Barış için Akademisyenler inisiyatifine Almanya’dan ödül

Johann-Philipp-Palm İfade ve Basın Özgürlüğü Ödülü bu yıl Burundili radyo gazetecisi Ines Gazika ile Barış için Akademisyenler inisiyatifine verildi. Baden-Württemberg Eyaleti’nin Schorndorf kentinde bulunan Palm Vakfı tarafından iki yılda bir verilen ödül, Pazar günü düzenlenecek tören ile sahiplerine takdim edilecek.

Palm Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Annette Krönert, uluslararası bu ödülün “temel bir hak olan ifade özgürlüğü için çaba gösteren kişi ve kuruluşlara” 2002’den beri verildiğini söyledi.

DW Türkçe’nin sorularını yanıtlayan Krönert, Alman toprakları Napolyon’un işgali altındayken, Napolyon’un yarattığı askeri diktatörlüğü ve Alman soylularının Fransızlarla işbirliğini eleştiren kitap satıcısı Johann-Philipp Palm’ın bu ödüle adını verdiğini aktardı. Johann-Philipp Palm, eleştiri içeren bildiriyi kaleme aldıktan sonra göstermelik bir mahkemede yargılanarak, 1806’da Napolyon’un emriyle idam edildi.

“Günümüzde de ne yazık ki bir çok ülkede yargı yeterince bağımsız olmadığını, iktidarda olan yöneticilere karşı düşünceleri özgürce ifade edebilmek mümkün olmadığını” belirten Krönert, bu nedenle de Johann-Philipp Palm’ın yaşadıklarının hâlâ güncelliğini koruduğuna işaret etti.

Barış için Akademisyenlere ödül

Palm Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Krönert, 2008 yılında bu ödülü alan Berlinli avukat ve insan hakları savunucusu Seyran Ateş’in önerisi üzerine jüri üyelerinin ödülü Barış İçin Akademisyenler inisiyatifine verme kararı aldığını belirtti.

Krönert, Barış İçin Akademisyenler inisiyatifinin “açık bir şekilde Türkiye’de barış ve hoşgörü talebinde bulunması, farklı düşünen insanlarla dayanışmayı ortaya koyması ve ifade özgürlüğünü savunması” nedeniyle bu ödüle layık görüldüğünü ifade etti.

“Ödül cesaret veriyor”

Barış için Akademisyenler inisiyatifi 11 Ocak 2016 tarihinde “Bu Suça Ortak Olmayacağız” başlıklı bir bildiri yayınlayarak, Güneydoğu Anadolu’da Kürtlere yönelik operasyonlara son verilmesini talep etmişlerdi. Bildiriye imza atan bazı akademisyenler hakkında “terör örgütü propagandası yapmak” ve “Türkiye Cumhuriyet Devletini ve organlarını aşağılamak” suçlamasıyla adli ve hukuki soruşturma açılmış, bazıları işten atılmıştı.

Türk hükümetinin bildiriyi imzalayan 2 bin civarında akademisyene yönelik tutumu uluslararası düzeyde de tepki toplamıştı.

Pazar günü yapılacak ödül törenine katılacak olan Barış için Akademisyenler inisiyatifinde yer alan Gizem Sayın, bu ödüle layık görülmenin “kendilerini çok sevindirdiğini, çok mutlu ettiğini” söyledi. DW Türkçe’nin sorularını yanıtlayan Sayın, “Türkiye’de sadece barış istediğimiz için büyük baskılar altında” olduklarını belirterek, bildiriye imza atanların “zor günler geçirdiğini” hatırlattı. Çok sayıda akademisyenin işinden atıldığını vurgulayan Sayın, “ancak bu baskıların kendilerini yıldırmadığını” söyledi. Sayın, “işte böyle ödüller bize cesaret veriyor, yaptığımız işin doğruluğunu gösteriyor” şeklinde konuştu.

Barış mesajı

Schorndorf’daki Barbara-Künkelin Salonu’nda Pazar günü düzenlenecek ödül töreninde Barış için Akademisyenler adına ödülü Muzaffer Kaya’nın alması planlanıyor. Kaya ödülü Süddeutsche Zeitung’un Türkiye’yi iyi bilen editörü Christiane Schlötzer’den alacak.

Kadir Has Ünivertesi Hukuk Fakültesi Araştırma Görevlisi Sayın, ödül töreninde yine barış çağrısı yapmak ve ifade özgürlüğünün temel bir hak olduğunu vurgulamak istediklerini söyledi. “Türkiye’nin doğusundaki hak ihlallerini” dile getireceklerini belirten Sayın, “bu hak ihlallerine karşı çıkanların, barış isteyenlerin başına gelenleri” de anlatacaklarını sözlerine ekledi. Sayın ayrıca “dünyadaki haksızlık, adaletsizlik ve yıkımlara sessiz kalırsak insanlığın huzurlu ve mutlu olmayacağı” mesajı vereceklerini kaydetti.

20 bin euro tutarındaki ödül

20 bin euro tutarındaki Johann-Philipp-Palm İfade ve Basın Özgürlüğü ödülü, Burundili gazeteci Ines Gazika ile Barış için Akademisyenler arasında paylaştırılacak.

Kadir Has Üniversitesi Hukuk Fakültesi Araştırma Görevlisi Gizem Sayın, ödül ile birlikte verilecek paranın nasıl değerlendirileceği konusunda inisiyatif içinde farklı görüşlerin bulunduğu söyledi. İşinden atılan akademisyenlerin zor durumda olduğunu, ama bir yandan da akademik çalışmalara devam etmek istediğini dile getiren Sayın, bu nedenle “üniversitelerin duvarlarına muhtaç değiliz, biz akademiyi dışarıda da birlikte büyütürüz” düşüncesiyle  yapılan çalışmalara ayrılabileceğini söyledi.

“Üniversitelerin duvarları olmadan bilim yapmaya devam edeceğimize dair birbirimize söz verdik” diyen Sayın bu nedenle de, işten atılan akademisyenlerin öncülüğünde kurulan Akademik Dayanışma Toplulukları’nın kendilerine “ümit veren” çalışmalar arasında olduğunu belirtti. Sayın, akademisyenlerin “baskı altında veya angarya işler nedeniyle yapamadıkları akademik çalışmalara” bu topluluklarda devam ettiğini aktardı.

Barış için Akademisyenler inisiyatifi bu yıl ayrıca Aachen Barış Ödülü’nün sahibi olmuştu.

© Deutsche Welle Türkçe

Jülide Danışman

 

EN SON EKLENENLER