Binali Yıldırım yeni eğitim-öğretim yılı açılış töreninde konuşuyor.
Eğitimde değişikliğe gidiyoruz tabi ki değişecek. Çünkü dünya değişiyor artık bilgiler internetle önümüze geliyor. Dolayısıyla değişimi okumak ve değişime göre kendimizi gözden geçirmek zorundayız. Bir yandan okulların fiziki ihtiyaçlarını bilenler diğer yandan eğitimin muhtevasını değiştirmek zorundayız. Bir yıldır uzmanlar çalıştı. Müfredat hayatın ihtiyaçlarına cevap veren şekilde yeniden oluşturuldu. Müfredat değişimi öğrencilerin temel, insani değerlerin öğrenilmesi esasına göre yapılandırıldı. Yeni müfredatta yabancı dil eğitimi de yeniden ele alındı.
Yıllarca gramer kurallarını öğrenen ancak bir türlü yabancı dili öğretemeyen bir sistem vardı.
Şimdi bazıları çıkmış diyor ki “Efendim müfredatı neden değiştiriyorsun.” Gayet tabi değiştireceğiz. Toplumun ihtiyaçları değişim gerektiriyor da onun için değiştiriyoruz. Ama ana muhalefet her zaman olduğu gibi her şeye karşı. Çağ dışı tartışmalar dışında bir fikri yok.
Değerli ana babalar sizden istirhamım yeni müfredatın kapağını bile açıp bir satır okumamış ama şu da yokmuş bu da yokmuş diyenlere itibar etmeyin.
Bizi Türkiye yapan değerlerin ne olduğunu biliyoruz ve bunu okullarda öğretiyoruz. Dünyadaki gelişmeleri yakından takip edeceği konulara da müfredatta yer veriyoruz. Okullar yalnızca bilgi edindiğiniz yerler değil. Özgür düşünmeyi, sorgulamayı eleştiri kültürünün de öğrenildiği yerlerdir.
Tarihimizi, kültürümüzü, inanç değerlerimizi müsbet ilimleri en doğru şekilde kazandırmanın yolunu bu müfredatta göreceksiniz.
Bugün bir milyondan fazla öğretmenimiz fedakarca görev yapıyorlar. 17 milyondan fazla öğrencimiz için bugün ders zili çaldı. Allah zihin açıklığı versin.
Biz öğrenciydik. Ama siz yoktunuz o günlerde. 70-80 kişi bir aradaydık sınıflarda. 4 kişi otururduk sıralarda. Şimdi öyle mi ? Öğretmen başına düşen öğrenci sayısı 30-35 civarında. Eksik okullarımızı eksik öğretmenlerimizi tamamladık. Sınıflardaki öğrenci sayılarını makul bir düzeye getirdik.
En önemli reformlardan biri de 12 yıllık eğitimdir. İlk sekiz yılı ilkokul, ortaokul sonra lise ve üniversite
Bugünlerde TEOG konuşuluyor. TEOG kalksın mı kalkmasın mı? ( Kalksın diye bağıran izleyiciler)
Ortaöğretime Geçiş açılımı bu yani siz 8 sene okudunuz 9. sene hangi okula gideceksiniz? Spor Lisesi, İmam hatip hangisine gideceksiniz TEOG buna yardımcı olacak. TEOG sizin okulda girdiğiniz imtihanlardan her sömestr bir tanesini Milli Eğitim Bakanlığımız her tarafta merkezi olarak yapıyor. Okullarda aldığınız notların yanı sıra merkezi sınavlardan alınan notlar dikkate alınarak sizin ortaokuldan sonra sizin istediğiniz okula gitmenize yardım ediyor.
TEOG zaman içerisinde yarışa döndü, stresinizi arttırdı. Uykularınızı kaçırdı. E biz sizin uykularızın kaçmasına razı olur muyuz ? Sizi stresten kurtaracak çalışmaları yapacağız. Sekizinci sınıftan mezun olduğunuzda hangi okula gitmek istiyorsun? Ben edebiyatçı olacağım dersen oraya git. İmam, din alimi olacağım diyorsan İmam Hatip’e git. Ortaokulda yönlendirileceksiniz. Kim yönlendirecek? Okul, aile yönlendirecek. Bir sistem değişikliği diye bir şey yok. Bunlara itibar etmeyin.
Amacımız yavrularımızın ortaokuldan sonra kabiliyetlerinin en uygun olduğu lise kısmına devam etmesidir. İstenmeyen aş ya karın ağrıtır ya baş. Onun için istediğiniz yere gideceksiniz.
Üniversiteye girişte katkı puanları vardı şimdi hepsi kalktı. Meslek lisesine giden iyi üniversiteye gidemesin diye. Şimdi herkes istediği sınava giriyor kazanınca da istediği yere gidiyor. İmam Hatip’li mühendisliğe gidemiyordu. Şimdi gidebiliyor. Artık Spor Lisesi, Güzel Sanatlar Lisesi var. Artık sadece sosyal bilim, tarih okumuyoruz. İstersek mukaddes kitabımız Kuranı Kerimi okuyoruz. Peygamberimizin hayatını da ders olarak koyduk.
FETÖ’nün elindeki okulları almak için Maarif Vakfı’nı kurduk.