Astana’daki ‘çeyrek Suriye’

Astana görüşmelerine katılan taraflar sahada ancak Suriye’nin topraklarının çeyreğini ellerinde bulunduruyor. Rejim ülke topraklarının yüzde 17’sini, silahlı gruplar ise yüzde 10’unu elinde bulunduruyor. Somut projesi olan Kürtler ve müttefikleri ise çağrılmıyor

Ersin Çaksu

Suriye krizinin “çözümü” için Kazakistan’ın başkenti Astana’da yapılacak görüşmelerin hazırlıkları devam ederken; tüm Suriye adına görüşmelere katılan taraflar ise Suriye topraklarının yüzde 30’una bile hakim değil. Rusya, İran ve Türkiye öncülüğünde yapılan görüşmelere davet edilen Suriye rejimi, ülke topraklarının yüzde 17’sinde, “muhalif” adı verilen silahlı gruplar ise yüzde 11’inde varlık gösteriyor. Ülke topraklarının yüzde 17.5’inde hakim olan Kürtler ve müttefikleri ise Türkiye’nin vetosuyla karşı karşıya.

Çeyrek temsiliyet

Astana görüşmelerine katılacak olan tarafların siyasi ve toplumsal meşruiyeti ciddi bir tartışma konusu iken; bu güçlerin sahadaki varlığı Suriye’nin ancak çeyreğini temsil ettiğini gösteriyor. Masanın bir tarafında verdiği iktidar savaşında yüzbinlerce insanın ölümüne yol açan Esad rejimi, diğer tarafında ise çevre ülkeler tarafından desteklenen ve binlerce savaş suçu işleyen selefi-ihvancı gruplar.

Şaibeli garantörler

Görüşmelerin garantör ülkelerinden Rusya da 2015 yılında başladığı hava saldırılarıyla özellikle Halep’te yüzlerce insanın ölümüne, onbinlerce insanın ise göçertilmesine neden oldu. Diğer garantör ülke Türkiye ise Suriye savaşının başından beri selefi-ihvancı gruplara sunduğu lojistik ve silah desteğiyle işlenen savaş suçlarının ortağı ve son olarak da “Fırat Kalkanı” karşılığında Rusya ile yaptığı “Al Helep’i ver Bab’ı” pazarlığıyla Astana’nın taşlarını döşeyen ülke. Bir diğer garantör ülke olan İran da Suriye’deki milisleriyle işlenen savaş suçlarında rejimin ortağı.

İşte rakamlar

Elde edilen rakamlar ise Astana’daki görüşmelerde ülkenin bir bütün olarak yüzde kaçının temsil edildiğini çok çarpıcı bir şekilde gözler önüne seriyor. 2016 yılının sonuna gelindiğinde Suriye Baas rejimi, 31 bin 814 kilometrekare ile Suriye topraklarının yüzde 17.196’lık bölümüne hakim. “Muhalif” adı verilen silahlı gruplar, 21 bin 12 kilometrekare ile ülke topraklarının yüzde 11.357’lik kısmını elinde tutuyor. Astana’ya davet edilmeyen El Nusra (yeni adıyla Fetih El Şam) ve Ehrar El Şam gibi grupların hakim olduğu alanlar ise silahlı grupların oranına dahil. Kaldı ki silahlı gruplar, tutunabildikleri Îdlib gibi yerlerde ise bu iki örgütün gücüne dayanarak ayakta kalabiliyor.

4tabloo

Yüzde 36 DAİŞ’te

DAİŞ çeteleri ise ülkenin iki eyaletini (Rakka ile Dêra Zor) kapsayan 67 bin 834 kilometrekarelik alana hakim. Bu alan ülke topraklarının yüzde 36.667’sine tekabül ediyor. 24 Ağustos 2016 tarihinde Suriye sahasına “Fırat Kalkanı” ile dönüş yapan Türkiye ise 845 kilometrekarelik alan ile Suriye topraklarının yüzde 4.56’lık oranında denetim sağlamış durumda.

QSD’nin alan hakimiyeti

DAİŞ çetelerine karşı verdikleri mücadele ile Kuzey Suriye’de hakimiyet sağlayan YPG/YPJ ve Demokratik Suriye Güçleri ise 2015 yılında 26 bin 337 kilometrekare ile yüzde 14.61 olan alan hakimiyetini, 2016 yılı sonu itibariyle 31 bin 709 kilometrekareyle yüzde 17.599’a çıkardı. (“Fırat’ın Gazabı” operasyonunda 2017 yılı itibariyle özgürleştirilen alanlar bu rakamlara dahil değil).

Öte yandan Suriye topraklarının yüzde 14.61’ine tekabül eden 22 bin 530 kilometrekarelik alanı ise çöller oluşturuyor.

ENKS’nin varlığı ise ibretlik!

Görüşmelere 3 de Kürt çağrılıyor! Suriye Kürtleri Ulusal Konseyi (ENKS) üyesi olan bu kişiler, Kürtlerin temsil edilmesi için değil, Suriye Muhalifler ve Devrimciler Koalisyonu (SMDK) içerisinde çağrıldı. Rojava Devrimi’nin başından beri Kürtlerin haklarını tanımayan ve bunu defalarca dile getiren SMDK ile hareket eden ENKS’nin sahadaki varlığı ise Hewlêr ve Rojava’daki bürolarından ibaret. Astana’ya çağrılan ENKS üyesi Ebdulkerim Beşar’ın şu sözleri ise nasıl bir misyonla katıldıklarını gözler önüne seriyor: “Türkiye hükümeti tarafından Astana’daki konferansa katılmak için atandık. Siyasi meseleler ele alınırsa Kürt konusunu gündeme getiririz. Ama görüşmelere, rejim karşıtı muhalefet adına gidiyoruz.”

4lavrov

ABD’yi davet ettik

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, ABD’nin, Astana’da bu ay düzenlenmesi planlanan Suriye görüşmelerine davet edildiğini açıkladı. Lavrov, “Yeni ABD yönetiminin bu daveti kabul edeceğini ve mümkün olan her kademede uzmanlarca temsil edileceğini umuyoruz” dedi.

4felah‘Biz de olmalıyız’

Güney Kürdistan Dışilişkiler Sorumlusu Felah Mustafa, Güney Kürdistan ve Rojava’nın Astana görüşmelerine katılması gerektiğini söyledi. Mustafa, “Suriye krizinden etkilenen komşu ülkeler, Kürdistan Bölgesi ve Rojava Kürtleri Astana görüşmelerine katılmalı” dedi.

EN SON EKLENENLER