İzmir’deki Alevi dernekleri, Dersim’de devam eden orman yangınlarına tepki gösterdi. Dernekler, amacın Dersim’i insansızlaştırmak ve yaşanmaz kılmak olduğunu belirtirken, HDP’li vekil Müslüm Doğan, “Bu ateş sizi de yakar” dedi.
İzmir Demokratik Alevi Derneği ve İzmir Dersim Dernekleri, son bir haftadır Dersim’de devam eden ve müdahale edilmeyen orman yangınlarını protesto etmek için Konak Eski Sümerbank önünde bir araya geldi. Birçok sivil toplum örgütü temsilcisi ve yurttaşın destek verdiği açıklamaya HDP İzmir Milletvekili Müslüm Doğan da katıldı. “Dersim dört dağ içinde, dört dağ yangın içinde, Dersim Onurdur. Onuruna sahip çık!” pankartının açıldığı eylemde grup adına Narlıdere Dersimliler Derneği Yöneticisi Hüseyin Berkan Alpar açıklama yaptı.
Devam eden askeri operasyonların yapıldığı noktalara paralel olarak başlayan yangınlarla ormanların imha edildiğini belirten Alpar, merkez medyanın yangınları görmediğini ya da yangın haberlerinin yapılmasının engellendiğini belirtti.
“Dersim coğrafyası ‘güvenlik’ gerekçesiyle yapılan ve yapılması planlanan baraj, HES projelerinin tehdidi yetmezmiş gibi bir de artık sistematik hal alan orman yangınlarıyla tahrip ediliyor” diyen Alpar, şöyle dedi: “Devlet ve rantçı sermaye elbirliğiyle Dersim’i öldürüyorlar.”
‘DERSİM’İN TÜM CANLILARI KATLEDİLİYOR’
Alpar, Dersim’in sadece insanlar için değil tüm canlılar için yaşanmaz hale getirilmek istendiğini ve Dersim’e has endemik bitki türlerinin de katledildiğini vurguladı. Alpar, “Pülümür ilçesinde bulunan Meçi, Rabat Tepesi karşısındaki Mezra köyü, Uzun Evler Mahallesi ve Kaymaz Tepe, Dere Boyu köyü civarı, Hozat’ın Boydaş mevkii ve Ali Boğazı bölgeleri, Dersim’in Nazimiye ilçelerinde ve merkeze bağlı Sarıtaş, Doğantaş mevkileri, keza Ovacık ilçesi ve Elazığ Karakoçan’da çıkartılan bu sistematik orman yangınlarında çok yönlü bir felaket yaşanıyor. Geçmişten günümüze her çatışmanın ya da operasyonun ardından sürekli orman yangınları çıkarılarak sözde ‘terörle mücadele edildiği’ ileri sürülüyor. Oysa yapılan şey, Anadolu’nun binlerce yılda oluşmuş olan bu önemli orman ekosisteminin tükenmesidir” dedi.
‘ÇÖZÜM EVRENSEL HUKUK VE BARIŞTA’
Orman yakmakla hiçbir sorunun çözülemeyeceğini, çözümün evrensel hukuk ve barışla mümkün olacağını söyleyen Alpar, “Dersim halkı; ormanları yakılarak, barajlarla kuşatılarak, siyanürlü altın faaliyetleri geliştirilerek ve köyleri boşaltılarak terbiye edilmek isteniyor. Böylece istiyorlar ki, Dersim yaşanılmaz hale gelsin, insansızlaşsın; çaresizlikten Dersim’de yaşamaya devam edenler de kimliğine, haklarına, doğasına sahip çıkmak yerine boyun eğsin. Ancak boşuna!” diye konuştu.
‘DEVLET VE RANTÇI SERMAYE EL ELE’
Dersim halkının doğasını korumak için seferberliğini sürdüreceğini söyleyen Alpar, “Üstelik sadece kendi doğasını değil, rantçı sermayenin gerçekleştirdiği diğer yağmalara ve tahribatlara karşı da bütün bir Türkiye’nin doğasını savunacaktır. Bu kapsamda bizler, Kaz Dağları’nda 4 ayrı noktada, keza Antalya’nın Kemer ilçesine bağlı Kuzdere mahallesinde çıkarılan yangınlara karşı da duyarlılık ve dayanışmamızı iletiyoruz. Çünkü bu yangınların hiçbirinin tesadüfi olmadığını, farklı kimlikli halkların imhası ve doğanın bir kar alanı olarak istismar edilmesinin sonucu olduğunu biliyoruz” dedi.
DAYANIŞMA ÇAĞRISI
“Esasen bu yangınlarla ilgili olarak devletin hiçbir kurumunun açıklama yapmaması ve toplumun konuya ilişkin bilgilenmesinin engellenmesi de bu işteki sorumluları göstermektedir” diyen Alpar, şöyle devam etti: “Biz Dersimliler, gerilim politikalarının, doğanın tahribinin, inançsal ve etnik asimilasyonun ve operasyoncu siyaset tarzının derhal durdurulmasını talep ediyoruz. Orman yakmalara, köy boşaltmalara, barajlara, HES’lere, ormanların ev sahibi hayvanların kovulmasına ‘Hayır’ diyor ve tüm Türkiye’den bu konularda dayanışma istiyoruz. Çünkü Dersim Türkiye’nin bütünü, geleceğinin aynasıdır” dedi.
DOĞAN: BU ATEŞ SİZİ DE YAKAR
Dersim’de başlatılan orman yangınlarını kabul etmediklerinin altını çizen HDP İzmir Milletvekili Müslüm Doğan ise, “Bu kabul edilebilecek bir olay değildir. Valiliğin özellikle yangına müdahale etmemesi yetmezmiş gibi halkın yangına müdahale etmesini de engellemesi, siyasetin ne kadar aciz içerisinde olduğunu da göstermektedir” dedi.
Dersim ormanları sadece Dersimlilerin değil ortak vatanda yaşayan her yurttaşın ormanı olduğunu söyleyen Doğan, “Eğer siz ormanlarımızı yakarsanız, bu ateş sizi de yakar. Bu zulme derhal son vermeniz gerekiyor. Bu katliamın, işkencenin, zulmün dayatılması artık kabul edilemez. Şimdi vicdanlara sesleniyoruz. Yeter demenin zamanı. Demokrasinin inşası için dur demenin zamanı geldi. Tüm halklar için gerçek bir demokrasiyi, gerçek bir hukuku inşa etmek zorundayız. Adalet herkes için. Bir direnişi, demokratik halk hareketini eğer ortaya koymazsak, demokrasi güçleri olarak bir araya gelmezsek demokrasimizin var olan bütün değerlerini kaybederiz” diye konuştu.