‘Cezaevinde tedavisi mümkün olmayan tutsaklar serbest bırakılsın’

 İHD İzmir Şubesi, hasta tutuklu Wernicke Korsakoff Sendromuna yakalanan Aslıhan Gençay’ın durumuna dikkat çekerek, cezaevinde tedavisi mümkün olmayan hasta tutukluların derhal serbest bırakılmasını istedi.

İnsan Hakları Derneği (İHD) İzmir Şubesi, cezaevlerinde bulunan hasta tutsakların durumuna dikkat çekmek için Konak Eski Sümerbak önünde basın açıklaması düzenledi. Çeşitli siyasi parti ve sivil toplum kuruluşları temsilcilerinin yanı sıra İHD Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan’ın da katıldığı açıklamada, “Hasta mahpuslara adli tıp, idam yargı infaz oldu” ve “Susma suça ortak olma ölüyorlar” yazılı pankartlar taşındı. Dernek adına açıklama yapan İHD İzmir Şube Yöneticisi Deniz Bayrak, ülkede yaşanan darbe girişiminden sonra uygulamaya konan OHAL’in hapishanelerdeki yansıması ile birlikte mahpusların zaten kısıtlı olan yaşamsal ihtiyaçlarının büyük ölçüde kaldırıldığını söyledi.

‘AİHM ERTELEDİ ANCAK YENİDEN TUTUKLANDI’

Özellikle siyasi mahpuslara işkence ve kötü muamele yapıldığını söyleyen Bayrak, tutukluların aile ve avukat görüşlerinde zorluklar çıkarılmasından bazı koğuşlara kamera konması ve sürgün gibi bir çok hak ihlalinin yaşandığını kaydetti. Darbe sonrası hapishanelerde uygulanan sürgün sevklerin, hasta mahpusları daha da zora soktuğunu söyleyen Bayrak, 2001 yılında cezaevinde giren ve 240 günlük ölüm orucu sonrasında, kalıcı bir hastalık olan Wernicke Korsakoff Sendromuna yakalanan Aslıhan Gençay’ın durumunu kamuoyu ile paylaştı. Söz konusu hastalığın hastayı nörolojik olarak etkilediği gibi ileri evrelerinde, hastanın yardım almaksızın yaşamasını güçleştirdiğini; ancak doğru bir tedaviyle hastalığın ilerlemesinin önlenebildiğini söyleyen Bayrak, Gençay’ın cezasının AİHM tarafından ertelendiğini ancak 2016 yılında yeniden tutuklandığını belirtti.

‘SORUMLULUĞUN İKTİDARDA BULUNDUĞUNU HATIRLATIYORUZ’

Gençay’ın babasının da bu süre zarfında kanser hastalığına yakalandığını söyleyen Bayrak, “Ankara’ya görüşlere gidememektedir. Kendisi Bakırköy Kadın Hapishanesine sevki için, savcılığa ve Adalet Bakanlığına defalarca dilekçe vermesine ve babasının raporlarını da eklemesine rağmen bir yanıt alamamıştır. Babasının Aslıhan Gençay’ı görmesi en insani hakkıdır, bu nedenle Bakırköy’e sevki yapılmalıdır. Bu kadar ciddi bir sağlık sorunu yaşayan kişinin cezaevinde tutuluyor olması bile kabul edilemezken, üzerindeki baskı ve yürütülen hukuksuzluk, Aslıhan Gençay’ın şahsında bütün hasta mahpusların düşürüldüğü durumu gözler önüne seriyor. Biz insan hakları savunucuları hapishanelerin ikinci bir kez cezalandırma yerleri olmadığını, hasta mahpusların gerekli tedavilerinin ivedilikle yapılması gerektiğini, içeride tedavisi mümkün olmayan veya sürekliliği bulunan hastalıklardan mustarip olan hasta mahpusların derhal bırakılması gerektiğini söylüyor ve bu durumun hukuki, insani sorumluluğunun iktidarda bulunduğunu hatırlatıyoruz” diye konuştu.

‘YETKİLİLER BU SESİ DUYMALI’

Ardından konuşan Öztürk Türkdoğan ise, 10 yıl önce Ankara’da hasta mahpuslara mektup gönderme eylemi düzenlediklerinde cezaevlerindeki hasta mahpus sayısının 20’yi bulmadığını belirterek, bugün ise 300’ü ağır hasta 900’ün üzerinde hasta tutuklu bulunduğunu söyledi. Cezaevlerinde yaşanan durumun giderek vahim bir hal aldığını söyleyen Türkdoğan, Türkiye’de hapishaneler söz konusu olduğunda herkesin duyarlı olması gerektiğini vurguladı. İşlediği suç ne olursa olsun tüm mahpusların hakları olduğunun unutulmaması gerektiğini söyleyen Türkdoğan, aksi taktirde intikamcı duygularla hareket edildiğini ve bunun da hukukta yeri olmadığını vurguladı. Bugün insanların adeta cezaevine girmek için sıraya konulduğunu ifade eden Türkdoğan, cezaevlerindeki koğuşlarda ve odalarda gereğinden fazla sayıda mahpusun kaldığını belirtti. Cezaevlerindeki sorunların özellikle hasta tutsaklar sorununun bitmediğini belirten Türkdoğan, bunu sürekli gündemde tutmaya çalıştıklarını ifade etti. Türkdoğan, yetkililerin bu sesi duyması gerektiğini söyledi.

EN SON EKLENENLER