Demir Çelik’e Axuçan Ocağı Dersi

Demir Çelik’in “Alevilik” isimli kitabını Eylül ayında Köln kentinde aldım. Şöyle düşündüm:

“Kürecikli Ethem Xemgîn, Sarızlı Mehmet Bayrak, Erzurumlu Ezeli Doğanay’ı okudum. Bir de Vartolu Demir Çelik’i okuyalım.”

Kitapta Ağuçan Ocağı şöyle tanıtılıyor: “Ocağın ocakzade dedesi Ahmed Yesevi’nin halifelerindendir.” (Sy. 201)

Yanlış. Neden?

Ahmet Yesevi Müslüman’dı. Alevi değildi. Ayrıca halifelik Alevilik’te yoktur. İslam dininin Şafîî mezhebinde vardır.

Yazar devam ediyor: “Ocağı daha çok çocuğu olmayanlar ziyaret ederler.” (Sy. 201)

Yanlış. Neden?
Alevilik’te iki tür ocak vardır.
1- Taliplere giden, cemleri yürüten ocaklar. (Yani yönetici ocaklar)
2- Keramet Ocakları: Sadece çocuk ocakları yoktur. Ağuçan Ocağı’na bağlı yüzlerce yel, yılan, sedef ve diğer keramet ocakları da vardır.

Ağuçan Ocağı gibi ana ocakların hepsinde hem taliplere giden ocak aileleri, hem de keramet ocağı aileler vardır.

Özetle aşağıdan yukarıya mertebeler şöyledir: Talip-Rêber-Dada-Bov (Mürşid).
Ağuçan Ocağı’nın 40 mürşidi vardır. Her mürşid 10-15 dada (pir)’dan sorumludur. Keramet ocaklarının çoğunluğu ise taliplerin içinden çıkmıştır.

Bir Gaf Daha

Demir Çelik devamla şunu ifade ediyor: “Ağuçan Ocağı’nın ocakzade dedeleri ağırlıklı olarak Dersim, Elazığ ve Erzincan’da bulunur.” (Sy. 202)

Yanlış. Neden?
Çünkü, Ağuçan Ocağı’nın “ocakzade dedeleri” sadece sayılan şehirlerle sınırlı değildir. Elbistan, Malatya, Adıyaman ve Pazarcık’taki Alevi toplumunun önemli bir bölümü talip olarak Ağuçan Ocağı’na bağlıdır. Buralarda da Ağuçan Ocağı’na bağlı yüzlerce “ocakzade dede” ailesi vardır. Bu bölgedeki dini ve toplumsal çalışmaları yüzlerce yıldır bu aileler sürdürmektedir.

Yazarlara Öneri

Artık “Alevilik budur”, “Alevilik şöyledir” gibi kitaplar yazmayalım
.Hikayesi, geçmişi, üzerine anlatılan kerametleri yazılmayan binlerce ziyaret, keramet ocakları ve dervişler var. Bunlar teker teker yazılırsa Aleviliğin ne olup olmadığı zaten ortaya çıkar.

1990’da olsak Aleviliği genel anlatan kitaplar bilincimize katkı sağlardır. Ama Alevi literatürü o süreci çoktan geçti. Artık yerele inip, tek tek ziyaretleri, dervişleri ve ocakları yazmak gereklidir.

EN SON EKLENENLER