıklar kısa süre sonra tahliye olacaklarını düşünüyordu. Başlangıçta ilk bir yılda çıkacağını düşünen sanıklar çıkamayacağını anlayınca agresifleşti. Salondakileri provoke etmeye başladılar. Şov yapmaya, Kura’n surelerini, dini terimleri kullanarak, tansiyonu yükseltmeye çalışıyorlar. Görüntü olarak da ilk başlarda hiçbiri ‘örgüt üyesi’ olarak tanımlanmayacak şekildeydiler. Hatta aleladede insanlar gibi görünüyorlardı. Ama daha sonra DAİŞ üyesi gibi saç sakal uzatma, giyim kuşam, hal hareketler gözlemledik. Katlanmak istemediklerine kulaklarını tıkamaya başladılar.  Sanıklar mübaşirin adını, avukatın adını kullanarak, sizi tanıyoruz mesajları veriyor. Son birkaç duruşmadır hâkimin dini duygularına hitap etmeye de başladılar. Köşeye sıkışmış, çemberin daraldığını gören bir sanık profili ile karşı karşıyayız. İlerleyen duruşmalarda sanıklar daha da saldırganlaşabilir.”
Tüm bu gelişmelere rağmen dosyanın savcılığa gönderildiğini, savcının tefsiri tahkikat talebi olmaması durumunda mütalaa hazırlayacağına dikkat çeken Sakinci, davanın birkaç duruşma sonra sonuçlanabileceğini söyledi. Ortaya çıkan belgelere rağmen detaylı bir araştırma ve dosyanın genişletilmeden karar vermesi halinde adaletin sağlanamayacağını belirten Sakinci, adalet sağlanana ve devlet hesap verene kadar da mücadeleyi sürdüreceklerini söyledi.
MA / Berivan Altan 

EN SON EKLENENLER