Bir günlük bebeğin ölümünde ihmali olan doktora ertelemeli ceza

Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi’nde doğan Aslan bebek, sürekli ağlama ve inleme şikayetlerine rağmen “Hiçbir şeyi yok” denilerek servise gönderildikten sonra yaşamını yitirdi. İhmali olduğu gerekçesiyle yargılanan Doktor Fesih A.’ya 2 ay 20 gün hapis ceza verilerek, hüküm ertelendi.

Diyarbakır Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi Bebek Doğum Servisine 25 Mart 2013’te doğum için gelen İmişan Aslan (37) normal geçen doğumun ardından bir kız çocuğu dünyaya getirdi. Doğumun ardından annesiyle birlikte Yenidoğan servisine alınan Aslan bebek; annesini emmemesi, sürekli ağlaması ve inlemesi üzerine anne ve babası durumu hastanede görevli hemşirelere bildirdi. Ancak olay günü serviste nöbetçi olan doktor İbrahim H.’nin hastaneye gelmemesi ve yapılan aramalarda kendisine ulaşılamaması nedeniyle Aslan bebek Yenidoğan Servisinde görevli nöbetçi Uzman Doktor Fesih A’ya (38) götürüldü. Doktor muayenesinin ardından “hiç bir şeyi yok” denilen bebek süt emmediği gerekçesiyle mama verilerek annesinin yanına gönderildi. İnleme ve ağlaması devam eden, vücudu moraran Aslan bebeğin durumu fenalaştı ve ertesi gün yaşamını yitirdi. Aslan bebeğin annesi İmişan ve babası Veysi Aslan, yeterli ve etkili tedavi yapmadıkları bebeklerinin ölümünde ihmalleri olduğu gerekçesiyle olay günü hastane görevli doktor ve hemşireler hakkında Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılına suç duyurusunda bulundu.
ADLİ TIP KUSURLU BULDU 
Savcılık, Aslan bebeği ölmeden önce muayene eden ve “Hiç bir şeyi yok” diyerek annesinin yanına gönderdiği belirtilen şüpheli Doktor Fesih A. hakkında soruşturma başlattı. Savcılığın Aslan bebeğin ölümüne ilişkin görüş istediği Adli Tıp Kurumu Birinci Adli Tıp İhtisas Kurulu’nun gönderdiği uzmanlık raporunda özetle şu tespitlere yer verildi: “Bebeğin saat 22.30 annesi emmemesi, inlemesi ile getirilen bebeğin, Çocuk Hastalıkları Uzman Doktor Fesih A. tarafından, vital bulguları ve fizik muayene bulgularının kayıt altına alınmamış olması, solunum bulguları olan bebeğe damar yolu açılmamış olması, antibiyotik verilmemesi, akciğer grafisi çekilmemiş olması nedeniyle Doktor Fesih A.’nın kusurlu olduğu, ancak zamanında gerekli özen ve dikkat gösterilerek bebeğin klinik durumu tespit edilerek parantal antibiyotik ve destek tedavisi yapılmış olsa dahi doğan pnömonisi hızlı klinik seyir gösterebileceği, ölümün meydana gelebileceği tıbben bilindiğinden Doktor Fesih A’nın kusurlu eylemi olmaması durumunda da bebeğin kurtulmasının kesin olmadığına oy birliğiyle karar verildi.”
‘NUMARA YAPIYORSUN’ DEDİLER
Savcılık, Adli Tıp’tan gelen rapor üzerine şüpheli doktor Fesih A. hakkında, “Taksirle bir insanın ölümüne neden olma” suçunu işlediği gerekçesiyle 2 yıldan 6 yıla kadar hapis istemiyle 2014 yılında iddianame hazırladı. Savcı, hastanede ölen bebeğin nüfus kaydı yapılmadığı için iddianamede ismini “Aslan bebek” olarak kaydetti. Savcı, dosya kapsamındaki bütün deliller birlikte değerlendirildiğinde şüpheli doktorun  kusurlu davranışlarıyla Aslan bebeğin ölümüne neden olmak suretiyle üzerine atılı suçu Adli Tıp raporunda belirtildiği şekilde işlediği belirterek, cezalandırılması istendi.
Diyarbakır 7. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen davada, “müşteki” olarak ifade veren Aslan bebeğin babası Veysi Aslan, bebeğin doğduktan sonra sürekli ağladığını ve inlediğini belirterek, “Eşim bebek ile ilgilenmeleri konusunda hemşirelere yalvardı. Hemşireler bebeği 2. kattaki doktor Fesih A’ya göstermeye götürdüler. 5 dakika sonra bebeğin bir şeyi yok diye geri getirdiler. Ben saat 23.00’te hastaneden ayrıldıktan sonra eşim, bebeğin doktora gösterilmesi için yaklaşık 20 defa hemşirelere yalvarmıştı. Hemşireler ‘duygusal davranıyorsun, numara yapıyorsun, doktor bebeğin bir şeyi olmadığını söyledi’ demiş. Şikayetçiyim, davaya katılmak istiyorum” şeklinde ifade verdi.
‘DUYGU SÖMÜRÜSÜ YAPMA’
Doktor ihmali nedeniyle ölen Aslan bebeğin annesi İmişan Aslan ise mahkemede “müşteki” olarak verdiği ifadesinde, bebeğin ölümündeki ihmal zincirlerini ortaya çıkardı. Bebeği doğduktan yarım saat sonra sürekli olarak yüksek sesle ağlamaya ve inlemeye başladığını söyleyen anne Aslan, “Bebeği emzirmek istediğimde emmedi. Bebek ağlarken hıçkırmıyordu. Bunun üzerine hemşirelere haber verdik. Hemşire bir süre sonra bebeği geri getirdi. ‘Acıkmıştır belki, emzir’ dedi. Ben tekrar emzirmek istediğimde emmedi. Ağlamaya ve inlemeye devam ediyordu. Ne yaptıysak avutamadık. Saat 18.00-19.00 civarı olmuştu. Tekrar hemşirelere haber verdik. Bu sefer hemşireler gelmediler. Eşime haber verdim. Tekrar hemşirelere ulaştık. Eltim, bebeği hemşirelere götürüp teslim etti. Hemşire hanım bebeği doktora götürdü. Beş dakika geçmemişti ki hemşire bebeği geri  getirdi. Bebeğin hiç bir şeyi olmadığını ve annesinin sık sık emzirmesi gerektiğini söyledi. Bir kaç saat bebeği emzirmek için çabaladım fakat bebek emmedi. Ben hasta halimle yataktan kalkıp hemşirelere durumu anlatmaya gittim. Hemşireler bana ‘Biz çocuğu doktora gösterdik, duygu sömürüsü yapma, çocuğun hiç bir şeyi yok. Emzirmeye çalış’ dediler. Bir kaç saat geçti çocuk ağlamaya ve inlemeye devam ediyordu. Eşime haber verdim, çocuğu alıp başka hastaneye götürelim dedim. Hemşireye haber verdik. Hemşire çocuğu alıp aşağıya götürdü. Bir süre sonra geldi bebeğin öldüğünü haberi verildi. Sanıktan şikayetçiyim. Davaya katılmak istiyorum” dedi.
DOKTOR: AHLAKİ KAYGIYLA HAREKET ETTİM 
Sanık Doktor Fesih A. mahkemede verdiği ifadesinde üzerine atılı suçlamaları reddetti. Fesih A., olay tarihinde Aslan bebeğin yattığı serviste nöbetçi olmadığını savunarak, özetle şunları dedi: “O serviste doktor İbrahim H. nöbetçiydi. Hemşireler nöbetçi doktora ulaşamamışlar. Bana ulaştılar. Ben de tamamen ahlaki kaygıyla hareket ettim. Sorumlu olmadığım servisin hastasını muayene ettim. Hastalık belirtisi görmediğimden dolayı bebeği kendi servisine gönderdim. Daha sonra bebeği bize sabaha karşı tekrar getirdiler. Bebek morarmıştı. Sorumlu hekim ben olmadığım için bu saatler arasında bebek hakkında ne tür işlemler yapıldığını bilmiyordum. Bebek getirildiğinde ağzından ve burnundan mama ve anne sütü artığı geliyordu. Canlandırma işlemi uyguladım. Yarım saat uğraştım. Fakat başarılı olamadım. Şayet bebekte inleme tespit etseydim derhal nöbetçi olduğum yoğun bakım servisine alırdım.”
HEMŞİRE: NÖBETÇİ HEKİM O GECE GELMEDİ
Olayın yaşandığı gün hastanenin doğum servisinde görevli olan hemşire Ayşe T. “tanık” olarak verdiği ifadesinde, “O gün sorumlu Doktor İbrahim H. idi fakat o gün bizim kliniğe hiç uğramadı, görmedim. Bebek bana getirildiğinde ağlıyordu. Ağlaması durduğunda ise inliyordu. Saat 22.00’de servisimizin nöbetçi doktoru İbrahim H.’yi aradım. Ulaşamayınca, Doktor Fesih A.’yı aradım. Doktor ‘bebeği getir’ dediği için resmi konsültasyon yazısı olmadan dosyası ile birlikte bebeği götürdüm. Yarım saat, 40 dakika sonra yeni doğan servisi hemşiresi bebeği geri getirdi. Kan şekerinin normal olduğunu söyledi. Ailesi, sabah saat 04.30 civarında bebeğin durumu kötü olduğu söylenerek bebeği getirdi. Bebeği görünce durumunun kötü olduğunu anladım. Bebeği hızlıca doktor Fesih A’ya yeni doğan servisine götürdüm. Sonrasında bebeğin öldüğünü öğrendik. Servisimizin nöbetçi hekimi İbrahim H. o gece servise hiç gelmedi. Müşteki ve bebeği hiç görmedi” şeklinde ifade verdi.
HEKİM HAKKINDA SUÇ DUYURUSU
Diyarbakır 7. Asliye Ceza Mahkemesi, 2 yıl süren davada 7 Kasım 2017’de kararını açıkladı. Hakim, olay gecesi Aslan bebeği muayene ederek hiç bir şeyi yok diyen doktor Fesih A’nin “taksirle ölüme neden olmak” suçunu değil “Görevi kötüye kullanmak” suçunu işlediğini ileri sürerek sanığı 3 ay hapis cezasına çarptırdı. Cezanın sanığın geleceği üzerindeki olası etkilerini gerekçe göstererek cezada 1/6 oranında indirim yaparak sanığın cezasını 2 ay 20 güne indiren hakim, olayda objektif ve sübjektif koşulların oluşması nedeniyle sanık hakkında verilen hükmün açıklanmasının geriye bırakılmasına karar verdi. Hakim, sanığın 5 yıl süreyle denetim tabi tutulmasına, bu süre içeresinde sanığın kasıtlı bir suç işlememesi durumunda geriye bırakılan mahkumiyet hükmünün ortadan kaldırılarak kamu davasının düşmesine karar verdi. Hakim, olay günü hastane de nöbetçi olan ancak hastaneye gelmeyen Uzman Doktor İbrahim H. hakkında suç duyurusunda bulunulmasına karar vererek, suç duyurusu dilekçesine davanın iddianamesi ve duruşma tutanakları ve adli tıp raporunun eklenmesine karar verdi.
Aslan bebeğin anne ve babası İmişan ve Veysi Aslan çiftinin avukatı Mehdi Özdemir, sanık doktor Fesih A’ya verilen hapis cezası hükmünün açıklanmasının geriye bırakılması nedeniyle  karara itiraz için Diyarbakır Nöbetçi Ağır Mahkemesine başvuracak.
Aslan’ın bebeğin ölümüyle ilgili hastanede görevli doktor ve hemşireler idari soruşturma başlatılıp başlatılmadığı konusunda ise bilgi edinilemedi.
MA / Deniz Tekin

EN SON EKLENENLER