Erdoğan: Yerleşim yerlerindeki yangından belediyeler sorumlu

Cumhurbaşkanı Erdoğan, canlı yayında salgın, orman yangınları ve gündeme dair konularla ilgili gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Erdoğan yangınlara ilişkin açıklamasında Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli gibi belediyeleri suçlayan ifadeler kullandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yerleşim bölgelerindeki bu tür yangın vesairelerin sorumluluğu büyükşehir belediyelerinin” dedi.

Erdoğan’ın açıklamalarından satır başları şöyle: 

ZARAR TESPİTLERİ İLE İLGİLİ TALİMATLARI VERDİK: “Öncelikle son günlerde yaşadığımız bu orman yangınlarında ve sellerde hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı diliyorum. Selin hemen ardından Rize’ye gittik. Oradaki vatandaşlarımızla bir araya geldik ve günübirlik de olsa Rize’den Arhavi’ye geçtik. Oradaki vatandaşlarımızla miting türü bir buluşmamız oldu. Gerek esnaf gerekse oradaki selin istila ettiği evlerin durumu çok manidardı, üzücüydü. Bir taraftan valilerimize zarar tespiti noktasında gerekli talimatları verdik ve bu zarar tespitleriyle beraber de süratle bu zarar tespitlerini yapalım ki hem ayni hem nakdi ne yapacağımızı bilelim. Bunun için kendilerinden birkaç gün içinde neticeyi almayı istedik. Valilerimizin çok daha seri hareket etmelerini istedik. Bir taraftan da ödemelere başlanması talimatını verdik. Anında konut yapım işine de başlayalım istedik. 1 yıl içerisinde de TOKİ olarak bu konutları bitirip Rize ve Artvin’de, Arhavi’de buradaki konutların sahiplerine konutlarını inşallah teslim edeceğiz.

YANGIN MEVZUNDA SİYASETE YER OLMAMALI: Yangın meselesine gelince, 8. gün ve bütün şiddetiyle devam ediyor. Otellerde kalanların tahliye edilmesi çalışmalarımız oldu. Denizden, karadan olsun boşaltma çalışmalarını gerçekleştirdik. Dünyanın birçok yerinde olduğu gibi ülkemizde de bu yıl orman yangınlarında büyük artış yaşandı ve burada siyasete yer olmamalı. Düşünün ki 8 gün içinde 187 yangın çıktı. Bu 187 yangından şu anda 15 yangın devam ediyor. Bunların bir kısmı kontrol altında. 15 noktada devam eden yangınları kontrol altına alma çalışmaları da sürüyor. Örneğin burada şu anda ülkemizin önemli iş adamlarından birkaçının sahibi olduğu termik santral var ki bu termik santral adeta yanma tehdidiyle karşı karşıya. Gün boyu uçaklar, helikopterler söndürme çalışması yaptı. Şu anda 3 bakanımız oradalar. Bunu söndürebilmek için aşırı bir rüzgar durumu söz konusu olmasa söndürmek tabii ki kolay olacak. Bu mücadeleyi sürdürürken bir taraftan rüzgar tehdidiyle karşı karşıyasınız. Kozalaklarla beraber bu tehdidini genişleterek devam ettiriyor. Biz sadece bunlarla savaşmıyoruz, mücadele etmiyoruz. Bu ülkede muhalefet ayrı türlü bir sizinle mücadelenin içerisinde. ‘Burada niye uçak, helikopter yok’ gibi bir yalan terörü estiriliyor. Şu anda burada 16 uçak var. Bugün gelenlerle 20’ye çıktı. 51 helikopter var. 9 İHA var. Bunlar devrede, çalışıyor. 850 arazöz var.

YERLEŞİM YERLERİNDEKİ YANGINLAR BÜYÜKŞEHİR BELEDİYELERİNİN SORUMLULUĞUNDA: Devlet olarak bizim görevimiz birinci derecede tarım, orman, hayvancılık, yani bütün bu ormanların bakımı, ıslahı ve yangınlar olduğu zaman bu yangınların söndürülmesi birinci derecede bizim sorumluluğumuz. Ama yerleşim bölgelerindeki bu tür yangın vesairelerin sorumluluğu büyükşehir belediyelerinin. Antalya Büyükşehir Belediyesi Antalya’da birinci derecede şehir merkezinde bu işin sorumlusudur. Muğla Büyükşehir Belediyesi birinci derecede onun sorumluluğundadır. İzmir, Aydın, Denizli aynı şekilde sorumluluğundadır. Onlar burada acaba ne tür bir imkan seferber ettiler, şu an ne yapıyorlar? Biz devlet olarak ormanda mücadelemizi sürdürüyoruz. 8 şehidimiz var, orman teşkilatımızda olan şehitlerimizdir. Arazöz diyoruz, arazöz noktasında devletin elindeki arazöz sayısı 637 adetti. 2021’de biz bu sayıyı 1078’e çıkardık. Su ikmal aracı 2002’de hiç yoktu. 2021’de 2081 adet su ikmal aracı var. İlk müdahale aracı 2002’de yok ama 2021’de 2270 adet var. 2002’de 14 adet 21 ton kapasiteli uçak var, 2021’de 682 adet bu çalışmayla birlikte iş makinası var.

İKLİM KOŞULLARININ TAHRİK ETTİĞİ BİR DURUM SÖZ KONUSU: Bugün dünya adeta yangın tehdidi altında. Amerika’nın Kaliforniya’sı, Los Angeles’ı yanıyor, Rusya yanıyor, Kanada yanıyor. Kimse kalkıp da ‘Rusya niye yanıyor’ demiyor, diyemez. Rusya yanarken ben sayın Putin’le görüştüm, 3 tane uçak gönderdi bize OHAL’deyken, 4 tane de helikopter gönderdi. Onlar da bu çalışmada yer alıyor. Bu haritada dünyanın nereleri yanıyor, hepsi ortada. Afrika’nın yarısı yanıyor. İklim koşullarının tahrik ettiği, ortaya koyduğu böyle bir durum söz konusu. Kanada’da 4 bin 579 adet yangın çıkmış. Kanada’da 750 bin hektar alan yanmış. İspanya’da 448 orman yangını çıkmış ve 57 bin 600 hektar alan zarar görmüş. İtalya’da 1085 yangın çıkmış, 42 bin hektar alan bundan etkilenmiş. Bunların hepsini görüp Türk siyaseti ona göre değerlendirmesi lazım.

Orada oturanlardan biri dedi ki ‘Benim varım yoğum bir traktör. Bana onu verin, yeter. Benim ekmeğim o.’ Hemen arkasından biri daha geldi, ‘Benim varım yoğum o traktördü’ dedi. Biri daha gelip ‘Benim de 2 taneydi’ dedi. Ben Sanayi Teknoloji Bakanımıza talimatı verdim ve ‘Bu traktörleri kendilerine ulaştıracaksın’ dedim. Çünkü o traktör onun hem ineği, hem danası, hem koyunu, her şey o.

TOKİ İLE BİNALAR YAPIP SAHİPLERİNE VERDİK: Biz birçok deprem olaylarıyla karşı karşıya kaldık. Bingöl depremi, Simav depremi, tüm buralarda o yıkılan yerleri adeta sıfırladık ve onların yerine yepyeni TOKİ ile binalar yapıp sahiplerine verdik. Vatandaşlarımızı hiçbir zaman kimsesiz bırakmadık. Son 19 yılda afetlerle mücadelede biz profesyonel bir yaklaşım sergiledik. ‘Biz başkanımıza inanıyoruz’ diyor, yalanlara inanmıyor. Depremden sele, yangından maden kazalarına kadar pek çok hadisede biz bu olanları tecrübe ettik. Bu tecrübelerin sonucu olarak afet bölgelerimizde çok yönlü şekilde hızlıca yürütebiliyoruz. Muhalefet konuşuyor da muhalefetin buralarda böyle bir derdi var mı? Ben hemen anında bu hafta içinde kalktım, gerekli talimatları verdim, evin içini bir defa donatacaksınız. Bu ayni de olur nakdi de olur. Vatandaş evinin içinin donandığını görünce bile ‘Evim yandı gitti ama devlet yanımda yerini aldı ve bana hiç eskiyi aratmayacak ev donattı’. 50 bin liraya kadar her türlü desteği vereceğiz dedik.

TÜRKİYE’DE MUHALAFET TERÖRÜ ESİYOR: Bizim bir talihsizliğimiz var; Türk siyaseti maalesef muhalefetsiz bir siyasettir. Türkiye’de muhalefetin terörü esiyor. Amerika’da, Kanada’da, Rusya’da bu kadar yer yanar, böyle bir şey olmaz. Tam aksine, bize de ne düşer diye iktidarın yanında yer alır. Bizde maalesef bu yok. Biz şu anda elimizden geleni ardına koymadan yapmaya devam edeceğiz. Bugün YAŞ toplantımız vardı. YAŞ’ta üyemiz olan Dışişleri ve İçişleri bakanlarımıza ‘siz gelmeyin’ dedim. Yarın MGK var, ‘Siz bölgede kalın, çalışmalara devam edin’ dedim. Bu arkadaşlarım 8 gündür tamamen bölgedeler. Bu yerler yanıyorsa bizim ciğerimiz de yanıyor. Öyleyse biz elimizden ne geliyorsa bunu sonuna kadar yapacağız. Bilim bizim kılavuzumuzdur. Bu konuda dünyada neler olup bittiğini yakından takip ediyoruz. Siyasetin içerisinde 40 yıl benim sadece tecrübelerim var. Hep birlikte çalışmalar yürütüyoruz. Orman yangınları adeta Covid-19 salgını gibi tüm dünyanın mücadele ettiği bir uluslararası tehdittir. Hatta bir terör tehdididir. Yalan terörü Türkiye’de var. Bu işi muhalefet yapıyor.

BETONA NASIL OLUR DA SAHİP ÇIKARIM?: (Yanan orman arazilerinin imara açılacağı iddiaları) Bay Kemal’a vereceğim bir cümlelik cevap var. Benim Kültür ve Turizm Bakanıma vermiş olduğum böyle bir yetki kesinlikle yok. Eğer bunda kendisi müddei olarak dürüstse ispat etmesi lazım. Ne başbakanlığım döneminde böyle bir yetkiyi verdim ne de cumhurbaşkanlığım döneminde. Ben dikey mimariye karşı olduğunu söyleyen bir insanım. Betona nasıl olur da ben sahip çıkarım? Böyle bir şey kesinlikle söz konusu değil. Buradaki belediyeler CHP’li. CHP’li belediyeler olarak buralarda imar planlamalarını yaparken buraları ormandan yerler vermek suretiyle buralarda inşaatlar yapılmışsa bunun sorumlusu zaten senin belediyelerin. Bu konuyla ilgili biz AK Parti olarak her türlü müdahaleye varız. Şu anda CHP’nin olduğu bölgelerde birçok yeri yıktık, yıkmaya da devam ediyoruz. Bir de bahane uyduruyorlar, diyorlar ki maki. Ne olursa olsun, yeşil. Biz bunların hepsini ortadan kaldırdık, yapılaşmaya müsaade etmedik buralarda. 19 yıl içerisinde 5 milyon 400 bin ağaç diktik.”

SIKORSKY’LER DESTEK VERECEK: Erdoğan yangın söndürme faaliyetlerine Sikorsky ve Cougar helikopterlerinin de destek vereceğini ifade ederek, “Sepet takmak suretiyle Sikorsky ve Cougar’ları söndürme işleminde kullanma düşüncemiz var” değerlendirmesinde bulundu.

‘HELP TURKEY’ PAYLAŞIMI: Sosyal medyadaki ‘Help Turkey’ etiketli paylaşımlara da değinen Erdoğan, “Hashtag atacakmış da bilmem ne yapacakmış da. Demek ki bu kadar rahatsız oluyorlar, o zaman güçlüyüz. Yalancının mumu yatsıya kadar, bu yatsıya kadar bile yanmadı. Güçlü Türkiye ise çok daha fazla karşılık buldu. Türkiye artık özellikle de savunma sanayiinde çok farklı bir yere geldi. BAYKAR İHA’nın ardından SİHA’yı yaptı. Onunla da kalmayıp şu anda dünyada en üst segmentte olanlarla yarışır hale geldiler. Kötü komşular bizi ev sahibi yaptı. Biz bu sahtekarlarla savaşa savaşa buraya geldik. Ne yaparsanız yapın, biz dimdik ayakta duruyor, yolumuza devam ediyoruz. Yalanla bizi yıkacaklarını mı zannediyorlar? Türkiye şu anda imkansız Türkiye değil, artık” dedi.

BU CANLILARIN SAHİPLERİNE ÖDEME YAPACAĞIZ: Erdoğan, yangın dolayısıyla hayvanlarını kaybetmiş kişilere ödemelerin yapılacağını belirterek, “Yangın olur da ormanda canlılar yanmaz mı? Hemen tedbirlerimizi aldık. ‘Bütün bu canlıların defnini yapın’ dedik. Canlıların sahiplerine bu canlılar kadar ödeme yapacağız. Büyükbaşsa büyük baş, koyun, beyaz et hepsinin ödemelerini yapacağız” ifadesini kullandı.

FAİZ ORANLARINDA DA DÜŞÜŞE GEÇİYORUZ: ​Erdoğan, faizlerde düşüşe geçileceğini vurgulayarak, “Aldığımız tedbirlerle Türkiye ekonomisi yüzde 1.8 büyüdü. Böylece G-20 ülkeleri arasında Çin ile birlikte pozitif büyüme kaydeden 2 ülkeden biri oldu. Salgın döneminde imalat sanayimizi ayakta tutmak için verdiğimiz destekler şu anda neticelerini veriyor. Sanayimiz ihracatta rekorlara koşarak daha da büyümeye teşvik ediyor. Beklenenin çok daha üstünde bir büyümeyi yakalayacağımızı görüyoruz. 200’ün üzerine çıktık. Ekonomideki öncü göstergelere baktığımızda büyüme eğiliminin sürdüğünü görüyoruz. Yüzde 7’nin üzerinde bir büyümeyi yakalayacağız. Enflasyon noktasında da ben özellikle şu anda, ağustos ayını geride bıraktığımızda biz ağustosla birlikte enflasyonda da düşüşü göreceğiz. Bunun oranı şu anda bulunduğumuzun çok daha altında olur. Faiz oranlarında da düşüşe geçiyoruz. Yüksek faiz yok çünkü yüksek faiz bize yüksek enflasyonu getirecektir. Düşük faiz de düşük enflasyonu getirecektir. Ağustos ayı kırılma noktasıdır” diye konuştu.

UÇAKLAR PERT OLMUŞ VAZİYETTE: (THK yangın söndürme uçakları iddiaları) “THK’ya bunlar talip olmuşlar. THK 1985 yılından itibaren Orman İdaresi’ne bedeli karşılığında uçakla havadan yangın söndürme hizmeti vermiş. Orman oradan hizmet alımı yapıyor. Orman İdaresi ile yapılan sözleşmelere göre bedeli karşılığında bu uçaklar kullanılıyor. Kurum 6 uçakla oradan hizmet alımı yapıyor. 3 tane daha uçak var ki bu uçaklar da adeta pert olmuş vaziyette. 2019 yılında bu anlaşma artık sağlanamıyor zira uçaklar iş görür olmaktan çıkmış vaziyette. Bu yıl THK helikopterle yangın söndürme ihalesine katılır inşallah ancak ihaleyi daha uygun fiyatla teklif eden bir şirket almış vaziyette. Biz bu sene çok daha farklı bir adım attık. Ruslarla bir anlaşma yoluna gittik, onlardan 3 tane uçak kiralama yoluyla bir adım attık ve şu anda o uçaklarla bu hizmeti sürdürüyoruz. Bu sayıyı belki daha da artırma durumumuz olacak. Bir de çok amaçlı bu uçaklardan var, o çok amaçlı olanlardan alma durumumuz da söz konusu olabilir.”

KİMLER KORKUTUYOR SİZİ: “KKTC’de sinyali verdik, malum ülkeler ve kuruluşlar tehditlere başladı. Cenevre’de Ersin Bey dik durdu. Mesajımızı ilgililere iletti. İki eşit egemen devlet, bundan taviz artık yok. ‘Biz bir 50 yıl daha bekleyemeyiz’ dedi. Ne yapılacaksa artık yapılmalı. Kıbrıs’ı tanıyan sadece biz varız. AB’den ilgililer Güney’e geldiğinizde niye Kuzey’e de çıkmıyorsunuz? Kimler korkutuyor sizi? Bundan sonraki süreçte ne olur, onu da zaman içerisinde göstereceğiz. Kapalı Maraş açıldı, orayla ilgili de ne gibi adımlar atılacağını uluslararası hukukun gerektirdiğine göre adımlarımızı atarız.”

TURKOVAC’TA EN KISA SÜRECE ACİL KULLANIM ONAYI ALMAYI DÜŞÜNÜYORUZ: Faz-1 ve faz-2 aşamaları başarıyla tamamlandı. Haziranda da son aşama olan klinik araştırma aşamasına geçildi. Covid-19 aşılarında özelleşmiş 3 hastanemizde başlatılan faz-3 çalışmasının ilk etabı tamamlandı. Faz-3 çalışması toplam 30 hastanede devam edecek. Turkovac faz-3 çalışmasına vatandaşlarımız e-nabız uygulaması aracılığıyla gönüllü olarak katılım sağlamaya devam ediyor. Turkovac aşımız için en kısa sürede acil kullanım onayı almayı ve yurt çapında uygulamaya geçmeyi düşünüyoruz. Ben zorlamadan yana değilim. Bilim Kurulu bunlarla ilgili bir çalışma yapacaktır. Gönüllük esasına dayalı olarak bu süreci işletmek en isabetli olanıdır.”

METE BİZİ CİDDİ ANLAMDA DUYGULANDIRDI: “Mete’ninki şu yönüyle bizi çok duygulandırdı. Biz bir tarihi akışın içerisinden geliyoruz, Osmanlı. 100 yıl geriye gittiğinizde Osmanlı’nın bütün savaşlarında yay ve ok çok anlamlı. Mete bununla dünyada 1 numara oldu. Bu bizi ciddi manada duygulandırdı ve bu başarısının devamını temenni ediyorum. Oğlum Bilal’in de okçuluk noktasında çok gayreti, emeği var. Bu noktada da kendisine ayrı muhabbeti var onun da. Güreşte özellikle beklentimiz daha farklıydı ve bu noktada biraz üzüntümüz oldu. Jimnastikte beklentimizin dışında bir gelişme oldu. Hepsinden önemlisi, boksta, gerek Buse naz Çakıroğlu gerekse Busenaz Sürmeneli, her ikisinin de finale yürümesi çok anlamlı. Bronzlar istenilen puanı getirmiyor. Jimnastikte maalesef istediğimiz neticeleri alamadık. Bir Ferhat bronz aldı. Filenin Sultanları bize büyük gurur yaşattı ancak son anda bitirdik, düşürdük, öyle bir nokta oldu. Biraz da G. Kore’yi küçümsedik mi diyorum. Çünkü öndeydik, başa baş oldu ve son anda elimizden kapıp götürdüler. Yine de Filenin Sultanları sultanlık yaptılar. Olimpiyatlarda futbol önde değil, futbolun esamisi bile okunmuyor. Olimpiyatlar daha çok bireysel sporun öne çıktığı bir buluşma. Bizim bireysel spora büyük bir önem vermemiz gerekecek. Yüzmede tüm madalyaları toplayıp getiriyorlar. Yüzme en çok madalya getiren spor dallarından bir tanesi, buna eğilmemiz lazım. Bizim voleyboldaki teknik direktörümüzün bu ekibi nasıl kurduğuyla ilgili bazı şeyler anlattılar. Hocayla bir konuşacağız, ne yapmamız lazım. Bireysellerde hocalarla konuşmamız lazım.”

(HABER MERKEZİ)

EN SON EKLENENLER