Deniz Poyraz davası başlıyor

HDP İzmir İl Örgütü binasına gerçekleşen saldırı ve Deniz Poyraz’ın katledilmesiyle ilgili yargılama cevapsız kalan birçok soruyla birlikte 29 Aralık’ta başlıyor.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) İzmir İl Örgütü binasına 17 Haziran’da Onur Gencer tarafından gerçekleştirilen silahlı saldırıda parti çalışanı Deniz Poyraz’ın katledildi. Olayın üzerinden 4 ay geçmeden hazırlanan iddianamede, birçok eksik ve cevapsız bırakılan sorular ortaya çıktı. Katliamın üzerinden 6 ay geçerken, davanın ilk duruşması 29 Aralık’ta İzmir 6’ıncı Ağır Ceza Mahkemesi’nde başlayacak.
Yargılama sürecinin başlaması nedeniyle katliamın yaşandığı ilk günden bu yana yaşanan gelişmeleri derledik.
17 Haziran sabah saatlerinde Konak’ta bulunan HDP İzmir il binasına gelen katil Onur Gencer, partinin içine girdikten sonra ateş etmeye başladı. Bu sırada partide bulunan Deniz Poyraz’ı katleden Gencer, daha sonra partinin içinde ateş etmeye devam etti. Silah sesleri üzerine yapılan ihbarla parti önüne gelen polisler, dakikalarca olaya müdahale etmezken, daha sonra aşağı inen Gencer’i “adın ne abicim” diyerek gözaltına aldı. Bu sırada partiye saldırı haberini alan binlerce HDP’li de il binasının önüne akın etti. Kızının öldürüldüğünü öğrenen Poyraz’ın annesi Fehime Poyraz’ın “Bir Deniz gitti, bin Deniz gelecek” mesajı toplumun tüm kesimleri tarafından sahiplendi.
GEÇ MÜDAHALE
Gencer, katlettiği Poyraz’ın fotoğraflarını çekerek, “daha fazla HDP’liyi öldürmek” şeklinde paylaşım yaparken, emniyet ifadesinde saldırıyı tek başına planladığını iddia etti. Gencer gözaltındayken, elinde silahla çekilmiş fotoğrafları sanal medya hesapları üzerinde paylaşılmaya başlandı. Gencer’e ait sanal medya hesabında, farklı modellerde silahlarla Suriye’nin çeşitli kentlerinde fotoğraf çektirdiği ortaya çıktı. Gencer, ifadesinde sağlık çalışanı olarak Suriye’nin Minbic kentinde görev yaptığını söyledi. Gencer, olayın üzerinden 24 saat geçmeden çıkarıldığı mahkemece “tasarlayarak öldürmek” suçlamasıyla tutuklanırken, emniyetin Gencer’in “örgütle bağlantısı olmadığı” yönünde kanaat bildirmesi dikkati çekti.
Polisin olaya geç müdahale etmesi de başka bir soru olarak hala cevap bekliyor. Tanık ifadelerine göre, Gencer’in 8 katlı binada ellerini yıkamak için tek tek katları gezdi. Fakat bu sırada polis olaya müdahale etmedi. Olaya müdahalede yavaş davranan emniyet güçlerinin olay yeri incelemesini de eksik yaptığı gündeme geldi. Olay Yeri İnceleme ekipleri tarafından bulunmayan 10’uncu kurşun, saldırıdan birkaç gün sonra partililerin fark etmesiyle bulundu.
AKP-MHP’NİN TUTUMU
Kamuoyunda büyük tepkiye neden olan saldırıya ilişkin AKP ve ortağı MHP’nin tavrı ise diğer katliamlardan çok farklı olmadı. AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, 2 gün sonra, “İzmir’deki provokatif saldırıyı kınadık, kınıyoruz ve benzerlerini de kınayacağız. Yakalanan failin önündeki ve arkasındaki tüm ilişkiler ortaya çıkartılarak en ağır cezayı da alacağına inanıyoruz” açıklaması yaptı. Sık sık HDP’yi hedef alan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ise, bugüne kadar saldırıya dair herhangi bir açıklama yapmazken MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli de ülkücü işaretleriyle fotoğrafları ortaya çıkan Gencer’in katlettiği Deniz Poyraz’ı suçladı.
BÜYÜK DAYANIŞMA
Muhalefet partileri ve sivil toplum örgütleri de bu süreçte büyük bir dayanışma içerisinde oldu. Poyraz’ın katledilmesi ve HDP’ye saldırılar onlarca kentte protesto edildi. İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri, Poyraz’ın katledildiği İzmir’de 8 Temmuz’da “Demokrasi için bir nefes” mitingi gerçekleştirdi. Toplumun tüm kesimlerinden binlerce kişinin akın ettiği Gündoğdu Meydanı’nda, Deniz Poyraz’ın posterleri dalgalandı. Mitingin temel sloganı ise, “Denizlere sözümüz barış olacak” oldu.
KOMİSYON KURULDU
Soruşturma için İnsan Hakları Derneği (İHD) ve Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD) üyesi avukatlar, olaya ilişkin olaydan hemen sonra 30 kişilik bir komisyon kurdu. HDP Genel Merkezi avukatlarından Türkan Aslan, 18 Haziran ve 21 Haziran tarihlerinde etkin ve etkili bir soruşturma yapılması için savcılığa dilekçe sundu. Dilekçelerde, Gencer’in yakınlarının da HTS ve baz sinyal bilgilerinin istenmesi, azmettiricileri ve yardım edenlerin ortaya çıkarılması istendi. Dilekçelerde, olay yeri incelemede eksik bırakılan hususların tamamlanması, katil zanlısı Gencer’in silah eğitimi aldığı poligonların araştırılması ve poligon yetkililerin ifadelerini alması, Gencer’in hangi çalışma prosedürüne göre görevlendirildiği, Suriye’deki ilişkilerin incelenmesi gerektiğine de yer verildi. Fakat bu taleplerin hiç birisi ne savcılık ne de emniyet birimleri tarafından karşılık bulmadı. HDP milletvekilleri de olayla ilgili en az 35 soru, 10 araştırma önergesi verirken, bunların tamamının cevapsız kaldığı öğrenildi.
SUÇ DUYURUSU
HDP, saldırının ardından 25 Haziran’da İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’na hem İzmir Valiliği hem müdahaleye geç gelen polisler hem de parti binası önünde bekletilen kişiler ve polisler hakkında suç duyurusunda bulundu. HDP, söz konusu kişi ve kurum hakkında, “tehdit, hakaret ve iftira”, “siyasal hakların kullanılmasının engellenmesi”, “kişiyi hürriyetinden yoksun kılma”, “görevi kötüye kullanma” ve “suçu bildirmeme” suçlamalarıyla işlem yapılmasını istedi. Kamu görevlileri hakkında yapılan suç duyurularına cevap veren İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturmayı reddetti.
Dava avukatlarından Türkan Aslan Ağaç ayrıca Poyraz’ın katledilmesinin ardından bazı sanal medya hesaplarından Poyraz ve ailesine yönelik ırkçı ve hakaret içeren paylaşımlar yapan 15 kişi hakkında da suç duyurusunda bulundu.
GÖZCÜ LAÇİN GENEL MERKEZ ÖNÜNDE
Bu süre zarfında HDP İzmir binasına yapılan saldırı da gözcülük yaptığı iddia edilen Mehmet Laçin isimli kişi, 16 Eylül’de Ankara’daki Genel Merkez önüne getirilmek istendi. O sırada binada bulunan milletvekilleri ve partililerin aşağı inmesiyle birlikte polis korumasında bölgeye gelen Laçin, bina önünde açıklama yapamadı. Daha sonra basına konuşan Mehmet Laçin’in oğlu Özer Laçin, babasının amacının çocuğu olmadığını, kendilerine sürekli şiddet uyguladığını söyledi.
İDDİANAME AÇIKLANDI
11 Ekim’de katil Onur Gencer hakkında yürütülen soruşturma tamamlandı. İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, Onur Gencer’in “Tasarlayarak kasten öldürme” suçundan ağırlaştırılmış müebbet ve “İş yeri dokunulmazlığını ihlal etme”, “Siyasi partiler veya meslek kuruluşlarının kullanımında olan bina, tesis veya eşyaya zarar verme” suçlarından 7 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edildi. Ortaya çıkan iddianamede, birçok çelişki olduğu hukuk örgütleri ve kurumları tarafından dillendirildi.
İddianamede, dava sürecine dair peşin hüküm niteliği de taşıyabilecek şekilde “Sanığa 2016’da ‘anksiyete bozukluğu’ ve ‘hafif depresif nöbet tanısı’ teşhisi konulduğu” ibareleri yer alması dikkat çekti. Ancak Buca Seyfi Demirsoy Hastanesi Başhekimliği’nin 22 Şubat 2021 tarihli raporunda, Gencer’in herhangi bir psikolojik rahatsızlığına rastlanmadığı belirtildi.
ASKER VE ÜLKÜCÜLERLE BAĞI
Yine sanığın herhangi bir örgütle bağının olmadığı kanısına varılan iddianamede olayın bireysel bir olay olduğu vurgulandı. İddianamede, HTS kayıtları ve tanık ifadeleri dikkate alındığında Gencer’in askerler ve ülkücülerle irtibatta olduğu anlaşıldı. Gencer’in irtibat kurduğu kişilerden 3’ünün asker olduğu iddianamede yer aldı. Sürekli olarak bu şahıslarla görüşen Gencer’i saldırının sonrasında bu kişiler tarafından arandığı belirlendi. Ayrıca Gencer’in irtibatta olduğu kişiler üzerinden FETÖ/PDY bağlantısı aranması da dikkat çekti. İddianamede, “Yapılan incelemesinde haklarında FETÖ/PDY terör örgütüne üye olma suçundan daha önce soruşturma yürütülmüş 8 kişinin rehberde telefon numaralarının kayıtlı olduğu tespit edilmiş, ancak bu şahısların olayla bağlantılı olduklarına dair herhangi bir delil elde edilememiştir” ifadelerine yer verildi.
Tanık olarak iddianamede yer alan taksi şoförleri farklı tarihlerde Gencer’i hem lüks otellere hem de atış poligonlarına götürdüklerini aktardı. Şoförler beyanlarında, Gencer’in 150-400 TL arasında değişen hesaplar ödediği ve bazen uzun bir süre bekletildiklerini kaydetti.
SADAT BAĞLANTISI  
Gencer’in, Türkiye’nin farklı ülkelerde savaştırdığı paramiliter grupları eğitmek ve Saray ile olan ilişkileriyle gündemden düşmeyen Uluslararası Savunma Danışmanlık İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş (SADAT) ile bağlantılı olduğuna dair çıkan bilgilere dair yapılan araştırmalar da iddianamede yer aldı. Gencer’in SADAT ile bağlantısının bulunduğuna dair delil elde edilemediği belirtilerek, “Kamuoyunda şüphelinin, Sadat ünvanlı şirket bünyesinde Suriye’de silahlı eğitim gördüğüne dair ileri sürülen iddialarla ilgili yapılan araştırmalarda, 2020 yılında Sağlık Bakanlığı bünyesinde görevli olarak Suriye’de bulunduğu kurum yazışmaları, otel kayıtları, telefon hts kayıtları ve otobüs-uçuş kayıtları ile uyumlu olduğundan bu hususta herhangi bir delil elde edilememiştir” denildi.
İDDİANAMEDE YOK, HABERDE VAR
İddianamede dikkat çeken başka bir detayı da dosyaya dair 25 Ekim’de basın toplantısı yapan dava avukatları ortaya koydu. Avukatlar katil Onur Gencer’in 27 kez İzmir Emniyetini aradığını, bu arama kayıtlarının emniyet ve savcılıktan istenmesine rağmen kendilerine olumsuz cevap verildiğini aktardı. Emniyet yetkililerinin dava avukatları ve savcılığa vermediği görüşme detayları ise basın toplantısından 3 gün sonra Demirören Haber Ajansı’nın (DHA) haberinde ortaya çıktı. Haberde Gencer’in silah ruhsatı için 2 kez Hatay Polis Karakolunu, 25 kez de Gaziemir İlçe Emniyet Müdürlüğü’yle yaptığı kaydedildi. Bu aramaların bir bölümü yivsiz av tüfeği ruhsatı almak için bir bölümünün ise saldırıda kullandığı tabancanın ruhsatıyla ilgili sorular sormak için olduğu haberde yazıldı. Haber sonrası açıklama yapan dava avukatı Türkan Aslan Ağaç, kendilerine verilmeyen bu bilgiye bir haber ajansının nasıl ulaştığını sordu.
ADI MAHALLEYE VERİLDİ
Öte yandan ülke çapında yapılan etkinliklerle Deniz Poyraz ismi yaşatıldı. Poyraz için, katledildiği yerde “Deniz Poyraz Köşesi” kuruldu. Yine Deniz Poyraz adına parti binasında kadın odası açıldı. Birçok aile ise, Deniz Poyraz adını yeni doğan bebeklerine verdi. Ayrıca Metin Altıok Şiir Ödülü’nü alan şair Seyyidhan Kömürcü, ödülünü Poyraz’a armağan etti. Mezopotamya Kültür Merkezi İzmir’de yaptığı 30’uncu kuruluş yıldönümü konserini Deniz Poyraz’a atfetti. HDP Gençlik Meclisleri İzmir, Adana ve İstanbul’da “Bağımlılığın ağlarını del” şiarıyla gerçekleştirdiği futbol turnuvalarını Deniz Poyraz anısına düzenledi. Ağrı’nın Doğubayazıt Belediyesi’nin HDP Meclis Grubu, bir mahalleye Deniz Poyraz’ın ismini verdi.
DAYANIŞMA ÇAĞRISI
Tüm bu yaşanan gelişmelerin ışığında başlayacak olan duruşmaya Türkiye ve uluslararası boyutta hukuk ve insan hakları örgütlerinden büyük bir destek bulunuyor. Olaya dair cevaplanmayan bütün soruların cevabı için duruşmaya desteğin önemli olduğunu belirten örgütler, duruşma gününe yaptıkları çağrıyla sahiplenmenin büyümesini istiyor.
MA / Tolga Güney

EN SON EKLENENLER