‘Efrin operasyonuna Rusya’dan vize çıkmayabilir’

Efrin’e dönük olası bir operasyon yeniden gündeme gelirken, sahadaki gelişmeler Türkiye’nin böylesi bir operasyon için Rusya’dan vize alamayacağını gösteriyor. Hürriyet yazarı Murat Yetkin de Rusya’nın PYD’yi Astana’da görmek istemesi yönündeki açıklamaların böylesi bir operasyon için Türkiye’nin işini zora sokacağını ifade etti.

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın “Fırat Kalkanı Harekatı ile Suriye’deki terör oluşumu projesinin kalbine soktuğumuz hançeri, yeni hamlelerle genişletmekte kararlıyız. Çok yakında bu konuda yeni ve önemli adımlarımız olacak” sözleri bir kez daha gözleri Efrin’e yönelik olası bir operasyona çevirdi. Bu sözlerin ardından Efrin sınırına dönük askeri sevkiyat hareketliliği de yaşanırken, Türkiye operasyon için Rusya ve İran’ı da ikna etme hesapları yapıyor. Dün Tahran’daki üçlü zirvede de bu konunun gündeme geldiği belirtiliyor.

Türkiye’nin olası bir Efrin operasyonuna girişimleri devam ederken, AKP’ye yakın medya da bir kaç gündür bu konuyu gündemde tutarak Efrin’e dönük operasyonunun zeminini hazırlıyor. Ancak kimi yazarlara göre Efrin konusunda Rusya’nın Kürt kartını tamamen ABD’ye kaptırmamak için bu operasyona yanaşmayacağını ifade ediyor.

Hürriyet yazarı Murat Yetkin bugün “Rusya da PYD dedi” başlığıyla kaleme aldığı yazısında Rusya’nın PYD’nin Astana’ya katılması yönündeki açıklamalarının “resmi muhataplık” anlamına geldiğini ifade etti. Yetkin, “ABD’den sonra Rusya’nın da PKK’nın Suriye uzantısı PYD’yi resmi muhatap saymak istemesi Türkiye’nin Suriye siyasetini biraz daha zora sokacağa benziyor” diye yazdı.

Yetkin, yazısının devamında Lavrov’un Astana’daki görüşmelerine katılacak meşru Suriye muhalefeti heyetine PYD’den de bazı isimlerin katılmasından yana oldukları yönündeki açıklamalarının dünkü Tahran zirvesine de yansıdığını ifade etti.

Yetkin, yazısında şu ifadeleri kullandı: “Görüşmeye dair yapılan açıklamalarda Suriye’de çatışmasızlık bölgeleri ve domates ticareti üzerinde durulduğu söylenmiş olmasına karşın, diplomatik kaynaklar asıl ağırlığın PYD konusundaki tartışmada olduğunu öne sürüyor. Dün Tahran’da Türkiye, Rusya ve İran’dan üst düzey diplomatların katılımıyla başlayan çatışmasızlık bölgelerinin genişletilmesi görüşmeleri öncesi Rusya ile yaşanan bu gerilim Türkiye’nin atabileceği yeni Suriye adımlarını da kısıtlıyor.

Bunun iki temel nedeni var.

Birincisi, Türkiye’nin Suriye toprakları ve hava sahasında yapacağı kapsamlı askeri harekâtın Rusya’nın kabulüne bağlı olması… Örneğin geçen yıl 24 Ağustos’ta, üstelik 15 Temmuz askeri darbe girişiminin travması ordunun üzerindeyken başlayan Fırat Kalkanı harekâtı, Rusya’nın işbirliği olmadan o şekilde sürdürülemezdi. Aksi halde Rus ve Suriye uçakları Türk uçak, topçu ve diğer birliklerine rahat vermezdi, engellerdi. Şimdi bir yandan askerin Suriye sınırına yığınak yaptığı haberleri alınırken diğer yandan Rusya ile PYD sıkıntısı Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın ima ettiği yeni bir harekâta engel olabilir.

İkincisi ise diplomatik manevra alanına dair. Türkiye, aslında Beşar Esad rejimini ayakta tutan güç olan Rusya ile derin enerji anlaşmaları yapıp Suriye’de işbirliğine giderken, NATO müttefiki ve aslında IŞİD’e karşı birlikte savaştığı ABD’ye adeta nispet yapıyordu. Rusya ile yakınlaşmayı adeta ABD’ye karşı koz olarak kullanıyordu. Şimdi bu imkân kısıtlanmış oldu.

Bunda Rusya’nın Ortadoğu’da yıldızı yükselen Kürt kartını bütünüyle ABD’ye kaptırmama endişesi de var. Aslına bakarsanız, PYD/PKK açısından Suriye’de bir özerk bölge kurmanın en kolay yolu, ABD ile değil, nihai olarak Rus ve Suriye hükümetiyle el sıkışmak olacak.

Esas olarak Rusya’nın Kürt hareketlerine ilgisi Suriye iç savaşıyla birlikte ama özellikle Suriye’ye hava ve deniz kuvvetleriyle döndüğü 2015’ten bu yana artmış bulunuyor…

ABD’nin IŞİD’e karşı PKK uzantısı PYD/YPG’yi kara gücü olarak seçmesi Türkiye ile ilişkileri bozuyor ve Türkiye’nin Suriye’deki manevra alanını yalnızca askeri yönden değil siyasi olarak de geriyordu. Şimdi bunun üstüne bir de Rusya geldi; hatta Rusya PYD’nin resmen masaya oturmasından yana.

Türkiye’ye hem ABD, hem Rusya yönünden gelen PYD baskıları, yalnızca muhtemel bir askeri harekâtı değil, Suriye’nin geleceği üzerine muhtemel rolünü de ciddi şekilde zora sokacak türden.”

Yetkin, bunları dile getirirken medyada da birkaç gündür Efrin operasyonuna dönük hazırlıklara dair haberler yer alıyor.

İki gündür konuya manşetten yer veren Aydınlık gazetesi, bugün ki haberinde Vatan Partisi Genel Başkan Yardımcısı emekli Tümgeneral Beyazıt Karataş’ın bu konudaki görüşlerine yer verdi. “Afrin’e operasyon koridoru gömer” başlığıyla verilen haberde, “Afrin operasyonu, ‘PKK üzerinden ikinci İsrail’, Suriye’nin kuzeyinde planlanan sözde ‘referandum’ gibi planları 100 yıl daha toprağa gömer” ifadelerine yer verildi.

Gazete dünkü manşetinde de “İdlib atağı” başlıklı haberiyle İdlib’e Suriye’nin hakim olması için Türkiye’nin katkı sunacağını bunun karşılığında da Efrin’e dönük operasyonun hayata geçirilebileceğini ileri sürmüştü.

EN SON EKLENENLER