Mahkeme başkanının cemaat üyesi olduğu ortaya çıkmasıyla yeniden yargılanan Sertaç Kılıçarslan, aynı gerekçelerle aynı cezaya hükmedildi. Açıklanan gerekçeli karar ise cemaatçi hakimleri aratmadı.
İzmir’de 11 Nisan 2012 tarihinde “Örgüt üyesi olma”, “Örgüt adına faaliyette bulunma”, “Patlayıcı madde bulundurma” ve “Polis memuru Cihan Bayık’ı tasarlayarak öldürme” iddiaları ile hakkında 2 kez müebbet hapis cezası verilen Sertaç Kılıçarslan davasında yeniden yapılan yargılama tamamlandı. Mahkeme, Kılıçarslan hakkında aynı gerekçelerle aynı cezanın verilmesine hükmetti. Açıklanan gerekçeli kararın, “FETÖ/PDY” cemaat soruşturması kapsamında hakkında yakalama kararı verilen İzmir 10. Ağır Ceza Mahkemesi hakimi Ali Sayın’ın hazırladığı gerekçeli karardan farksız olduğu ortaya çıktı.
Açıklanan gerekçeli kararda yer verilen ifadeler ise skandal nitelikte.
Mahkeme gerekçeli kararında, önceki yargılamada tanık sıfatıyla yer alan Hüseyin Oğuz’un yüzleştirme yapılmadan Kılıçarslan hakkında verdiği iddia edilen beyanına itibar etti. Aynı mahkeme yapılan yüzleştirme sonrası tanık Oğuz’un “Harun kod adlı kişinin Sertaç Kılıçarslan olduğu yönünde bir beyanım olmamıştır” yönündeki beyanını ise dikkate almadı. Tanık Oğuz’un beyanına itibar etmeyen mahkeme gerekçeli kararında skandal niteliğindeki “Sanığı cezadan kurtarmaya yönelik beyan niteliğinde olduğu ve önceki ifadelerini geçersiz kılacak nitelikte olmadığı” ibaresine yer verdi.
NE OLMUŞTU?
Siirt’te yakalanan Hüseyin Oğuz’un verdiği iddia edilen ifadeler sonucu 26 Mayıs 2007’de Sertaç Kılıçarslan bulunduğu İzmir’in Buca ilçesinde gözaltına alınarak tutuklandı. Kılıçarslan hakkında tanık olarak dinlenen Hüseyin Oğuz’un “Cudi kod adlı bir örgüt üyesinden duyduğum kadarıyla, Harun kod adlı bir kişi 4 Nisan 2006 tarihinde Bingöl Genç ilçesinde bir polisin yaşamını yitirdiği karakol saldırısına katıldı” ifadesi delil olarak dosyada yer aldı. Kılıçarslan’ın avukatlarının tanık ile müvekkillerini yüzleştirme talepleri ise mahkeme heyeti tarafından sürekli reddedildi. Yaklaşık 5 yıl süren yargılamanın ardından Kılıçarslan hakkında “Örgüt üyesi olma”, “Örgüt adına faaliyete bulunma”, “Patlayıcı madde bulundurma” ve “Polis memuru Cihan Bayık’ı tasarlayarak öldürme” suçlamaları ile 2 kez müebbet hapis cezası verildi.
OLANA DEĞİL, OLMAYAN BEYANINA İTİBAR EDİLDİ
15 Temmuz darbe girişiminin ardından hükümetin cemaat üyesi hakim ve savcılar hakkında başlattığı soruşturma sonrası Kılıçarslan dosyasında ismi geçen Mahkeme Başkanı Ali Sayın’ın da cemaat üyesi hakimler arasında yer aldığı ortaya çıktı. Hakkında yakalama kararı verilen Sayın ise kayıplara karıştı. Sayın’ın cemaat ilişkisinin ortaya çıkması ardından Kılıçarslan’ın avukatları Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) “Yeniden yargılama” talebiyle başvuruda bulundu. Yapılan başvurunun kabul edilmesi ile beraber Kılıçarslan’ın yeniden yargılanmasına başlandı. Yapılan yeniden yargılamada tanık Hüseyin Oğuz ile Kılıçarslan yüzleştirildi. Oğuz, “Harun kod adlı kişinin Sertaç Kılıçarslan olduğu yönünde bir beyanım olmamıştır” diyerek, daha önceki ifadesinin kendisine ait olmadığını söyledi.
Ancak buna rağmen mahkeme Kılıçarslan hakkında aynı gerekçelerle aynı cezanın verilmesini kararlaştırdı.
Cihan Başakçıoğlu / Ruken Demir – dihaber