Aylar geçti, yıllar geçti Kırbayır’ın dosyasında gelişme yok

12 Eylül 1980 tarihinde yapılan askeri darbe ardından Cemil Kırbayır, Ardahan’ın Göle ilçesine bağlı Okçu köyündeki evine 13 Eylül 1980 günü baskın düzenleyen askerler tarafından gözaltına alındı. Göle’de bulunan 247’nci Piyade Alay Komutanlığı’na getirilen Kırbayır, 9’uncu Kolordu Sıkıyönetim Komutanlığı’na bağlı Kars gözetim evine nakledildi. Kars Emniyeti tarafından 3 kişi ile birlikte gözetim evinden alınan Kırbayır, bir dönem öğrencisi olduğu ve darbe ile işkencehaneye dönüştürülen Dede Korkut Eğitim Enstitüsü’ne getirildi.

Burada MİT, Emniyet ve askeri personelin katılımıyla yapılan işkenceler sonucu öldürüldüğü düşünülüyor ancak hala cenazesine ulaşılamadı.

TBMM İnsan Haklarını Komisyonu’nun gözaltında kaybedilenlerle ilgili alt komisyonu, Nisan 2011’de tamamlanan raporunda, darbeden bir gün sonra gözaltına alınan Kırbayır’ın “Gözaltında öldürülmüş olduğu” kanaatine varırken, raporun sonunda yargıya sorumlular hakkında suç duyurusunda bulunma ve Kars’taki soruşturmanın sonucunu takip etme yargısına varıldı. Komisyon ayrıca, Kırbayır’ı yakalayan polislere “İkişer maaş ikramiye” verildiğini de ortaya çıkarmıştı.

Ancak komisyon kararının üzerinden 7 yıl geçmesine rağmen dava ile ilgili hiçbir ilerleme yaşanmadı.

Cumartesi annelerinin sembol isimlerinden olan Kırbayır’ın annesi Berfo ana ise 105 yıllık ömrünün büyük bir bölümünde oğlu Cemil’i aradı. Yıllarca Galatasaray Meydanı’nda oğlunun bulunması için mücadele eden Berfo ana, “Benim evladım gelir diye kapıyı bacayı açık bıraktım. Ay geçti, gün geçti, sene geçti benim çocuğum gelmedi. Benim çocuğum ölmüşse cenazesini bana versinler” diye haykırmıştı. 2 Şubat 2011 tarihinde dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüşen isimlerden biri olan Berfo anaydı. Berfo ana, verilen sözlere rağmen bulunamayan oğlunun kemiklerini toprağa gömmeden hayatını kaybetmiş ve  “Oğlumun kemiklerini bulmadan beni gömmeyin” diye vasiyet etmişti. Berfo Ana’nın cenazesi defnedilirken yanına oğlu Cemil için de bir mezar kazılmıştı.

Kırbayır ailesinin Avukatı Yaşar Kaya, aradan yıllar geçmesine rağmen dosyanın açılmadığını belirterek, “Dava dosyası 2014 yılında açılacaktı. Fakat Kars’ta 2014’ten beri 4 savcı ve 1 başsavcı değişti ama dosya hala açılmadı. Dosya Kars Adliyesi’nin koridorlarında açılmayı bekliyor” dedi.

Her gelen savcının dosyayı bir sonraki savcıya bıraktığını söyleyen avukat Kaya, kimsenin bu dosyayı açmak istemediğini belirterek,”Dosyanın tüm evrakları hazır ve dosyada bir eksiklik yok. Hatta 15 Temmuz 2016’da yaşanan darbe girişiminden önce iddianame bile hazırlanmaya başlanmıştı. Ama o iddianamede tamamlanmadı. Bir an önce adaletin yerini bulmasını istiyoruz. Ama gördüğümüz gibi adalet çok geç geliyor. Dosyanın bir an önce adliyenin tozlu raflarından çıkarılmasını ve soruşturmanın başlatılmasını istiyoruz. Dosya hakim ve savcılar tarafından değerlendirilseydi şuana kadar çoktan karar verilmişti. Çünkü dosyada mahkemenin isteyeceği tüm belge ve bilgiler tamamdır. Ya dosya açılacak ya da tamamen kapanacaktı” diye ifade etti.

Bu kadar zamana yaymaya gerek olmadığına dikkat çeken Kaya, dava dosyasının açılarak sonuçlanmasını beklediklerini söyledi.