Tutukluları zorla çalıştırma ve kötü muameleyle gündeme gelen Bozkurt Kadın Açık Cezaevi’nde bu yıl tahliye olan G.B. kötü muamelenin yanı sıra gece saat 00.00’a kadar çalışmanın karşılığı 5 TL olduğunu kaydetti. Denizli Baro Başkanı Müjdat İlhan ise, cezaevinde ciddi bir üretim olduğunu ve markalaştığını savunarak, zorla çalıştırmayı duymadıklarını söyledi.
Denizli Bozkurt Kadın Açık Ceza İnfaz Kurumu ve Çocuk Eğitimevi Müdürlüğü’nde zorla çalıştırıldığı için yüz felci geçirdiğini anlatan T.B., Kocaeli Açık Kadın Ceza İnfaz Kurumu’na sevk edildi. T.B.nin kızı Z.B. annesini ziyarete her gidişinde çocuk, yaşlı ve diğer tutukluların zorla çalıştırıldığını ve kötü muameleye uğradıklarına tanıklık ettiğini söyledi.
‘ÇÖP TAŞIYAN YAŞLI KADINLARI GÖRDÜM’
Z.B., cezaevinde gördüğü ve duyduklarını şöyle anlatı: “Biz görüşe gittiğimizde kötü muamele görüyoruz. Tutukluların yediği yemek çok kötü. Çoğu zaman aç kalıyorlar. El arabaları ile sürekli çöp taşıyan yaşlı kadınları görüyordum. Nizamiyenin kapısına kadar bahçeyi tutuklular temizliyor.”
‘KADIN TUTUKLULAR SAÇLARINDAN SÜRÜKLENİYOR’
“Tekrar gidersek bize Çin işkencesi yaparlar” diyerek isminin gizli tutulmasını isteyen G.B., bir buçuk yıl bu cezaevinde kaldığını ve bu yıl tahliye olduğunu anlattı. D. isimli bir başgardiyanın kadın ve çocuk tutukluları saçlarından sürükleyerek işkence yaptığını ileri süren G.B., gardiyanların daha sonra kendilerini haklı çıkarmak için tutukluları kapalı cezaevine gönderdiklerini söyledi. Kapalı cezaevine dönmemek için tutukluların sessiz kaldığını sözlerine ekleyen G.B., “D. gardiyanın yaptığına biz de korkudan bir şey diyemiyorduk. Özlem isimli tutuklu bir çocuk aramıza yeni gelmişti. Gardiyanlar hakaret etmeye başladığında buda karşılık verdi. Özlem’e haksız yere işkence yaparak Denizli Kapalı Cezaevi’ne gönderdiler. Ardından disiplin cezası da verdiklerini öğrendik. C. isimli gardiyanın da tutuklulara yapmadığı kalmıyordu, sürekli bizleri aşağılıyordu” diye anlattı.
‘DOKTORLAR DALGA GEÇİYORDU’
Revire çıktılarında ise doktorların kendileri ile sürekli dalga geçtiğine dikkat çeken G.B., boyun ve bel kısmında ayrılma olduğu halde hastaneye gönderilmediğini, bunun yerine zorla çalıştırıldığını söyledi. Çocuklu kadınlara keyfi bir şekilde işkence yapıldığını, çocukları zorla annelerinden ayırdıklarını öne süren G.B., şöyle devam etti: “Kantinde görevli gardiyanlar bize ağza alınmayacak laflar söylüyordu. Erkek kantinci daha kötüydü. Bize hakaret edip, alışveriş yapmamızı engelliyordu. Denizli’nin sert kış soğuklarında ise bizi dışarıda zorla bekletiyorlardı. Titreye titreye bir hal oluyorduk artık.”
‘ORADA ÇALIŞMAKTAN KAYNAKLI SAKAT KALDIM’
Cezaevinde tıkanan lağımların dahi kendilerine temizletildiğini, lağımlar için dışarıdan gelen erkek personellerin ise “Kokuyorsunuz kadınlar” diyerek hakarette bulunduğunu ifade eden G.B., şunları söyledi: “Bir çorabımızı, elbisemizi korkudan yıkayamazdık, ranzaların altında saklardık. 40 kişinin elbisesini bir makinede toplarlardı. Yüz havlumuzu bari elimizde yıkayalım dediğimizde dahi izin vermezlerdi. Kadınların çoğu ise cezaevinde bulunan atölyelerde gece 12’ye kadar 5 TL karşılığında çalıştırılıyordu. İzinlerimizin iptal olmaması ve çocuklarımızı görebilmek adına sesimizi çıkartamıyorduk. Şu an orada çalışmaktan kaynaklı sakat kaldım, kolumu kullanamıyorum. Bir buçuk yıl yattım ama ömrümün yarısı gitti orada. Oranın psikolojisini hala üstümden atamıyorum.”
BARO BAŞKANI İLHAN: MARKALAŞAN TEK CEZAEVİ
Cezaevinde “zorla çalıştırılma” iddiasına dair bilgi almak için ulaştığımız Denizli Baro Başkanı Müjdat İlhan, cezaevinde ciddi bir üretim olduğunu söyledi. Cezaevinde zorla çalıştırma iddialarını duymadıklarını ancak araştıracaklarını belirten Baro Başkanı İlhan, cezaevinin üretimi ile markalaştığını savunarak, şu ifadeleri kullandı: “Bu haberlerin size nasıl geldiğini merak ediyoruz. Türkiye’de üretim olup da markalaşan tek cezaevi Bozkurt Açık Kadın Cezaevidir. El ürün ve tekstili ile Den-ce adıyla markalaşan iş yurtlarının ötesinde profesyonelce çalışan bir yapı var. Bunu nasıl zorla çalıştırılma olarak algılıyorlar merak ediyorum. Bize ve hiç birimize yansıyan böyle bir bilgi yok. Ne hikmetse sizi buluyorlar. Komisyonlarımız her yıl özellikle 3-5 defa gidip çalışma yapar. Kadın ve çocukların ihtiyaçlarını belirleyerek kitabından bireysel kullanım malzemelerine kadar ayarlar kimsenin haberi olmadan yollarız. Bize çalışan yansıyan zorla çalıştırma yok. Şu an notu aldık, Pazartesi tespitini yaparız. Ama şu ana kadar basın aracılığıyla dinlendirilen hiçbir şey orada sorun yaratacak pozisyonda değil.”
BOZKURT NASIL BİR CEZAEVİ?
Bozkurt Kadın Açık Ceza İnfaz Kurumu ve Çocuk Eğitimevi Müdürlüğü birçok cezaevine göre farklı uygulamaları ile ortaya çıkan nadir cezaevlerinden biri. Üretim yapılan ve üretimleri pazarlanan bir cezaevi olarak kendi internet sitesinde eğitim öğretim faaliyetleri ile tanıtımı yapılan cezaevinde farklı “İşyurtları” mevcut. İşyurtları bölümüne tıklandığında “Nevresim takımları, bornoz çeşitleri, havlu çeşitleri, dokuma ürünleri ve diğer ürünler” diye tanıtım yapılan bir afiş ile karşılaşılırken, cezaevinde yoğun olarak tekstil ürünlerinin üretildiği görülüyor. Aynı zamanda gıda üretiminin de yapıldığı cezaevinde ürünler “Zen-ce” markası ile pazarlanırken, satılan ürünlerden elde edilen gelir ise, Adalet Bakanlığı’nın belirlediği kriterler çerçevesinde kullanılıyor.
Gökhan Öner – dihaber