Baydemir: Barış ve demokrasi isteyen milyonlar var Kemalbay: Omuz omuza birlikte mücadele edelim

Demokrasi Buluşması’nda konuşan HDP Sözcüsü Osman Baydemir, barış ve demokrasi isteyen milyonların olduğunu söyledi. HDP Eş Genel Başkanı Serpil Kemalbay ise, “Özgürlük ve barış için, siyasal ve toplumsal alanda, demokratikleşmek için birlikte, el ele, omuz omuza mücadele edelim” çağrısında bulundu.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Demokratik Çözüm Deklarasyonu’nu açıklamak amacıyla, Beşiktaş’ta bulunan Abbasağa Parkı’nda “Durmayalım, Dur diyelim” sloganıyla miting düzenledi. HDP flamaları ile donatılan parka, “Demokratik Hukuk ilkeleri çiğnenemez”, “Faşizmin panzehiri cesarettir”, “Demokratik siyaset tasfiye edilemez”, “Toplumsal barıştan vazgeçilemez”, “Emekçilerin sosyal hakları gasp edilemez”, “Cesareti bulaştıralım, umudu büyütelim” yazılı dev pankartlar asıldı. OHAL kapsamında çıkarılan KHK ile görevlerinden ihraç edilen ve 134 gündür açlık grevini sürdüren akademisyen Nuriye Gülmen ve öğretmen Semih Özakça da unutulmadı. Gülmen ve Özakça’nın fotoğraflarının asıldığı parkta, “Talepleri kabul edilsin” yazılı pankartlar asıldı. Mitingde polisin aldığı sıradan güvenlik önlemleri de dikkat çekti. Buna karşı HDP’nin görevlileri, güvenlik önlemleri aldı.

SURUÇ’TA KATLEDİLENLER UNUTULMADI

20 Temmuz 2015 tarihinde Kobanêli çocuklara oyuncak götürmek üzere gittikleri Urfa’nın Suruç ilçesinde SGDF üyelerine dönük düzenlenen bombalı saldırıda yaşamını yitiren 33 kişi de unutulmadı. Mitinge katılanlar “Düşleri düşlerimizdir, Suruç’u unutmadık” pankartları taşırken, “20 Temmuz 2015 Suruç Katliamı’nı unutmayacağız, unutturmayacağız” dev pankartı asıldı. Şölene, SYKP Eş Genel Başkanı Ahmet Kaya, EMEP İstanbul İl Başkanı Güven Gerçek, Devrimci Parti Başkanı Ufuk Göllü, KESK Eş Genel Başkanı Mehmet Bozgeyik, Barış Bloku Eş Sözcüleri Bahadır Altan ve Zelal Ekinci, Halkevleri İstanbul Şube Başkanı Cihan Uyanık, İHD, Cumartesi Anneleri, HDP bileşenleri ve çok sayıda milletvekilinin yanı sıra birçok siyasi parti ve STK temsilcisi katıldı.

TUTUKLU MİLLETVEKİLLERİ ALKIŞLARLA SELAMLANDI

HDP’nin eski Mersin Milletvekili Çilem Küçükkeleş, Suruç Katliamı’nı hatırlatarak, Figen Yüksekdağ’ın daha önce kaleme aldığı “Özlemek özlemden daha ağır” şiirini okudu. Ardından demokrasi mücadelesinde yaşamını yitirenlerin anısında saygı duruşunda bulunuldu. Saygı duruşu ardından “Şehit namirin”, “Bijî berxwedana Kobanê”, “Bijî berxwedana Sûr’ê” ve “Bijî berxwedana Cizîrê” sloganları yükselirken, HDP’nin tutuklu eş genel başkanları ve milletvekilleri ile birlikte açlık grevinde olan Gülmen ve Özakça alkışlarla selamlandı.

Mitingde, HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın partisinin grup toplantılarında yaptığı konuşmalardan derlenen sinevizyon gösterimi yapıldı.

HDP Sözcüsü Osman Baydemir’in açıklamalarından satır başları şöyle:

‘GENÇLERİN KOBANÊ’DE DİKTİĞİ FİDAN ORMANA DÖNÜŞTÜ’

“Faşizmi aşacağız, demokrasi ve özgürlüğü birlikte kuracağız. Faşizmi aşmak için bugün buradayız. 33 can, 33 fidan Suruç ovasında, barışın ve bereketin, medeniyete bir katkı daha sunmak için Kobanê’de savaş travması yaşamış, dünyanın en barbar çetesi DAİŞ’in yarattığı travmayı atlatmak için, Türkiye halklarından Kürt halkına el uzatmak için gelenlere kıydılar. 20 Temmuz’da bir kez daha faşizme karşı durmayalım, durduralım. Kobanê’de diktikleri kardeşlik fidanını yükseltmektir. Onların diktiği fidanlar boy verdi, ormana dönüşecek, hem de hür ormana dönüşecektir.

‘KÜRT HALKI DİŞLERİ İLE YIRTACAKTIR’

33 canımıza kast etmeleri, aynı zamanda Cumhuriyet tarihinin en büyük siyasi gelişmesi olan, 2013’te başlayan ve bu saldırı ile tüketilen çözüm sürecinin tüketilmesi, aynı zamanda darbe mekaniğinin harekete geçirildiği noktadır. Ortadoğu coğrafyası neredeyse büyük bir alt üst yaşamaktadır. Kürt halkı bunun dişleri ile yırtacaktır. Tekçilik, faşizm ve mezhepler arası çatışmanın dayatılması, Ortadoğu coğrafyasında halklarımıza esaret dayatmasının bir diğer adıdır. AKP faşizmi bir diğer faşizm ile hem içerde hem dışarda, halkların önüne engel koyma çabasındadır.

‘KOBANÊ’NİN TÜRK HALKININ BARIŞA KAVUŞMASININ OLMAZSA OLMAZIDIR’

Kobanê, Kürt halkını ve Rojava’yı Türkiye halkına tehdit olarak sunmak istemektedirler. Kobanê’nin Türkiye halklarına miskali zerre tehdidi yoktur. Aksine Türk halkının barışa kavuşmasının olmazsa olmazıdır. Kürt halkına dayatılan esaret ve zülüm, halkların demokrasiye erişmelerinde en büyük engeldir. Emek bu denli sömürülüyorsa, kadın bu denli şiddete maruz bırakılıyorsa, Kürt halkının esaret altında tutulmasından kaynaklanıyor. Rojava devrimine bin selam, Kobanê’ye bin selam, Kürt halkına bin selam olsun.

6 MİLYONUN İRADESİNE KELEPÇE VURULAMAZ

Öyle bir rejim inşa edilmek isteniyor ki; adeta kendileri dışında herkes ‘terörist’, herkes bölücü. Selahattin Demirtaş’a, Figen Yüksekdağ’a kelepçe vurulamaz. 6 milyon insanın iradesine, fikrin hürriyetine kelepçe vurulamaz. Özgürlüğe kelepçe vurulamaz. 70 yıldır özgürlük ve demokrasi ve barış aşkına kelepçe vuramayanlar, bugünde kelepçe vuramayacaklar. Bu halk faşizmi aşacaktır, demokrasiyi inşa edecektir. Özgürlüğü bütün halklara sağlayacaktır.

KİM TERÖRİST?

Kim terörist? Roboski’den 5 Haziran Diyarbakır katliamına, Suruç’tan Ankara katliamına, bir başsağlığı mesajı dahi yayınlamadılar. Bu katliamın arkasında kim var. HDP’nin durdurmak istediği bu faşist anlayış var. Tarih bunları yazacaktır. Bugün eş başkanlarımız, belediye başkanlarımız ve insan hakları savunucuları zindanda olabilirler, vicdanları hürdür. Aydınlık gelecekte vicdanları hürdür. Gençlere ve kadınlara ölümü dayatanlar tarihin en çirkin sayfalarında yerlerini alacaklardır.

FAŞİZMİ BİRLİKTE DURDURALIM

Siyasette esas aldığımız demokrasidir. Parlamentoyu faşist iktidarlarının noteri haline getirmek istiyorlar. Konuşmayı bile yasaklayacak noktaya getirmek istiyorlar. Yasaklarsanız, işte meydanlar, parklar. Durmak yok, faşizmi durdurmak var. Tüm zindan mahkumlarına bu meydandan binlerce kez selam olsun. Eğer savaş varsa, savaş karşıtları da var. Yıkım varsa, Sur’da olduğu gibi dur diyenlerde var. OHAL varsa, buna karşı yürüyenlerde var. Faşizm varsa, buna dur diyenlerde var. Çözümü istiyorsak, önce faşizmi aşmamız gerekiyor. Bu coğrafyada demokrasi ve özgürlük, barış isteyen milyonlar var, HDP var. HDP demek çözüm ve gelecek var demektir. Çözümün yol haritasını, mücadelenin yol haritasını sizlerle paylaşmaktan onur duyuyoruz. Durmayalım, faşizmi hep birlikte durduralım. 25 Temmuz’da Diyarbakır’da büyük bir mitingi ile demokrasi için ilk adımı atacağız.”

HDP Eş Genel Başkanı Serpil Kemalbay’ın konuşmalarından ise satır başları şöyle:

33’LERİN DÜŞLERİ BİZİM DÜŞLERİMİZ

“Bugün OHAL’in yıl dönümü, aynı zamanda 33 düş yolcusunun katledilişinin 2’nci yıl dönümü. 33 düş yolcusunu saygı ve sevgiyle anmak istiyorum. Onların düşleri bizim düşlerimiz. Birlikte mücadele ederek, kardeşlerimizin düşlerini gerçekleştireceğiz. Halkların bir biri ile kurmak istediği köprü tutkusu, bizim tutkumuz olacaktır. Halkların köprüsünü birlikte inşa edeceğiz. Rehin alınmış olan eş genel başkanlarımız başta olmak üzere, bütün rehin alınmış yoldaşlarımız adına selamlıyorum.

FAŞİZME MAHKUM DEĞİLİZ

Gelecek güzel günleri faşizmin saldırılarına karşı yükseltiğiniz dirençle yükselteceğiz. Erdoğan’ın çok övündüğü belediyecilik, bu şehirde sular altında kaldı. Burada bir felaket yaşandı. Aslında Erdoğan-Saray’ın felaketidir. Özgürlük ve barışı yok edende saray felaketinin kendisidir. Bizler bu felaketi durdurmak zorundayız. OHAL AKP-Saray ittifakı karşısında direnişi örmeye çalışıyoruz. Tek adam diktatörlüğüne dönüştürüleceği dönem olacak. Faşizmin kurumlaşmasına mahkum değiliz. Bu nedenle mücadelemizi yükseltiyoruz.

SARAY VESAYETİ İLE KARŞI KARŞIYAYIZ

Erdoğan, katliamlarını gerçekleştirirken, siyasal zemini kullanıyor. Bugün herkes hukuk, adaletin olmadığını, barışın katledildiğinin farkında. Mücadele bunlara karşıdır. Hukuk katledildiği için bugün hapishaneler gazeteciler ve siyasetçiler başta olmak üzere, mücadele eden kadınlar ile doludur. Ne içerisi, ne dışarısı özgür diyemeyiz. Türkiye’nin bütün coğrafyası esir alınmış durumda. Eskiden askeri vesayet vardı, şimdi saray vesayeti ile karşı karşıyayız.

SIKIYÖNETİM ALTINDA YAŞANIYOR

Toplumu terörist olarak lanse eden iktidar ile karşı karşıyayız. Türkiye’de hiçbir zaman vatandaşlık hakları yok edilmedi. AKP ve Erdoğan’a biat etmeyenlerin vatandaş kabul edilmediği günlerden geçmekteyiz. Halkın haber alma özgürlüğü ortadan kaldırılıyor. Sadece gazeteciler gözaltına alınmıyor. Kürt halkının iradesi yok edilmeye çalışılıyor. OHAL ile sıkıyönetim altında yaşanılıyor. Mücadelemiz bunlara karşıdır.

EL ELE, OMUZ OMUZA MÜCADELE EDELİM

16 Nisan referandumunda meşru olmayan bir tablo ortaya çıktı. Halkın yarısından fazlası bu düzene dur demek istiyor. Durmayalım birlikte mücadelemizi yükseltelim. Bizler 16 Nisan referandumunu meşru görmüyoruz. Bizler bu faşizmin kurumsallaşması sürecinde, birlikte mücadele ederek, ancak faşizmi durdurabiliriz. AKP-Saray’ın yapabildiği en iyi şey, halkların birlikte mücadele etmesinin önemini göstermesi olmuştur. Bunun için birlikte mücadele etmek zorundayız. Çağrımız; faşizme karşı birlikte yürümektir. Bugünden yarına mücadeleyi yükseltmektir. Özgürlük ve barış için, siyasal ve toplumsal alanda, demokratikleşmek için birlikte, el ele, omuz omuza birlikte mücadele edelim. Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber, ya hep birlikte.”

Miting, sanatçılar Mervan Tan ve Yasemin Göksu’nun şarkılarıyla sona erdi.

EN SON EKLENENLER