DTK, Şırnak’ta meydana gelen ve 7 kişinin yaşamını yitirdiği göçüğün sorumlusunun AKP Hükümeti olduğunu belirterek, ‘Halkımıza ve emekçi sınıflara hesap vermesi gereken de AKP Hükümeti’dir’ dedi. HDP’li Leyla Birlik ise iş cinayetini Meclis’e taşıdı
Demokratik Toplum Kongresi (DTK), Şırnak kent merkezine yaklaşık 5 kilometre uzaklıktaki 1 No’lu Maden Ocağı’nda dün meydana gelen ve 7 işçinin yaşamını yitirdiği, bir işçinin ise ağır yaralandığı göçüke ilişkin yazılı açıklama yaptı. Açıklamada, AKP Hükümeti’nin ranta dayalı siyaseti sonucu Türkiye ve bölge kentlerindeki çalışma koşulları, iş güvencesi ve denetim zafiyetleri nedeniyle ciddi toplumsal sorunlar olarak her gün yeni ve ağır bedellerin ödendiği belirtilerek, insan hayatının ciddi tehlikelere maruz bırakıldığı aktarıldı.
‘Sorumlusu AKP hükümetidir’
Açıklamada şöyle denildi: “En son Şırnak’ta ‘kaçak’ olarak dillendirilen maden ocağında meydana gelen ‘kaza’ esasında bu zihniyetin neden olduğu ve göz yumduğu bir cinayet vakasıdır. Daha önceki yıllarda da onlarca emekçi insanımızın yaşamına neden olan maden ocağının, ısrarla işletilmeye devam ettirilmesi, 17 Ekim 2017 tarihinde yaşanan cinayete açıkça davetiye çıkartmaktı.
Şırnak’taki kömür ocağında meydana gelen ve 7 emekçi insanımızın yaşamını yitirmesine neden olan olay sıradan bir ‘kaza’ olarak geçiştirilemez. Bunun sorumlusu elbetteki rant siyasetini en yukardan en aşağıya kadar emek sömürüsü üzerinden kendini yaşatan tüm kesimleri egemen kılan AKP hükümetidir. Dolayısıyla halkımıza ve emekçi sınıflara hesap vermesi gereken de AKP Hükümeti’dir.
Bu gerçek ışığında, bu rantçı ve sömürücü sistemi ve onun sömürücü zihniyet ve uygulamalarını lanetliyoruz. Bu acı olay nedeniyle yaşamını yitiren emekçi insanlarımıza Allahtan rahmet, yaralılara acil şifa, Aileleri ve Şırnak halkına başsağlığı ve geçmiş olsun dileklerimizi sunuyoruz.”
Sorumluluğu üzerlerinden atma açıklaması…
Şirnek’teki kömür ocağında meydana gelen iş cinayetine ilişkin “Kaçak ve ruhsatsız” açıklamalarına tepki gösteren HDP Milletvekili Leyla Birlik, “Sokağa çıkma yasağı döneminde biz maden ocağının bulunduğu alana giremiyorduk. Ama işçiler çalışıyordu. İşledikleri suçun üzerlerinden atmak için bu açıklama yapıldı. İhmalkarlık var burada” dedi.
Göçüğün meydana gelmesinin ardından anında olay yerine geçen HDP Şırnak Milletvekili Leyla Birlik, “bu bir kaza değil, bir iş cinayetidir” sözleri ile her iki açıklamaya tepki gösterdi. Birlik, “Her iki açıklamada, yaşanan katliamın üstü kapatılması için yapıldı. Sorumluluktan kaçıyorlar” ifadelerini kullandı.
Birlik, göçük faciasını Meclis’e taşıdı
Öte yandan HDP’li Leyla Birlik, dün 7 işçinin ölümü, 1 işçinin de ağır yaralandığı göçük faciasıyla ilgili Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak’ın yanıtlaması istemiyle soru önergesi verdi. Birlik yazılı soru önergesinde, dün kömür ocağında meydana gelen göçükle ilgili Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ve Şırnak Valiliği’nden açıklamalar yapıldığını hatırlatarak, şunları kaydetti:
“Bakanlığınızın ve Şırnak Valisi’nin açıklamasında da söz konusu kömür ocağının 2013 yılında kapatıldığı belirtilmiştir. Ancak, Eylül 2014 yılında yani kapatıldığı iddia edilen tarihten 1 yıl sonra yine 50 yaşında bir yurttaşımız aynı kömür ocağında üzerine kaya parçası düşmesi sonucu hayatını kaybetmişti. Söz konusu ocağı işleten ve resmi sözleşmesi olan şirketin, devletin başka bir şirketiyle anlaşmalı olduğu iddiaları da tarafıma iletilmiştir.”
Birlik’in önergesinde Bakan Albayrak’tan yanıtlamasını istediği sorular şöyle:
* 7 yurttaşımızın yaşamını yitirdiği Şırnak maden faciasının oluşmasına sebep olan teknik yükümlülükler neden yerine getirilmemiştir?
* 2016 yılı içerisinde ilan edilen sokağa çıkma yasakları döneminde kimse sokağa çıkamazken göçüğün olduğu maden ocaklarının işletilmesine kaçak olduğu halde neden izin verilmiştir? Söz konusu ocak neden 4 yıldır hiçbir şekilde gerekli denetime tabi tutulmamıştır?
* Bakanlığınız bünyesinde faciada sorumluluğu bulunan ilgili kurum ve kişilerin tespiti amacıyla idari bir soruşturma ne zaman başlatılacaktır?
* Bakanlığınızın, basında da yer bulan ve Eylül 2014 tarihinde meydana gelen benzer durum sonrasında risk değerlendirmesi ve alınması gereken tedbirler kapsamında bir çalışması olmuş mudur? Eğer olmuşsa 2013 yılında kapatıldığı iddia edilen fakat 2014 yılında benzer bir göçük meydana gelen maden ocağında neden herhangi bir tedbir alınmayarak kaçak işletilmesine izin verilmiştir?
* Şırnak maden ocaklarının kaçı ruhsatsızdır? Ve bu ocaklarda kaç yurttaş kaçak olarak çalıştırılmaktadır?