Almanya’nın Duisburg ile İsviçre’nin Zürih kentinde Maraş ve Roboski’ye katliamlarına ilişkin paneller düzenlendi.
DUISBURG
Duisburg Demokratik Kürt Toplum Merkezi’nde (DKTM) gerçekleştirilen panel; Almanya Türkiyeli İşçiler Konfederasyonu (ATİK), Almanya Göçmen İşçiler Federasyonu (AGİF) Demokratik Alevi Federasyonu (FEDA), Halkların Demokratik Kongresi-Avrupa (HDK-A), MARAŞ Girişimi, Mala Êzîdîyan ve Duisburg DKTM’e öncülüğünde organize edildi.
Panele konuşmacı olarak Gazeteci Hüseyin Narlı, HDK-A adına Elif Sonzamancı, FEDA temsilcisi Ayten Şimşir, Maraş katliamı tanığı Fidan Kabayel, Êzidiler temsilcisi, ATİK Eş Başkanı Süleyman Gürcan, AGİF basın sözcüsü Onur Güler, Mala Êzîdîyan temsilcisi Osman Çelik ve DKTM adına birer konuşma yapıldı.
Katliamlarda hayatını kaybedenlerin anısına yapılan saygı duruşuyla başlayan panel de konuşan Hüseyin Narlı, cezaevlerinde dayatılan tek tip elbise uygulamasının toplumun tüm ilerici katmanlarına karşı gerçekleştirilecek bir saldırının habercisi olduğunu belirtti.
Devletin, yıllar boyunca katliam ve baskılarla toplumsal muhalefeti sindirmek istediğini belirten Narlı, “2000 yılının Aralık ayında devletin bir kez daha vahşi yüzünü göstererek cezaevlerine saldırdı. Bununla bir nevi 1996’daki büyük ölüm orucunun intikamının alınmak istendi.
Maraş’ta 39 yıl önce bir katliam gerçekleşmiştir. Ancak Maraş’ta sadece bir katliamın gerçekleşmediği de bir o kadar doğrudur. Çünkü Maraş’ta gerçekleştirilen katliam, soykırım niteliğini taşımaktadır. Herhangi toplu bir şekilde işlenmiş olan cinayetler için de çok rahat bir şekilde katliam tanımında bulunulabilir. O nedenledir ki, Maraş’ta 39 yıl önce yaşanmış olanlara bir katliam demek, gerçekleştirilmeye çalışılan bu vahşetle asıl yapılmak istenenin anlamını hafifletmek anlamına gelir.
Maraş Katliamı’nı unutmamak ve unutturmamak bugün de vicdani, ahlaki ve siyasi bir görevdir. Sorumluluktur. Maraş Katliamı’nda öldürülen canlarımızı saygıyla anıyor, hepsinin acısını içimizde yaşatıyor, anıları önünde bir kez daha saygıyla eğiliyoruz” dedi.
Mala Êzîdîyan temsilcisi Osman Çelik ise şöyle konuştu: “Roboski’de 34 köylünün katledilmesi emrini veren AKP/Saray çetesidir. Ama sorumluluğu FETÖ yıkmaya çalışmaktadır” dedi.
Katliam Fethullah Gülen örgütü ile bağlantılı olsa bile bu hükümetin katliamdaki siyasi sorumluluğunu ortadan kaldırır mı? O dönem Başbakan olan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın katliamın arkasında duran açıklamaları, AKP’nin de siyasi sorumluluğunu gözler önüne seriyor.”
Konuşmaların ardından sanatçı Cemo Doğan, kısa bir dinleti yaparak ezgi ve değişleri seslendirdi.
ZÜRİH
İsviçre’nin Zürih kentinde de Maraş ve Roboski katliamlarının yıl dönümü vesilesiyle bir toplantı düzenlendi.
Beritan Kadın Meclisi öncülüğünde “Maraş’tan Roboski’ye failler yargılansın” sloganıyla yapılan etkinliğe Kürt siyasetçi Rojda Yıldırım, Roboski Katliamı tanığı Faruk Encü ve çok sayıda Kürdistanlı katıldı.
Katliamda yaşamını yitirenler anısına yapılan saygı duruşu ile başlayan anmada ilk olarak Maraş Katliamını anlatan sinevizyon gösterildi. Sinevizyonun ardından söz alan Kürt siyasetçi Rojda Yıldırım, Maraş, Roboski ve diğer bütün katliamların hesabını sorulacağını belirterek sözlerine şöyle devam etti: “Türk devlet geleneğindeki katliamcı ruh halen devam ediyor. Katliamlarla hedeflenen Kürt adına her şeyi yok etme, topluma korku salarak dizayn etmeyi hedefledi. Ama artık halkların yarattığı bir özgürlük hareketi var. Özgürlük hareketi etrafında örgütlenip öz savunmamızı geliştirmeliyiz. Unutursak kalbimiz kurusun şiarı ile mücadelemizi yükseltip katillerden hesap soracağız.”
Anmaya Roboski belgeselinin gösterimi ile devam etti. Ardından da Roboski katliam tanığı Faruk Encu söz aldı. Birlikte mücadelenin önemine dikkat çeken Encü, “Roboski katliamı bizlere birlikte mücadele etmekten başka şansımızın olmadığını bir kez daha gösterdi. Türk devleti altı yıl önce yaptığı bu katliamı örtmek için elinden geleni yaptı. Ama biz Alevisi, Sünnisi, Türkü, Ermenisi, Kürdü birlikte mücadele ederek devletin unutturma ve hatta korkutma politikalarını boşa çıkarttık. Bu anlamıyla burada tekrar dile getiriyorum, Roboski ve diğer tüm Kürt katliamlarının hesabını sormadan mücadelemizden vaz geçmeyeceğiz” dedi.
Konuşmalardan sonra katliam tanıkları da söz alarak, yaşadıkları o günleri anlattı.
Anma Ozan Cahit Manaz’ın deyişleriyle devam etti.
Etkinliğin sonunda katliamlarda yaşamını yitirenler için yapılan lokmalar dağıtıldı.