AvEG-Kon: Kapitalizm Öldürmeye Devam Ediyor!

Kapitalizm Öldürmeye Devam Ediyor!

Tek Çare Toplumsal Örgütlülüğü Büyütmektir.

Dünyamızı COVİD-19 olarak adlandırılan Korona virüsü sarsmaya devam ediyor. Virüsün nereden geldiğine dair tartışmalar sonlanmak bilmiyor.  Bugün yaşanan küresel salgın kapitalizmin varoluşsal krizinin yeni bir tezahürüdür. Küresel salgınlar, açlık, kıtlık, yoksulluk, işsizlik, iklim krizi, savaşlar, ırkçılık kapitalizmin yaşadığımız gerçekliğinin birer parçalarıdır.

Neoliberal politikalarla emperyalistler, doğayı, canlıyı, duyguları sermayeye çevirdi ve sermayenin serbestçe dolaşımı için tüm sınırları açtı. Sınır tanımayan sermayenin yanına sınır tanımayan virüsler, kuraklık, sıcak hava dalgalarının yaratıcısı oldular. Kapitalistler sebep olduğu büyük felaketler karşısında önce kendi „yurtlarını kurtarmak” adına hızla sınırlarını kapatıyorlar. Ancak artık bir yer güvenli değilse tüm dünya güvende değildir.

Emperyalistler neoliberal politikalarını hayata geçirdiklerinde öncelikli olarak suyu sonrasında ise sağlığı özelleştirdiler. İnsan sağlığı küresel şirketlerin kar kapısı haline geldi. Sağlık sistemleri ve teknolojileri devasa bir gelişme sağladı. Ancak bu devasa gelişim herkese eşit sağlık hizmetine dönüşmemekle birlikte sosyal sağlık sistemi kapsamındaki hastaneler ya tekellere devredildi ya da kapatıldı.

Tüm dünyada insanlar sağlıklarından endişe ediyor. Çünkü çürümüş bu sistemin ne doğru bilgi aktardığına ne de kapılarını çalacak olan ölümden korunacaklarına inanmıyorlar. Devasa gelişmeye rağmen bu salgın karşısında yeterince tıbbi araç ve eleman olmadığını görüyorlar. Avrupa devletlerinin salgına rağmen üretimi devam ettirerek ölüme davetiye çıkardıklarının farkındalar. Ve tüm bunlar karşısında aç kalmamak için çabalamaktalar.

Panik haliyle yaşamaya alışmak insanlığın karşı karşıya kalacağı felaketlere çare değildir. Kapitalizme içkin tüm felaketler karşısında örgütlenmek, umutsuzluğu parçalamaktır. Korona virüsü, birlikte hareket etmenin, dayanışmanın, ortak mücadelenin önemini yeniden hatırlatıyor bizlere.

Virüs üzerinden “önce Amerikalılar”, “önce Almanlar” ya da “önce Fransızlar” anlayışı hakim kılınmak isteniyor, ki bu ancak bizi ırkçılığın girdabına taşır. Irkçılığın emperyalistler eliyle örgütlendiği bir dönemde önce insan demek birlikte mücadelenin kapısını aralayacaktır.

AvEG-Kon olarak bugüne kadar virüsten dolayı yaşamını yitirenler için üzgünüz. Kapitalist devletler bir kez daha hepimizin gözü önünde katliam yaptılar. İlk görüldüğü andan itibaren küresel salgını durdurmak yerine dolaşmasına izin verdiler. Yaşamını yitirenlerin sorumlusu kapitalist devletlerdir.

Tüm göçmenlere ve Avrupa halkına sesleniyoruz. Virüs değil, alınmayan önlemler, yeteri derece de bulundurulmayan tıbbi malzemelerden dolayı ölümler çoğalmaktadır. Önlemlerin alınması, daha fazla işçi ve emekçinin hayatını kaybetmemesi için halkların birleşik mücadelesinden başka bir çare bulunmamaktadır. Tüm uluslardan işçi emekçiler olarak bulunduğumuz her yerde halkların dayanışma ağlarını kurmak en acil görevlerimizdendir. Yardıma ihtiyaç duyanların yanında olmak, yaşadığımız bölgede karantina koşullarında ekmeğimizi paylaşmak, ihtiyaçların giderilmesi için hızla örgütlenmek ve örgütlü hareket etmek dahası karantina koşullarında yalnız olmadığımızı hissetmek ve hissettirmek önemlidir.

Virüse karşı hiç vakit geçirmeden alınması gereken tedbirler şunlardır;

– Öncelikli olan insanların izole edilmesidir. Bunun için sahtekarca, palyatif çözümler yerine sağlık, itfaiye gibi sektörler dışında hızla üretim durdurulmalı, çalışanların ücretlerinden kesinti yapılmadan evde kalmaları sağlanmalıdır.

-Sağlık ekipleri oluşturularak ücretsiz, tüm koruma ve hijyenik tedbirler alınarak evlerde korona virüsü taraması yapılmalıdır.

-Virüsün enfekte olduğu insanlar için belirli hastaneler tespit edilmeli, sağlık elemanı ve tıbbi malzemelerle donatılmalıdır.

-Belediyeler hızla geniş bir karantina koşullarında günlük gıda ve sağlık hizmetlerine ulaşmak için planlama yapmalı ve bunu tüm halkımıza duyurmalıdır.

-Hijyenik malzemelerin ücretsiz olarak dağıtıldığı merkezler oluşturulmalıdır.

Tüm bu koşullar altında protestolarımızı yükseltmek için evlerimizden de olsa çığlığımızı yükseltelim. Tencere, tava sesleri her yeri inletmeli. İtalya’da olduğu gibi hep birlikte söyleyeceğimiz marşlar ve türkülerimizle kapitalizme öfkemizi dile getirecektir.

Başka bir varoluşsal krizin felaketiyle karşılaşmamak için yarın geç olmadan harekete geçmeliyiz.

 

 AvEG-Kon

Avrupa Ezilen Göçmenler Konfederasyonu / 16.03.2020

EN SON EKLENENLER