Geçtiğimiz günlerde 14. Dönem 5. Danışma kurulunu yapan PSAKD Yönetim Kurulu Üyesi Bülent Kaya kurul gündemini PİRHA’ya değerlendirdi. Kaya, demokratik bir toplumun oluşturulması için çaba sarf edilmesi gerektiğini ifade etti.
Marmaris’te gerçekleşen Pir Sultan Abdal Kültür Derneği 14. Dönem 5. Danışma kurulu toplantılarında Türkiye gündeminin yanı sıra birçok Alevi gündemi de konuşuldu. Danışma Kurulu’na ilişkin PİRHA’ya konuşan PSAKD Yönetim Kurulu Üyesi Bülent Kaya, ülkenin içinde bulunduğu siyasal süreçle ilgili herkesin kaygılarının olduğunu ve referandum sonuçlarıyla birlikte bu kaygıların daha da büyüdüğünü belirtti.
Kaygılara, olumsuzluklara ve sıkıntılara rağmen Hayır’ın büyütülmesi noktasında bir irade ortaya konduğunu söyleyen Kaya, tek başına emek ve demokrasi güçlerinin Hayır’ı büyütemeyeceğini, tüm ötekilerin ortak mutabakatla Hayır’ı büyüterek bir arada yaşama zeminini güçlendireceklerini ifade etti.
Kaya, toplantıda konuşulan Alevi gündemlerine ilişkin de şunları belirtti:
“Alevi toplumu tekçi yapıya, otokratik rejimlere karşı kaygılı. Bunun zararlarını geçmişte gördük. Tekrar tek adamlığa, tek adama biata yönelik kul olma anlayışına karşı Aleviler ciddi bir duruş gösterdiler. Hiç kimseyi hedeflemeden, karşısına almadan, ötekileştirmeden tüm kimliklere, inançlara, farklılıklara saygı gösteren bir yerden demokratik toplumun oluşması, parlamenter sistemin güçlendirilmesi, laikliğin devletin paradigması haline getirilmesi, tüm inançların bir birine karşı ötekileştirmeden başkasına baskılama yapmadan inançlarını yerine getiren demokratik ortamın sağlanması noktasında çaba sarf edilmesi, örgütün buna sevk edilmesi noktasında kararlar alındı.”
Önümüzdeki sürecin Alevi kurumlarının yeniden yapılandırılması noktasında sorunlar ortaya koyduğunu belirten Kaya, “Dünün sahipleriyle bugünü belirleyemeyeceğimiz için ortaya çıkan tablo üzerinden yeni bir örgütlenme, yeni bir mücadele anlayışını geliştirmemiz lazım. Biz taleplerimizi bir başkasının hakları üzerinden değil, bir insanlık hakkı üzerinden esas almak durumundayız. Ötekinin de olacak benim de olacak. Biz sadece bir inanç örgütü değiliz, toplumsal yaşamı bir bütünü ile farklı olan ve belirleyen bir toplumuz. Dolayısıyla da demokrasinin daha fazla gelişmesi bizim nefes alanlarımızı daha fazla açacaktır.” dedi.
Cebrail Arslan/Pirha