EDİTÖRÜN ÖNERDİKLERİ

Baxçalar dolu beton

Güzelim bahçeler imara açıldı ve arsa oldu, kat karşılığı yapılan çirkin apartmanlar Meletî’yi doldurdu. Sonra lahana tarlaları, domates, biber ve salatalık bostanları imara açıldı....

Enkazlardan hala cenazeler çıkıyor

Depremin 50’nci gününde Defne ilçesine bağlı Uğur Mumcu Caddesi üzerindeki evden cenaze çıkarıldı Mereş merkezli 6 Şubat tarihinde meydana gelen depremde en çok yıkımın yaşandığı...

Tesisatçı Akın’ı öldüren askerlerin tutuklanması talebi yine reddedildi

Nisêbîn’de tesisatçı Yusuf Akın’ı öldüren askerlerin yeniden başlayan yargılamasında askerlerin tutuklanması talebi yeniden reddedildi Mêrdîn’in Nisêbîn ilçesi Deyrcem köyünde 20 Aralık 2011’deki askeri operasyonda tesisatçı...

7’inci yargı paketi Meclis’te kabul edildi

Yargıda yeni düzenlemeleri içeren İcra ve İflas Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, Meclis Genel Kurulunda kabul edildi Yargıda yeni düzenlemeler içeren...

Fikir Masası Şenyaşar ailesiyle iftar açtı

Adalet Nöbeti’nin 736’ncı gününde adliye önünde iftarlarını açan Şenyaşar ailesine Fikir Masası Platformu eşlik etti Riha’nın Pirsûs (Suruç) ilçesinde, 14 Haziran 2018 tarihinde AKP Milletvekili...

30 yıllık tutuklu Tanrıverdi cezaevinden çıktı

Diyarbakır Cezaevi’nde tutuklu bulunan Ramazan Tanrıverdi 30 yıl 6 ay ardından cezaevinden çıktı Diyarbakır 1 No’lu Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde tutuklu bulunan Ramazan Tanrıverdi, 30 yıl...

Baransu’nun anlamak istemediği

senol_kalucŞenol Kaluç

Karadayı’ya kızmak yerine Dersim ve Alevi köklerini saklamak zorunda olmasına kızmak gerekmez mi?

Yaptığı habercilikle pek çok kesimin sevgisini ve kızgınlığını, darbecilere karşı mücadelesiyle benim de şahsen takdirimi kazanmış bir isim olan Mehmet Baransu’nun “Dersimli Karadayı” yazısını kendisine yakıştıramadığımı belirterek başlamak istiyorum. Bu yazı birçok açıdan sorunlu; kapsayıcı değil dışlayıcı, ötekileştirici.

Baransu “Karadayı’yla ilgili bu yazının ardından birileri kimlik siyaseti yaptığımı iddia edecektir. Bu tür iddiaları çok da dikkate almadığımı hemen belirteyim” demesine rağmen maalesef yazı sorunlu ve sakınmak istese de bir kimlik siyasetini yansıtıyor. Bu siyaset maalesef Ergenekon vb. davalarda bazı basın yayın organlarınca -bence- bilinçli bir şekilde yapılıyor. “Orduda Alevi Cuntası”, “Yargıda Alevi Kliği” vb. haberler bu tip habercilik örnekleri. Bu davalarda tutuklanan isimlerin çok azı Alevi olmasına rağmen “Ordu’da Sünni Cuntası” ya da “Yargıda Sünni Dayanışması” denmiyor.

Ülkemize hâkim zihniyeti biraz bilenler, bu ülkede tüm kesimlere yayılmış bir kendini saklama kültürü olduğunu bilir. Bu nedenle ne Karadayı’nın Aleviliği ne de Demirel’in Sünniliği bir anlam ifade ediyor. İdeolojik olarak rejime bağlı olmak esastır ve emin olun ki Sünni kökenli Kemalist bir subay ya da hakim, bu devlet için Kemalist bir Aleviden her zaman için daha makbuldür.

Karadayı’nın Dersim kökenini gizlemesi ve ailesinin namaz kılıp oruç tutmasının eleştirilecek bir yanı yoktur. Bu tavır etnik ya da dini farklılık gözetmeksizin tüm ailelerin çocuklarını korumak için geliştirdikleri bir bürokrat/memur tavırdır. Asıl kızmamız ve öfkelenmemiz gereken bu halet-i ruhiyenin nasıl olup da üretilebildiğidir. MHP’li bir vekilin BDP’li kadın vekilleri hedef alarak “Kürt olduklarını iddia ediyorlar ama Kürtçe bilmiyorlar” diyerek gülmesi ve aşağılamasında olduğu gibi. Hâlbuki o vekilin, bu dediğinden utanması gerekenin BDP’li vekil değil kendisi olduğunu bilmesi ve kendisine şu soruyu sorması gerekirdi: “Biz ne yaptık ki annesi, babası, dedesi Kürt bir vatandaşımız kendi ana dilini öğrenemedi.” Aynısı Karadayı için de geçerli.

Takiye yapmak tek bir kimliğe özgü değil. Bugün hala Sivas MEB’de görevli önemli bir isim, 28 Şubat’ta işe yarı sarhoş gelirken, AKP döneminde göstere göstere namaz kılmaya başlamışsa, bu ve buna benzer örneklere bakarak bütün Sünnileri mi yargılayacağız? Ordudan atılmamak için karısının başını açan, ailesi ile içkili kokteyllere katılan ya da Ramazan’da oruç yemek zorunda kalan subaylara iki yüzlü mü diyeceğiz. Yoksa onlara yapılan bu zulme sebep olanları mı kınayacağız.

Karadayı’ya kızmak yerine eğer doğru ise onu Dersim ve Alevi köklerini saklamak zorunda bırakan düzene kızmak gerekmez mi? Her eylemi köklere atfedersek Süleyman Demirel’i nereye koyacağız? Meydanlar “Ordu indirdi, biz bindirdik” diye inlemiyor muydu? Yoksa o da mı gizli bir Aleviydi?

Baransu, kusura bakmasın ama sapla samanı birbirine karıştırıyor. Bu tür haberlerde çoğu kez basit bir gerçek atlanıyor. O da şu: Alevi oldukları söylenen isimlerden hiç birinin Alevilikle ailesel bağ dışında bir illiyetleri ve taleplerinin olmamasıdır. Asıl gerçek bu isimlerin Kemalizm’e ya da başka bir ideolojiye gönül verdikleri ve dünyayı bu çerçeveden algıladıklarıdır.

Bu ülke’de Alevi dedelerinin çocukları herkesten önce babalarının evlerinin duvarına “Dedeliğe ve Sömürüye Hayır” yazabilmiştir. Şimdi bu şekilde inançsal temelini başka ideolojilerle değiştirmiş, ideolojik gayretkeşlikle hareket eden insanların yaptıklarını nasıl olurda Alevilik ile ilişkilendirilebilirsiniz?

Yargıda da, orduda da Aleviler Alevi oldukları için orda değiller; ancak rejime bağlılıkları ve konjonktürsel şartlara uydukları sürece kabul görmüşlerdir. Ordu’da namaz kılmak hakimse namaz kılmış, oruç tutmuşlardır. Bu Sünni subaylar için de tersinden geçerlidir. Eğer gerçekten bu kişilerin gayreti Alevilik olsaydı, bugün Aleviler hala tanınma çabası içinde olmazdı. 28 Şubat’ın kudretli paşaları daha o günlerde Cemevlerinin ibadethane olarak kabulünü sağlar, yüksek yargı Alevilerin taleplerini destekleyici kararlar alırdı.

Hâlbuki bunların hiçbiri olmadı.

Bu nedenle Baransu’nun yazısı eksik tahlil ürünüdür.

Kökleri ne olursa olsun ortada ortak bir zihin dünyası olduğu unutularak Alevilik üzerinden yorum yapmak ve Alevi oldukları için intikam alıyorlar iması yaratmak doğru değildir. Bu durumda Çetin Doğan’ı nereye koyacağız? Tutuklandığı günlerde Çetin Doğan’ın eşini “Alevi değiliz ama Alevi dostlarımız var” açıklamasını yapmak zorunda bırakmak doğru mudur?

Kusura bakmasın ama Baransu kardeşim büyük bir ayıp işlemiştir. Keşke sadece Karadayı’nın 1930 Dersim Pülümür katliamı sürgünü bir ailenin çocuğu olduğunu haberleştirmekle yetinseydi.

senolkaluc@hotmail.com

Taraf / Her Taraf

- Advertisement -spot_img

YAZARIN DİĞER YAZILARI

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

EN SON EKLENENLER

Ambarlarda saklanan tütün enkaz altında kaldı: Fiyatlar ikiye katlandı

Semsûr’da yurttaşların en önemli geçim kaynağı olan tütüncülüğü de deprem vurdu. Tütünün kilosu yüzde yüz arttı Depremden dolayı on binlerce insanın yaşamını yitirdiği Semsûr’da, yüzbinlerce...

Ambarlarda saklanan tütün enkaz altında kaldı: Fiyatlar ikiye katlandı

Semsûr’da yurttaşların en önemli geçim kaynağı olan tütüncülüğü de deprem vurdu. Tütünün kilosu yüzde yüz arttı Depremden dolayı on binlerce insanın yaşamını yitirdiği Semsûr’da, yüzbinlerce...

300 kişinin öldüğü binaların müteahhiti kaçmak için hazırlık yapmış

300 kişinin öldüğü yapıların müteahhiti Yunus Kaya, tutuklanmadan kısa bir süre önce kaçmak çin hazırlık yapmış. Kaya’ya ait 85 aracın 4 gün içinde satıldığı...

BM ve AB’ye çağrı:  Türkiye’nin saldırıları sonlandırılsın 

Newroz gecesi Cindirêsê’de 4 kişinin katledilmesine karşı açılama yapan 7 siyasi parti ve hareket, BM ve AB’ye saldırıların sonlandırılması için baskı yapma çağrısı yaptı  Türkiye...

‘İktidarın tasfiyeci ve savaş politikalarına Yeşil Sol ile cevap vereceğiz’

HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan seçim kampanyalarına ilişkin gazetemize değerlendirmede bulundu: ‘İktidarın tasfiyeci ve savaş politikalarına Yeşil Sol parlamentoda yerini alarak cevap verecek’ Ferhat...

HDP’nin seçim güvenliğini görüşme önerisi reddedildi

HDP’nin seçim güvenliğine ilişkin endişelerin giderilmesine yönelik genel görüşme önergesi AKP ve MHP’li milletvekillerin oylarıyla reddedildi Halkların Demokratik Partisi (HDP) Grubu, 14 Mayıs’ta yapılacak seçimlerde...

Baxçalar dolu beton

Güzelim bahçeler imara açıldı ve arsa oldu, kat karşılığı yapılan çirkin apartmanlar Meletî’yi doldurdu. Sonra lahana tarlaları, domates, biber ve salatalık bostanları imara açıldı....

Enkazlardan hala cenazeler çıkıyor

Depremin 50’nci gününde Defne ilçesine bağlı Uğur Mumcu Caddesi üzerindeki evden cenaze çıkarıldı Mereş merkezli 6 Şubat tarihinde meydana gelen depremde en çok yıkımın yaşandığı...

Tesisatçı Akın’ı öldüren askerlerin tutuklanması talebi yine reddedildi

Nisêbîn’de tesisatçı Yusuf Akın’ı öldüren askerlerin yeniden başlayan yargılamasında askerlerin tutuklanması talebi yeniden reddedildi Mêrdîn’in Nisêbîn ilçesi Deyrcem köyünde 20 Aralık 2011’deki askeri operasyonda tesisatçı...

7’inci yargı paketi Meclis’te kabul edildi

Yargıda yeni düzenlemeleri içeren İcra ve İflas Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, Meclis Genel Kurulunda kabul edildi Yargıda yeni düzenlemeler içeren...

Bu siteyi kullanmaya devam ederek, tarayıcı çerezleri kabul etmiş olursunuz. Daha fazla bilgi

Bu web sitesindeki çerez ayarları, size mümkün olan en iyi gezinme deneyimini sunmak için "çerezlere izin ver" şeklinde ayarlanmıştır. Çerez ayarlarınızı değiştirmeden bu web sitesini kullanmaya devam ederseniz veya aşağıdaki "Kabul Et" seçeneğine tıklarsanız, buna izin vermiş olursunuz.

Kapat