Dünyada yolsuzluk ve rüşvet artışta

Almanya’nın Regensburg kentinin Belediye Başkanı Joachim Wolbergs, Ekvator Ginesi Devlet Başkanı’nın oğlu Teodoro Obiang, Finlanlandiyalı eski polis memuru Jari Aarnio ve Güney Kore eski Devlet Saşkanı Park Geun Hye arasındaki ortak nokta nedir? Cevap: Hepsi de yolsuzlukla suçlanıyor.

Kişiler, ülkeler ya da olaylar farklı da olsa, dünya genelinde kamu sektörünün kanayan yarası aynı: “Geçen yılla kıyaslandığında pek çok ülkede durum daha da vahim hale geldi. Bu son derece endişe verici.“ Bu sözler, DW’ye konuşan Uluslararası Şeffaflık Örgütü (Transparency International)  Araştırma Direktörü Finn Heinrich’e ait.

Sosyal adalet ve yolsuzluk ilişkisi

Şeffaflık Örgütü’nün “2017 Yolsuzluk Algı Endeksi” adlı yıllık raporuna göre, dünya genelinde hükümetler, her fırsatta rüşvet ve yolsuzlukla mücadele yolunda kararlı olduklarını açıklıyor. Ancak bunlar çoğu kez, içi boş sözler olmanın ötesine geçemiyor.

“Hükümetler, kamuoyu ve ve bankaların ne duymak istediğini gayet iyi biliyor. Ama verilen sözlerin ardından icraat yapılmıyor“ diyen Finn Heinrich, sosyal adaletsizlik ve yolsuzluk arasında yakın bir bağ bulunduğuna da dikkat çekiyor: “Bu iki unsur âdeta el ele vermiş durumda. Sonuçta ortaya şeytanî bir döngü çıkıyor: Sosyal adaletsizlik arttıkça yolsuzluk artıyor; yolsuzluk arttıkça sosyal adaletsizlik daha da artıyor.”

Yolsuzlukla mücadele iki etkili silahın varlığına dikkat çeken Uluslararası Şeffaflık Örgütü yetkilisi, uyanık ve bilinçli bir toplum ile özgür basının önemine vurgu yapıyor. Brezilya örneğini veren Heinrich, bu ülkede vatandaşların kamuda artan yolsuzluk ve rüşvet olaylarını protesto etmek için geçen yıl sokaklara döküldüğünü hatırlatıyor.

Yolsuzluk ölümcül olabilir

Kamu sektöründeki yolsuzlukların sadece vatandaşın cebine zarar vermediğini belirten Araştırma Direktörü Finn Heinrich, İtalya’da sözde depreme dayanıklı olarak yapılan binaların, bir dizi usulsüzlük sonucu kusurlu inşa edildiğini, geçen seneki depremde de büyük bölümünün yerle bir olduğunu söylüyor. Yine aynı şekilde Bangaladeş’te üç katlı bir tekstil fabrikasının, yetkililerin rüşvet karşılğı göz yumması sonucu ruhtasız olarak yapıldığını vurgulayan Heinrich, her türlü güvenlik önlemi ve denetimden yoksun olan fabrikanın, çalışanlara mezar olduğunu hatırlarak “Yolsuzluk öldürücü olabilir“ diyor. 2013 yılında başkent Dakka yakınlarındaki Rana Plaza adlı tekstil fabrikasında çıkan yangında 1127 kişi ölmüş, 2438 kişi de yaralanmıştı.

Hükümetlerin, yolsuzlukla mücadele laf değil icraat üretmeleri ve daha kararlı olmaları gerektiğini belirten Uluslararası Şeffaflık Örgütü Araştırma Direktörü Finn Heinrich, sözlerini şöyle tamamlıyor: “Yolsuzluk, dünya genelindeki en vahim kamusal sorunların başında gelmektedir.”

© Deutsche Welle Türkçe

Helle Jeppesen

EN SON EKLENENLER