‘Biat etmeyeceğiz’ diyen akademisyenler: Gözdağına karşı direneceğiz

Son KHK ile Dicle Üniversitesi’nden ihraç edilen akademisyenler, özgür düşünen bilim insanlarına gözdağı verilmek istendiğine dikkat çekerek, direneceklerini ve mutlaka geri döneceklerini dile getirdi.

Geçen hafta çıkarılan 689 sayılı OHAL KHK’si ile Diyarbakır Dicle Üniversitesi’nde Barış Bildirisine imza atan 17 akademisyen ihraç edildi. Bir gün sonra polis tarafından evlerine yapılan baskınla gözaltına alınan akademisyenler, ifadelerinin ardından serbest bırakıldı. Akademisyenler, ihraç kararını ve gözaltında yaşadıklarını dihaber’e anlattı.

‘GİDİŞAT AKADEMİYİ TEHLİKEYE SÜRÜKLÜYOR’

Dicle Üniversitesi Fizyoloji Ana Bilim Dalı’nda 23 yıldır görev yapan Yrd. Doç. Dr. Zeki Kanay, ihraç kararını şu ifadelerle değerlendirdi: “Toplum üzerinde korku kurmaya çalışıp insanları birbirinden uzaklaştırmaya çalışıyorlar. Tek tip insan ve bilgiyi kurmak istiyorlar. Onlar sadece tek fikir ve düşünce olmasını istiyorlar.”

İhraç kararının aynı zamanda halen görev yapan akademisyenlere gözdağı amacı taşıdığını vurgulayan Kanay, “Hiçbir akademisyenin korkmaması gerekiyor. Her ne kadar tehlike olsa da biz direneceğiz. Bütün dünya kamuoyu da akademisyenlerin ihraç edilmesinin doğru bir politika olmadığını biliyor. Eylemlerle ve mücadele ederek, bu ihraçları durdurabiliriz” diye konuştu.

‘BİAT ETMEK KİTABIMIZDA YAZMIYOR’

AK Parti iktidarının dünden bugüne en baskıcı yönetim olduğunun altını çizen Kanay, daha önce hakkında 6 soruşturma açıldığını hatırlatarak, hiçbirine “boyun eğmediğini” söyledi. Kanay, “Hatalara ve olumsuz tavırlara karşı sürekli direndim. Şu an çok tatlı bir dil kullanılıyor; ama zehri acıdır. O zaman da sürekli atmayla tehdit ediliyordum. Çok zor günler geçirdim. Bugün de her ne kadar ihraç edilmişsek iyi bilsinler biat etmeyeceğiz. Biat etmek bizim kitabımızda yazmıyor. Biz ne olursa olsun farklı yol ve yöntemlerle bilimsel, ekolojik, insani olarak üretime devam edeceğiz” dedi.

‘MUTLAKA GERİ DÖNECEĞİZ’

Fen Edebiyat Fakültesi Moleküler Biyoloji Ana Bilim Dalı’nda 28 yıl boyunca ders veren Prof. Dr. Fikret Uyar da akademisyenlerin sadece üniversitede değil, aynı zamanda halkın içerisinde de olduğunu ifade etti. Sadece sınıflara girip ders anlatmadıklarını belirten Uyar, “Öğrencilerle birlikte halkın içinde halkın sorunlarına çözüm arayan, üniversitelerde ülkenin geleceği için çalışmalar yapılması gerektiğine inanıyorum. Bu yüzden üniversiteler evrensel bilginin üretildiği alanlardır ve dar alanlarda yapılmamasını düşünüyorum. Bu hukuksuzluğun son bulacağına inanıyoruz. Arkadaşlarımızla birlikte mutlaka geri döneceğiz” şeklinde konuştu.

‘HERŞEYE RAĞMEN DİRENECEĞİZ’

Organik Kimya Anabilim Dalı’nda 22 yıldır görev yapan Prof. Dr. Yılmaz Turgut da, gözaltına alınıp serbest bırakıldıktan sonra yaşadıkları lojmanlardan çıkartıldıklarını anlattı. Yapılanları haksız ve hukuksuz bulan Turgut, her şeye rağmen direneceklerini vurguladı ve ekledi: “Gözaltına alındığımda çocuğum durmadan ağladı. Bu yaşadıklarımız haksız ve hukuksuzca. Yıllarca burada duruyorsunuz ve birileri gelip gitmeniz gerektiğini söylüyor. Ama her şeye rağmen direneceğiz ve hukuk çerçevesinde haklarımızı savunacağız.”

‘BİAT ETMEK AKADEMİNİN ÖZÜNDE YOKTUR’

Gözaltına alınmalarının tek gerekçesinin barış bildirisine imza atmaları olduğunu söyleyen Turgut, devletin kendilerine gözdağı vermeye çalıştığının altını çizdi. Turgut, biat etmenin akademiye aykırı olduğunu belirterek, “Tek istedikleri biat etmeyenleri uzaklaştırmaktır; ama biat etmek akademinin özünde yoktur. Biat ettiğiniz zaman hiçbir şey üretemezsiniz. Çünkü ürettiğimiz her şey, sisteme karşı olan bir şeydir. Biz üniversitelerde öğrencilerimize hayat dersi veriyoruz; ama onlar bizim baktığımız pencereden bakmıyorlar” dedi.

Bilal Güldem / Sonya Bayık – dihaber

EN SON EKLENENLER