ASTANA’DA DA AYNI ÇIKMAZ

Fiyaskoyla sonuçlanan Cenevre, Riyad ve New York görüşmelerinden ders çıkarmayan Rusya, İran ve Türkiye üçlüsü, Suriye halkları olmadan Astana’da selefi-ihvan grupları ile rejimi buluşturdu. ABD katılmadı, Kürtler ‘Tanımıyoruz’ dedi

Suriye krizinde rejim ile selefi-silahlı gruplar, Kazakistan’ın başkenti Astana’da Rusya, İran ve Türkiye öncülüğünde somut bir çözüm projesi ortaya koymadan bir araya geldi. 24 saat sürmesi beklenen görüşmelere Kürtler ile Kuzey Suriye temsilcileri davet edilmedi. Ayrıca Rusya’nın daveti olmasına rağmen ABD de görüşmelere heyet göndermedi. Ancak ABD’nin Astana Büyükelçisi George Albert Krol toplantıda gözlemci sıfatıyla yer aldı.

ABD katılmadı

Yerel saatle 13:00’te başlayan görüşmelerde Suriye hükümeti heyetine Birleşmiş Milletler (BM) Suriye Temsilcisi Beşar el-Caferi, silahlı grupların heyetine İslam Ordusu’nun başındaki Muhammed Alluş, Rusya heyetine Vladimir Putin’in Suriye Özel Temsilcisi Alexander Lavrentiev ile Dışişleri Bakan Yardımcısı Mikhail Bogdanov, İran heyetine İran Dışişleri Bakan Yardımcısı Hüseyin Cabiri Ensari ve Türkiye heyetine de Dışişleri Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Sedat Önal başkanlık yaptı. BM Suriye Özel Temsilcisi Staffan de Mistura’nın da katıldığı toplantılara ABD resmi olarak katılmazken; Avrupa’dan bazı ülkelerin de gözlemcileri katıldı.

14 grup katıldı

Görüşmeler için geçtiğimiz haftalarda Ankara’da toplanarak brifingler verilen 31 silahlı gruptan 14’ü görüşmelere katıldı. Daha önce Türk medyasının haberlerine göre 27 silahlı grubun görüşmelere katılacağı iddia edilmişti. Dün Astana’da görüşme masasına şu gruplar vardı: “Şam Kolordusu, İzzet Ordusu, Zafer Ordusu, İslam Şehitleri, Mücahitler Ordusu, Birinci Sahil Tümeni, Şam Askerleri, Festakim Birliği, Sultan Murat Tugayı, Şam Cephesi, Özgür İdlib Ordusu, İslam Ordusu, Güney Cephesi.” En büyük silahlı gruplardan Ehrar El Şam ise görüşmelere katılmayacağını açıklamıştı.

İlk madde ateşkes

Toplantıda ilk olarak, 30 Aralık 2016’da Rusya, Türkiye ve İran tarafından ilan edilen ateşkes masaya yatırıldı. Bu ateşkese göre Rusya ile İran Suriye rejiminin, Türkiye ise silahlı grupların garantör ülkesi olmuştu. Görüşmenin diğer gündem maddelerinden bazıları ise “Suriye’de abluka altındaki yerlere insani yardım ulaştırılması” ve “siyasi tutukluların serbest bırakılması” oldu. Daha önce Cenevre’de yapılan görüşmelerin aksine Astana’daki görüşmelerde silahlı gruplar ile rejim temsilcileri aynı masada oturdu. Önceki görüşmelerde taraflar yüz yüze değil, aracılar üzerinden yapılan “mekik diplomasisi” yöntemiyle iletişim kurmuştu.

Ulus-devlette anlaştılar

Astana’da aynı masada oturan rejim ve silahlı grupların önündeki kartlarda “hükümet” ya da “muhalefet” yerine “Suriye Arap Cumhuriyeti” yazılması dikkat çekti. Bu durum garantör ülkelerin tarafları “üniterlik, ulus-devlet” formuyla yeniden bir araya getirmeye çalıştığı yorumlarına neden oldu.

Söyleyene değil söyletene bak

Görüşmelere verilen arada Katar televizyonu Al Jazeera’ya konuşan silahlı grupların başmüzakerecisi Muhammed Alluş’un “Siyasi geçiş, Esad’ın ve İran milislerinin gitmesiyle başlamalı” dediği aktarıldı. Çıtayı biraz daha yükselten Alluş’un “Suriye’deki İran yanlısı milisler ve YPG terör grupları listesine alınmalı” dediği de iddia edildi. Söz konusu sözlerin Alluş’a Ankara’da verilen brifingte Türkiye tarafından söyletildiği düşünülüyor.

‘Teslim olmaya gelmedik’

Muhalefet heyetinin Sözcüsü Yahya Aridi, rejimle sadece ateşkesi sağlamlaştırmaya yönelik konuları görüşeceklerini ve siyasi konulara kesinlikle girmeyeceklerini söyledi. Aridi, “Suriye rejimi, odağı bu konulardan uzaklaştırmak istiyor. Eğer rejim bizim Astana’ya teslim olmak için geldiğimizi düşünüyorsa, büyük bir yanlış içinde olur” dedi.

Aridi, birinci önceliklerinin ateşkesin korunması, insani yardımlar ve siyasi tutukluların bırakılması olduğunu söyledi.

Rejim ‘Henüz çok erken’ dedi

Verilen arada Sputnik’e konuşan Suriye’nin Moskova Büyükelçisi Riyad Haddad da, Astana görüşmelerinin sonuçları konusunda konuşmak için henüz erken olduğunu, sadece açılış toplantısını tamamladıklarını söyledi. Suriye’nin BM Büyükelçisi Beşar el Caferi ise Astana görüşmelerinin amacının, yürürlükte olan ateşkesi sağlamlaştırmak ve hükümet ile silahlı muhalifler arasında güveni güçlendirmek olduğunu belirtti.

Rus-İran-Türk mekanizması

Astana sonucunda kabul edilmesi planlanan ortak bildirinin taslak metnin içeriğine dair bazı bilgiler de basına servis edildi. Al Jazeera’ya servis edilen metne göre Rusya, İran ve Türkiye, Suriye’deki tüm gruplara DAİŞ ve eski ismi El Nusra olan Fetih el Şam Cephesi’nden ayrılma çağrısı yaptı. Bildirideki diğer dikkat çekici husus ise “Rusya, Türkiye ve İran’ın DAİŞ ve El Nusra ile ortak mücadele planlaması” yaptığı ortaya çıktı. Ateşkesin izlenmesi için de bu ülkeler üçlü mekanizma kurulmasını öneriyor.

4astanaaaa

Rusya

Suriye’deki savaşa 2015 yılının sonlarına doğru fiilen katılan Rusya, şimdiye kadar savaşı kazanan taraflardan biri. Özellikle Lazkiye ve Tartus’taki askeri üslerini garantiye alan Rusya, Türkiye eliyle Halep’teki silahlı grupları tasfiye etti ve Türkiye’nin 15 Temmuz darbe girişimi sonrasındaki öfeksini de iyi değerlendirerek, kısmi de olsa “Türkiye’yi ABD ve NATO’ya karşı bir pozisyona çekebildi. Savaşın kazananlarından Rusya şimdi de “barışı” kazanmak istiyor.

Türkiye

Türkiye, Suriye’de izlediği “Esad birkaç haftada devrilir” politikasıyla 6 yıl boyunca yaptığı tüm hamleler sonuçsuz kaldı. Sonunda her tarafta çark etmek zorunda kaldı. Suriye muhalefetini Halep’te yüzüstü bıraktı ve şimdi de arta kalan silahlı grupların enkazıyla Suriye’nin kuzeyinde Kürtlerin önünde bir bariyer örmeye çalışıyor. Türkiye’nin Astana’daki tek gayesi “ne olursa olsun Kürtler bir şey kazanmamalı” olarak özetlenebilir.

İran

Suriye iç savaşının başından beri sahadaki askeri varlığıyla Suriye ordusunu komuta eden güç oldu. Türkiye, Suudi Arabistan ve Katar’ın desteklediği Selefi grupların “Şii hilali”nin önüne set koymasına karşı canhıraş bir savaş verdi. Şimdi Astana’daki en temkinli güç konumunda. Rusya’nın Türkiye ile yakınlaşmasından rahatsızlık duysa da görüşmelerde yer alıyor ve Esad ailesi İran’ın “kırmızı çizgisi.” Çünkü Suriye’de Esad ailesi dışındaki seçenekleri sınırlı.

Suriye

Suriye rejimi, Astana görüşmelerinden yeniden üniter devlet olarak çıkmayı hedefliyor. Rusya ve İran’ın desteğiyle kendisine karşı savaş veren grupları iyice zayıflatan rejim, silahlı grupların arkasındaki güçleri de yenilgiye uğratmayı hedefliyor. Halep’i ele geçiren Suriye rejimi, izlediği strateji ile Suriye’nin diğer bölgelerinde de yeniden hakim olabileceğine kendisini inandırmış durumda.

Çözüm çıkmaz

Astana görüşmelerine ilişkin BBC Türkçe’ye konuşan TEV-DEM Yönetim Kurulu Üyesi Aldar Xelîl, “Çözüm aradıklarını söylüyorlar ancak Suriye’nin yaklaşık yüzde 30’unu kontrol ettiğimiz halde biz yokuz. Bizim katılmadığımız süreçlerden çözüm çıkmaz” dedi.

4aldar

Cenevre gibi…

PYD Eşbaşkanı Salih Muslîm de görüşmerlerde kimi küçük ittifakların çıkabileceğini ancak Suriye krizinin çözümü noktasında Cenevre görüşmeleri ile aynı akıbete uğrayacağını söyledi. Muslîm, Suriye’nin dörtte birinin temsilcilerinin görüşmelere çağrılmadığını söyledi.

7müslim

Altun: Baştan iflas

Kürtlerin ve müttefiklerinin Astana görüşmelerine dahil edilmemesinin “görüşmelerin baştan iflası” olduğu tespitinde bulunan KCK Yürütme Konseyi Üyesi Rıza Altun, “Demokratik Suriye Federasyonu güçlerinin katılmadığı bir çözüm biçiminin, gelişme şansı çok zayıf, hatta sıfırdır” ifadelerinde bulundu.

ASTANA

EN SON EKLENENLER