‘Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nde revize her zaman mümkün’

Turan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 24 Haziran 2018’de doğrudan halk tarafından seçilmesiyle hayata geçen Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Bir dayatmadan değil ihtiyaçtan doğan Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin, yapılan referandum sonucuna göre millet iradesi esas alınarak hayata geçirildiğini hatırlatan Turan, Türkiye’nin yürüyüşüne güç katan yeni sistemin tamamıyla bir halk kazanımı olduğunu dile getirdi.

“Dünyada halklar, hiçbir demokratik kazanımını geri vermemiştir.” diyen Turan, Türkiye için sistem tartışmalarının artık geride kaldığını, eski parametrelerle yeni sistemin okunamayacağını vurguladı.

Dünyanın evrildiği, dengelerin yeniden belirlendiği bir dönemde olunduğuna, Türkiye’nin de önemli süreçler yaşadığına dikkati çeken Turan, şöyle devam etti:

“Bunu iyi okumak ve bu doğrultuda hamleler yapmak gerekiyor. CHP’nin öncülük ettiği 367 krizini, uzun zaman Cumhurbaşkanı seçilememesini ve bunun maliyetlerini hatırlıyoruz. Yine bazı muhalefet kanadından gelen ‘Cumhurbaşkanını halk seçmeli’ çağrısını hatırlayalım. Tüm bunlar da göz önünde bulundurularak bu adım adeta bir ihtiyaçtan atıldı. Bir eksiklik, aksaklık varsa tabii ki tespit edilerek düzeltilir. 1 yıllık süreçteki tecrübeler ve uygulamalar masaya yatırılarak gerekli görülen adımlar güçlü bir iradeyle atılır ancak bu sistem siyasi kavgalara ve gereksiz polemiklere heba edilecek bir konu değil.”

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin, bazılarının iddia ettiği gibi tıkanıklık getiren bir sistem olmadığını ifade eden Turan, şunları kaydetti:

“Yeni sistem aksine daha hızlı karar alınabilen, yeniliklere daha hızlı adapte olunabilen, insan kıymetlerini ve değerlerini daha etkin ve daha verimli kullanabildiği reformist bir yönetim sistemi. Eski sisteme dönme talepleri tamamen art niyetli, hükümet olmadan hükmetmeye alışmış vesayet sevdalılarının gündem oluşturma çabalarıdır. Özetle eski sistem eskide kaldı, yeni sistemde revize her zaman mümkün. Ayrıca sistem tartışmalarından önce uygulamada risk almayan, uyum ve geçiş sürecinin hakkını veremeyen, yeni sürece ayak uyduramayan bürokratın ve siyasetçinin kendisini değerlendirmesi lazım. Yeni sistem güçlü profilli siyasetçilerin ve risk alan bürokratların varlığını zorunlu kılar.”

EN SON EKLENENLER