‘Din öğretimi ailelere bırakılmalı’

Türkiye’de 1982 Anayasası ile din derslerinin zorunlu hale getirilmesine ve AİHM kararına rağmen hala veriliyor olmasına Aleviler tepki göstermeye devam ediyor. Zorunlu din dersinin kaldırılması gerektiğini belirten Turan Çevikçi, “Din öğretimi ailelere bırakılmalı” dedi.

İstanbul Okmeydanı Cemevi’nde PİRHA mikrofonuna Alevi Sendikacı Turan Çevikçi, zorunlu din derslerini değerlendirdi.

Demokratik ve laik ülkelerde, hukukun egemen olduğu ülkelerde zorunlu din derslerinin hiçbir zaman olmayacağına dikkat çeken Çevikçi, “Egemen dini inanış biçimleri, hiçbir zaman diğer inanmayan azınlıkların kendi başat dillerini zorunlu olarak insanlara öğretemezler” diye konuştu.

“Din öğretimi ailelere bırakılmalı, ebeveynlere bırakılmalı” diyen Çevikçi, devletin görevi bu değil. Biz öteden beri bırakın zorunlu din derslerini, Diyanet işlerinin lağvedilmesini istiyoruz. İnanç yerlerini kim kullanıyorsa, bırakın onlar yapsın. Yani devletin bunda bir görevinin olmaması lazım” diye ifade etti.

Çevikçi, “Devlet eliyle ülkemizin muhtelif yerlerine dikilen camiler de bunların en basit  örneklerinden biridir” dedi.

Son olarak Turan Çevikçi, zorunlu din derslerinin, AHİM kararlarına rağmen Türkiye’de uygulanmasını kınıyorum ve protesto ediyorum” diye konuştu.

AİHM, Türkiye’den zorunlu din dersi uygulamasına derhal son vermesini istedi.

AİHM, 14 ailenin 2011 yılında açtığı dava, 16 Eylül 2014 yılında zorunlu din dersine ilişkin kararını vererek, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) eğitim hakkıyla ilgili maddesinin ihlaline hükmetti.
Mahkeme, oy birliğiyle aldığı kararda, Türk hükümetinden “zaman geçirmeden öğrencilerin zorunlu din ve ahlak kültürü derslerinden muaf tutulmalarını da sağlayacak yeni bir sisteme geçmesini” istedi.

Kararda, Türkiye’de din ve ahlak kültürü kitaplarının içeriğinde yapılan son değişikliklerin “yetersiz” olduğu belirtilip, devletin dini konularla ilgili düzenlemelerde “yansız ve tarafsız olma yükümlülüğü” hatırlatıldı.

AİHM, kullanılmakta olan din ve ahlak kültürü kitaplarında Türkiye’de çoğunluğun ait olduğu Sünni İslam’a daha fazla yer ayrılmasının “beyin yıkamak” anlamına gelmediğini belirtmekle birlikte, Alevi inancının özellikleri dikkate alındığında, ebeveynlerin çocuklarında okul ile kendilerine has değerler arasında bir “bağlılık çatışması” yaratabileceğini düşünmekte haksız olmadıklarına kanaat getirdi.
Avrupa ülkelerinin çoğunluğunun öğrencilere din derslerine girmeme veya bu ders yerine başka bir derse girme hakkı tanıdığını da hatırlatan AİHM, Türk eğitim sisteminin ebeveynlerin inançlarına saygı konusunda hâlâ Avrupa standartlarında olmadığı ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin eğitim hakkıyla ilgili maddesini ihlal ettiğine hükmetti.

(S.A)

EN SON EKLENENLER