Demokratik Alevi Derneklerinden Korona Virüsü açıklaması

BASINA VE KAMUOYUNA

Dünya Corona Virüs salgını ile sarsılmış vaziyette. Hakikat ise kendi demini sürüyor. Neydi o hakikat peki. Cümle varlıkla rızalı yaşamak gerçeği. Biz insanlar bu hakikati korumak zorunda olduğumuzun gerçeği ile yüzleşiyoruz. Nefsani iktidarlar tüm çaresizlikleri ile ortadadır. Doğayı talan eden, rızkının kıymetini bilmeyen, rızalı paylaşmaktan imtina eden nemrutluk kadir kıymet de bilmemektedir. Teknolojiyi ve bilimciliği yeni sömürge yaratma düzeni olarak kurgulayan sistem kendi hastalığını yaratmıştır. Varlığı her zerresine kadar data olarak sömürmek yeni düzenin kodlarıdır. Hitlerin dünya düzeni artık dünyanın iktidarına oynayan yöndedir. Corona Görme, Koklama, Tatma diyor. Bizden üç duyumuzu planlı çalan üretilmiş virüs. Finans kapitalin kendini pazarlama, etik değerleri olmayan çaresiz bilimciliğin bilgi kuramını dayatma süreci olarak algılanmalıdır. Dünya Autswich kampına dönüştürülmek isteniyor. Ya tabi ol ya da öl.  Ya kendini yalnızlaştır ya da ben öldürerek yalnızlaştıracağım. İktidarların omuzlarında beyinlerimizi yiyen  hastalıkları türüyor. Corona ile ölümü görme, havayı koklama, doğal gıdayı tatma diyor. Biz insan varlığına ise bu zulüm iktidarlarına karşı yaşadığımız her mekanın ve her canın kadir kıymetini bilerek dayanışmaktır.

Bu küresel hegemonya güçlerin ilerde nasıl bir stratejik saldırı başlatacağının işaretidir. Ekonomik, dijital ve askeri siyasal, ideolojik, politik kadar maddi ve manevi olarak, yeni bir saldırı stratejisini de ortaya çıkaracaktır. Adeta bilimcilik, dincilik, cinsiyetçilik, pozitif tanrıcılığın her türlü zihniyet kurum ve hegemonyasını daha güçlü hale getireceklerini de göstermektedir.

Coronavuris aynı zamanda küresel hegemonyanın kendisini sürdüremez duruma geldiğini de ortaya çıkarmış oldu. Dünya Sistemi bir bütünen kriz kaos sürecin girmiştir diyebiliriz. Aslında can çekişen kapitalist uygarlığın bizzat kendisidir. Bu süreç çok yönlü hem gelişmelere gebe hemde yeni gelişecek küresel vicdanın önüne geçmeyi de içermektedir.  Ciddi bir paradigmaya yani ideolojik politik ekolojik özgürlükçü düşünceye sahip olanla, var olan varlıklarını savunma temelinde geliştirmekle beraber, bu yeni gelişen duruma göre yeniden bir döneme girmiş olacaklar.

Bu manada;

  1. Corona virüsü hastalıklı rızasız Finans Kapital sistemin Bilim Dini’nin ürettiği ve kendisini yeniden inşa etmek istediği bir Biopolitik savaş argümanıdır.
  2. Dünya devletleri buna gönüllü, gönülsüz tabi olmuşlardır. Yeni dikta rejimi dünya çapında düşünülmektedir. Çaresizliğin altında çare olarak gösterilen aşı varlığın data olarak görüleceği zihni Hitler döneminde atılmış, şimdilerde Yuval Harrilerle meşrulaştırılmak istenen, finans kapitalin robotik üretime ikna edilme süreci olarak okunmalıdır. Varlık data olarak görülecek insan tüm değerlerinden boşatılarak Irkçı Teknoloji Dinine öldürtülecektir. Doğanın ve doğayla ikrarlı halkların direnmekten başka çaresi yoktur.
  3. Dünya çapında devletleşen şirketler merkeze alınacak, zayıflar elenecek, kalanlar otomasyon sistemi ile dünyaya entegre edilecektir. İkili ve çoklu insan diyalog ve dayanışma ağları kırılmak istenecek. İşe yaramayanlar elenecektir. Doğal seleksiyon yerine Bilim Engizisyonuna göre seleksiyon oluşturulacak. Autswich kampında olduğu gibi.
  4. Doğal üretim alanlaları, tarım faaliyetleri merkezi şirketlerin eline geçirilecek, su ve toprak özgünlüğü teslim alınarak nüfus organizasyonu yapılacak. Biotarım Hiybrid tohumculuk teknolojiye uyumluluk olarak daha fazla pazarlanacak. Yerel nüfusun son direnç kanalları teslim alınacak.
  5. Finans kapital para kaçışlarını, paradan para kazanma sürecini yeni bir bedel ile genel sistem inşasına harcayacaktır. Yani IMF üzerinden geri dönen para, Corona üzerinden yeniden dünyaya pompalanacak bununla teslim alınmamış ekonomiler teslim alınacaktır. Kara paralar aklanmış olacaktır. Aşı ile tekrar geri alacaktır. Karantina sürecinde tüm teknoloji aktarımı ve otomasyon devletler ve şirketler üzerinde organize edilecektir.
  6. Erkek zihinli Kapitalist modernitenin savaşı Rahime – Kadına saldırıdır. Erkek iktidar rahmi – doğumu eline almak istemektedir. Bu şekilde erkek iktidarını Bilim Dinciliği ile rahim sahibi olarak inşa etmek istemektedir.

Yukarıda sıraladığımız öngörüler dünyada birçok aydının ortaklaştığı seneryolar. Peki bizlere dayatılan evde kal çaresizliği çözüm üretme kapasitesi barındırıyor mu? Gözlemlediğimiz kadarıyla tüm bilim kendini sağlık çalışanlarının emektar ellerine bırakmış. Bir dönem korku üretmekten başkaca bir iş yapmıyor. Dezenfektanla doğa daha fazla kirletiliyor. Lakin halen bu konuda da sorumlu bir açıklama yapılmamıştır. DSÖ pazarlayacağı aşı peşinde iken dünya halklarının sağlığına dair biçareliğini, finans kapitale olan hizmetine sunmakta. Hastalığın oluşum ve yaşama koşulları halen belirlenmiş değil. Tüm yük bundan sorumlu olmayan halkların omuzuna yüklenmekte. Ne olacağını bilen sakin olun çağrısı çok yapay görünüyor.

Türkiye aynı şekilde virüsün yayılma hızını manipüle eden bir çizgide ilerliyor. İzlediği yöntemler Diyanet üzerinden dua ile geçiştiren gerçeğe gözlerini kapatan, Sağlık Bakanı açıklamaları özgüven barındıran bir kofluk ile, halkın karşısında boşa zaman harcamaktadır. Cezaevleri bir tarjedi doğurmak üzeredir. Düşünülen af meselesi eşit yaklaşımı gözetmiyor. Çocuk İstismarcılarını, uyuşturucu tüccarlarını, kadın katillerini kapsama alan kanun devletin asıl kendine karşı işlediği suçları affedebilirken, yine siyasi tutsaklar kapsam dışında tutulmak istenmektedir. Emekçiler halen burun buruna çalışmakta. Ekmek parasına hayatlarını ortaya koymaktadırlar. İçişleri bakanlığı halen HDP belediyelerine kayyum atayarak halkın sağlığını hiçe sayan düşmanlık psikolojisi üretmektedir. Basın sahih bilgiye ulaşmakta zorlanmakta ve tehdit edilmektedir. İşsizlik durumu ile karşı karşıya kalan halka bütçe yerine, işverene çalışan bir hazine büyük umutsuzluk yaratmaktadır.

İnsafa bırakılamayacak bir süreç ile karşı karşıya olan biz halklar. Tüm sosyal alanlarımızı ve yapılarımızı toplum ve doğa sağlığı için seferber etmek ve toplumsal dayanışmayı, tüm merkezi düşmanlaştırma politikalarına karşı dayanışmaya dönüştürmek zorundayız. Dayanışma türlü haldedir.

  • Cemevlerimiz çevresinde ki üyesi olan sağlık çalışanlarını belirleyebilir. Alternatif bir haber ve dayanışma için iletişim ağları açığa çıkarabilir. Xızır Lokması çerçevesinde gıda dayanışması açığa çıkarabilir.
  • Cemevlerimiz şimdiden başlayarak geleceğini örebileceği doğal şifahane alanlarına dönüşebilir. Lakin toplumsal geleneğimizde ve inanç yapımızda Şifa yapısı güçlüdür. Şifa üretmek için tüm cemevlerimizde Aşhaneler hazır mekanlardır. Bu konuda çabası olan doğal şifacı canlara çağrı yapılarak halkımıza doğal ilaçlar önerilebilir. Üretilip dağıtılabilir.
  • Gençlik yapılarını yaşlı nüfus ile dayanışma içerisinde olması için organize edebilir.
  • Evde kalmak değil kontrollü dayanışmak çaresizliğe çare olur. Birliktelik küçük gruplarla sürdürülebilir.
  • Bu dayanışma ağı içerisinde tüm toplumsal dinamiklerle ortaklaşılabilir.
  • Her can bugün neyi eksik yaptığını, neye israfçı yaklaştığını, toplumundan ve yaşamdan ne kadar uzaklaştırıldığını, ne kadar yalnızlaştırıldığını, doğaya karşı ne kadar duyarsızlaştığını ve neye karşı mücadele edeceğini durup düşünmek bizlerin birlikte hareketini güçlendirecektir. Bizleri data olarak gören nemrut iktidarlarına karşı ancak birlikte cümle varlıkla birlikte karşı durursak yaşamı koruyabiliriz.
  • Demokratik Alevi Dernekleri olarak tüm üyelerimizi ve dostlarımızı toplumsal dayanışmada her alanda aktif rol üstlenmelerini toplumsal direncimiz açısından elzem görüyoruz.

Unutmamalı ve dayanışma gücümüzü küçümsememeliyiz. Lakin dünyanın en güçlülüleri yaratıkları mikroskobik bir virüse teslim olmuşlardır. Bu durum Xiziri gayretin ne kadar önemli olduğunu. Birbirine Xızır olunarak ancak doğaya ve yaşama şifa olacağımızın açığa çıktığı bir zamandayız. Sağlıklı toplumlar birbirinin Xızırı olanlardır. Doğayı ve

Yaşam İçin Gayret Et, Bekleme Müdahale Et.

Mazlum Çaresiz, Mekan Rızasız, Zaman Sahipsiz Değildir….

DEMOKRATİK ALEVİ DERNEKLERİ GENEL MERKEZİ

EN SON EKLENENLER