Çilem Küçükkeleş’ten hükümete açlık grevi tepkisi

Cezaevlerinde bulunan tutuklu ve hükümlülerin açlık grevleri 62 gününde devam ediyor. 25 Hapishanede 238 kişi açlık grevinde. HDP MYK Çilem Küçükkeleş açlık grevlerini PİRHA’ya değerlendirdi. Küçükkeleş, “Umuyoruz bir an önce bir görüşme sağlanır ve müşterekte buluşulur ve bir yol çizilir. Bu hukuksuzluk, bu insanlık dışı ve haksız tutum son bulsun ve zaten ömürlerinden çalınanların, bedenlerinden de çalınmasın.” dedi. 

Tutuklu ve hükümlerin açlık grevleri 62.gününde devam ediyor. Konuya ilişkin HDP MYK Üyesi Çilem Küçükkeleş PİRHA’ya değerlendirmelerde bulundu.

“Türkiye’de adalet sisteminin işleyişi itibariyle bugün cezaevinde olan tüm özgür tutsakların normalde dışarıda olması gerektiğini vurgulayan Küçükkeleş, “Bugün cezaevlerini dolduracak kişilerin de Ensar Vakfı gibi taciz, tecavüz dosyalarına karışmış, katil, sapkın ne kadar anlayış varsa bunlar olmalı. Normalde cezaevleri düşünce suçluları için değil tam tersi insanlık adına suç işleyenlerin hapsedileceği yerler olmalı” diye konuştu.

Küçükkeleş, “Asla cezaevinde  olmaması gerekenlerin cezaevinde yattığı bir ülkede, bu kadar hukuksuz rehin almaya rağmen, cezaevlerinden bir ses çıkıyor. Tüm Türkiye demokrasisine bir şekliyle yön vermeye, yardımcı olmaya, bu uğurda direnenlerin sesine ses katmaya çalışan bir direniş var ortada” dedi.

Küçükkeleş, “Bu insanlar,  hem hayatlarından çalınmış kişiler hem de bu çalınmışlığa rağmen , bu ödenen bedele rağmen hala bedel ödemeye devam edenler”  ifadesini kullandı.

Çilem Küçükkeleş şöyle konuştu:

“Toplum açlık grevi diyince ve ölüm orucu diyince nasıl bir karşılığı var onu bilmiyorum ama her geçen gün bizim hissettiğimiz duygu şöyle: Her bir arkadaşımızın vücudundan kopan bir parçanın daha olması ve ağır ağır ölüme yol almalarıdır. Çıkacak anlaşmaya rağmen bile bir sürü arkadaşımızın kalıcı bir çok kronik hastalığı olacak.  Böbreği, midesi artık eskisi gibi çalışmayacak. Yani hayatlarından bedel ödeyenler, bedeninden de bedel ödemeye devam edecekler. Buna rağmen dirençli bir şekilde devam ediyorlar. Buna rağmen vazgeçmiyorlar ama bunun karşısında bile haksız olan hala haksızlık yapmaya mümkünse vitaminlerini vermeye mümkünse bu durumu saptırmaya devam eden bir devlet var. Utanç bazen devlet içinde olsun, bazen devlet de yaptığından utansın. Böyle hukuksuz davranmaya devam etmesin. Hukuk belki en çok kullandığımız sözcük ama en bulamadığımız sözcük bu ülkede. Umuyoruz bir an önce bir görüşme sağlanır ve müşterekte buluşur ve bir yol çizilir, yoksa gidilen her günde bir arkadaşımızın vücudundan bir şey kaybettiğimiz gün olacak. Bu hukuksuzluk, bu insanlık dışı ve haksız tutum son bulsun ve zaten ömürlerinden çalınanların, bedenlerinden de çalınmasın.” 

 

 

 

EN SON EKLENENLER