Büyükada gözaltılarına tepki: Bu komployu kuranlar büyük bir hata içerisinde

Büyükada’da insan hakları savunucularının gözaltına alınmasına dair düzenlenen toplantıda konuşan İHD Eş Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan, “Bu komployu kuranlar büyük bir hata içerisinde. Buradan bir şey çıkmaz. Bu insanlar, insan hakları savunucularıdır” diye belirtti.

İstanbul Büyükada’da 5 Temmuz Çarşamba günü toplantı halinde olan insan hakları savunucuları Veli Acu, Özlem Dalkıran, Nalan Erkem, İdil Eser, Ali Gharavi, Günal Kurşun, Şeymuh Özbekli, Peter Steudtner, Necat Taştan, İlknur Üstün polis tarafından gözlatına alınmasına yönelik tepkiler dinmiyor.

Konuya dair İnsan Hakları Ortak Platformu (İHOP) üyesi Eşit Haklar İçin İzleme Derneği, Hak İnisiyatifi, İnsan Hakları Derneği (İHD), İnsan Hakları Gündemi Derneği, Uluslararası Af Örgütü Şube ve Yurttaşlık Derneği, İHD Genel Merkezi’nde basın toplantısı düzenlendi. Toplantıya TİHV ve Kadın Koalisyonu da destek verdi.

Toplantıya İHD Eş Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan, İHD MYK Üyesi Hüsnü Öndül, İnsan Hakları Ortak Platformu (İHOP) Koordinatörü Feray Salman, Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) Genel Sekteri Metin Bakkalcı, Kadın Koalisyonu’ndan Avukat Oya Aydın, Hak İnisiyatifi’nden Nurcan Aktay ve Meclis İnsan Hakları Komisyonu Başkan Yardımcısı Şenal Sarıhan katıldı.

‘UMUYORUZ Kİ ÖZGÜRLÜKLERİNE KAVUŞACAKLAR’

İlk olarak konuşan Türkdoğan, gözaltına alınan insan hakları savunucularının masumiyet hakkının ihlal edildiğini söyledi. Gözaltına alınanların ev aramalarının yapıldığını belirten Türkdoğan, “Umuyoruz ki yedinci günün sonunda arkadaşlarımız özgürlüklerine kavuşacak” dedi.

Büyükada’da, yabancı uyruklu kişilerin dahil olduğu bir toplantı yapmanın gözlatına alınmasının Türkiye’de yeterli olduğunu söyleyen Türkdoğan, “Böyle bir ülke olabilir mi? Sadece bir ihbar nedeniyle kimse özgürlüğünden mahrum bırakılamaz… Bu komployu kuranlar büyük bir hata içerisinde. Buradan bir şey çıkmaz. Bu insanlar insan hakları savunucularıdır” diye konuştu.

TOPLANTININ ARKA PLANI

Daha sonra İHOP Koordinatörü Salman, 2-7 Temmuz arası Büyükada’da yapılmak istenen insan hakları savunucularını korumaya ve web güvenliğini sağlamaya yönelik toplantıya dair bilgilendirme yaptı.

Dosyada gizlilik kararı bulunmasına rağmen özellikle sosyal medyada gözaltına alınan insan hakları savunucuları hakkında masumiyet karinesini ihlal eden karalama kampanyasını yürütüldüğünü belirten Salman, “insan hakları savunucularının casusluk yaparak hükümet karşı bir komplo kurmak amacıyla gizli olarak toplandıklarına dair yalan ve temelsiz ithamları gözlatına alındığı günden itibaren her gün ısrarla sürdürmektedirler” dedi.

Salman, toplantının gerekçesine dair özetle şunları söyledi:

“İHOP’un 7-9 Nisan Antalya’da düzenlediği olağan genel yıllık paylaşma ve planlama toplantısında insan hakları savunucularının güçlendirmesine yönelik olarak bir dizi eğitim, seminerinin gerçekleştirilmesi kararlaştırılmıştı. İnsan hakları savunusunun güçlendirmeye yönelik çalışma ve yayınlar, tüm dünyada olduğu gibi, Türkiye’de de yapılmaktadır. Bu minvalde İHOP, İHOP’un kurusu ve üyesi olan kurumların, hak temelli çalışan sayısız kuruluşun birçok çalışması bulunmaktadır. İnan hakları alanında faal kişi ve kurumlar çalışmalarını bütüncül manada güvenilirliğini ve güvenliğini sağlamaya yönelik olarak muhtelif eğitim ve kapasite çalışmaları yürütmektedirler. Nitekim söz konusu atölye çalışması da bu minvalde düzenlenen birçok çalışma ve yayın gibi zorlaşan şartlar karşısında insan hakları savunusunun salimen sürdürülmesini hak savunucuları ve savunulan kişilerin güvenliğini koruyarak desteklemeyi öngörmekteydi.”

Salman, toplantının kolaylaştırıcılığına Peter Steudtner ve Ali Gharavi’nin uygun görüldüğünü, söz konusu insan hakları savunucularının alanında uzman olduğunu söyledi ve Gharavi’nin 2004 yılında Başbakanlık Tanıtım Fonu’nun desteğiyle düzenlenen “İnsan Hakları Mücadelesinde Yeni Taktikler Uluslararası Sempozyumu” başlıklı etkinliğe katıldığını bilgisini verdi.

Salman, toplantıya katılım profiline dair de, “Atölye çalışması olarak planlana bu toplantı öncelikli olarak İHOP’un kurucusu ve üyesi olan kuruluşlardan katılımı ön görmüştür. Katılabilecek ve katılamayacak olanların tespitiyle hak temelli çalışan sair sivil toplum örgütlerinden de az sayıda davet ile katılımcılar belirlenmiştir” diye konuştu.

NEDEN BÜYÜKADA SEÇİLDİ?

Salman, bazı medya organlarında toplantın yerinin Büyükada seçilmesinin manipüle edildiğini belirterek, “Hem maliyet, hem ulaşım kolaylığı hem de programın içeriğine uygun olarak stresten ve trafikten uzak olması değerlendirilmiştir. Çok sayıda seçeneğin arasında katılımcıların da talebiyle Büyükada seçilmiştir” dedi.

Salman, toplantının kaynağının ise uluslararası kalkınma kuruluşu olan HİVOS tarafından “uygun harcama” koşuluyla sağlandığını söyledi.

Polis baskını olmadan önce toplantının ilk iki gününde neler konuşulduğuna dair Salman, “Özellikle son iki yılda ülkede tanık olduğumuz şok edici ve şiddetin tırmandığı ortamın insan hakları savunucuları üzerindeki etkileri ve savunucuların bununla nasıl baş edebilecekleri konusu aynı zamanda sosyal-psikolog olan Peter Steudtner tarafından sivil toplum örgütlerinin web siteleri üzerinde yaygınlaşan nefret temelli saldırılar karşısında web güvenliğinin nasıl sağlanacağı da Ali Gharaci tarafından ele alınmıştır” bilgilerini paylaştı.

ULUSLARARASI BELGELER

Daha sonra söz alan İHD MYK Üyesi Öndül, 9 Aralık 1998 yılında BM Genel Kurulu’nda kabul edilen Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Savunucularının Korunması Bildirgesi’ni ve yine insan hakları savunucularının korunmasına yönelik AGİT kılavuzunu hatırlattı. 2004 yılında AKP hükümeti tarafından insan hakları savunucularının korunmasına yönelik yayınlanan genelgeyi de işaret eden Öndül, gözaltında olan insan hakları savunucularının bir an önce serbest bırakılmasını istedi.

Avukat Oya Aydın da, ortada bir delil olmadığını sadece bir ihbar üzerinden insan hakları savunucularının gözaltına alındığını söyledi.

CHP Ankara Milletvekili Şenal Sarıhan da, gözlatıların insan hakları savunucularına bir tehdit içerdiğini ancak bu tehdide karşı bir direnç olması gerektiğinin altını çizdi. Sarıhan, insan hakları savunucularının gözaltı uygulamalarıyla yıldırılamayacağını belirtti.

TİHV Genel Sekteri Bakkalcı ise, “Suç işleniyor. Keyfi gözaltı işlemini yapanlar suç işliyor” dedi ve yaşananların devletin “biz insan haklarına hürmet etmiyoruz” demesi anlamına geldiğini vurguladı.

EN SON EKLENENLER