Erdoğan’ın ‘Ne özeli bunlar genel’ dediği kaset kumpaslarının sırrı çözüldü

AKP, FETÖ’cü bu çetelerin çektiği görüntüleri seçim meydanlarında kullanmıştı. Dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, Baykal’ın gizli çekilen özel görüntüleri için “Ne özeli bunlar genel genel demişti” 

Ankara Cumhuriyet Başsavcı Vekili Cem Necip İşçimen ve Ankara Cumhuriyet Savcısı Alpaslan Karabay’ın koordinesinde, Kaçakçılık Daire Başkanlığı tarafından yapılan ve 1 yıl süren soruşturmada 22 olay aydınlatıldı, 29 kişinin mağdur olduğu tespit edildi. 23 kişi şikâyetçi oldu. 89’u İstihbaratçı polis 99 şüphelinin dinleme, izleme, yatak odalarına gizli kamera kurma ve bu görüntüleri internetten yayma olaylarında aktif rol aldıkları ortaya çıktı.

Toygun Atilla imzası ile Hürriyet’te yayınlanan habere göre; İstihbarat içindeki ‘gizli kamera çetesi’nin hedefe koyduğu kişilerin başında bazı siyasetçiler geliyordu. Yatak odalarını izleyerek, telefonları dinleyerek elde ettikleri görüntü ve ses kayıtlarını ağırlıklı olarak siyaseti dizayn etmek için kullandılar. 

SAAT SAAT BELİRLENDİ

FETÖ’cü polislerin gerçekleştirdiği 22 olay aydınlatıldı. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, eski CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, eski MHP milletvekilleri, eski İçişleri Bakanı Beşir Atalay, eski Ege Ordu Komutanı emekli Orgeneral Hurşit Tolon, bazı bürokrat ve bankacıların da aralarında bulunduğu 29 kişinin çete tarafından izlendiği, dinlendiği ve görüntülendiği tespit edildi. 23 kişi müşteki oldu. Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanlığı, Ankara ve İstanbul İstihbarat Şube Müdürlüğü’nden 89 polisin bu izleme ve görüntüleme olaylarında aktif olarak yer aldığı ortaya çıktı.

BAYKAL’IN ÖZEL GÖRÜNTÜLERİ YAYINLANDI 

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’ın özel hayatına ilişkin görüntüler, Mayıs 2010’da bu  çetenin medyadaki uzantıları aracılığı ile internet sitelerine servis edildi. MHP milletvekili adayları da 12 Haziran 2011seçimlerine günler kala çetenin hedefi oldu. Görüntüleri yayınlanan Deniz Baykal CHP Genel Başkanlığı’ndan istifa etti. 

ERDOĞAN: BU GENEL BİR AHLAKSIZLIKTIR 

Dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, bu özel görüntüleri sık sık seçim meydanlarında kullandı. Erdoğan, özel görüntüler için “Kendi eşiyle değil ya! Buna nasıl özel dersiniz bu özel değil, bu genel genel. Bu genel bir ahlaksızlıktır başka bir şey değil” demişti. 

Tayyip Erdoğan ‘kumpas’a bizzat izin vermiş!

MHP’DEN 9 KİŞİ İSTİFA ETTİ 

MHP’lilerin kasetleri çıktığında 12 Haziran 2011 seçime yaklaşık 3 hafta vardı. Bu yöntemle 15 kişilik MHP Başkanlık Divanı’nın çoğu genel başkan yardımcısı konumunda olan 9 üyesi MHP’deki görevlerinden istifa ettiler. Bu 9 kişinin hepsi seçilebilecek yerlerden aday gösterilmişti. Tümü adaylıktan çekilmek zorunda kaldı. Böylelikle Bahçeli’nin kurmayları büyük ölçüde seçim öncesinde tasfiye oldu.

SAHTE İSİMLERLE TELEFONLAR DİNLENDİ 

Yıllar içinde İstihbarat Daire Başkanlığı ve İstihbarat Şube Müdürlükleri’nde örgütlenen FETÖ mensubu polisler 2008’den itibaren harekete geçti. Hedefe koyulan kişilerin önce sahte isimler ve terör örgütü üyesi suçlamaları ile telefonları dinlendi. Soruşturmada, mağdurların telefonlarının 1 ile 3 yıl arasında dinlendiği saptandı. Amaç, hedefe koyulan kişilerin özel hayatlarını, mahremlerini, bağlantılarını mercek altına almaktı. Telefonlarını yasadışı dinledikleri kişilerin evde olmadıkları zamanları tespit ettiler. Evlerine çilingirler vasıtasıyla girdiler. Gizli kameraları ve ses kayıt cihazlarını kimi zaman duvardaki elektrik buatlarına kimi zaman televizyonun içine yerleştirdiler. İstedikleri görüntüyü aldıklarını tespit ettiklerinde, yine çilingirler vasıtasıyla o evlere girip yerleştirdikleri kameraları söküp aldılar.

KİLİDİ ÇİLİNGİRLER AÇTI

Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı ekipleri önce ‘çilingiri’ bularak soruşturmaya başladı. KOM ekipleri bu çilingirlere ulaştı. Çilingirlerden biri ‘Kılıç’ kod adı ile gizli tanık, Ömer Elvan ise tanık oldu. Çilingirler Hasan Polat, Abdülvahap Polat, Ayhan Aktaş ve Bahattin Özbek bilgi sahibi olarak ifade verdi.

Polislerin girmek için kendilerini kullandıkları evleri tek tek gösterdiler. Bu evlere mahkeme kararı ile giren polisler, elektrik buatlarına ve televizyonlarının hoparlörlerine gizlenen gizli kameraların izlerini tespit etti. Çilingirlerin ifadeleri doğrultusunda şüphelilerin kimlikleri ve evlere girilen dönemler ortaya koyuldu. Şüphelilerin telefonlarının HTS kayıtlarından alınan baz sinyal verileri ise en önemli delillerden biri oldu. Şüpheli polisler gizli kamera yerleştirdikleri kişilerin evlerinde çalıştıkları sırada hepsinin telefonları aynı bazda (hedef kişilerin evinde) sinyal veriyordu. İşleri bittiğinde ise hepsi aynı zaman dilimi içinde kamera yerleştirilen evden ayrılıyordu.

Soruşturma sonunda bu ekipteki polislerin İstihbarat birimleri içerisinde yapılandığı ve tespit edilen evlerde örgüt toplantıları yaptıkları belirlendi. Bu toplantılarda polislerin kimisi hoca sıfatıyla, kimisi abi sıfatıyla diğerlerine önderlik ediyordu.

POLİSLERİN ÖDÜLÜ TERFİ

‘Gizli kamera’ ekibinde yer alan polislerin ödüllendirildiği de tespit edildi. Bu kanunsuz izlemelere katılan polis memurları Osman Karakuzu, İsmail Mehdi Temiz, Ahmet Kabaağaç, Türkay Aydın, Okan Aytekin, Selim Yasdıbaş, Mehmet Koçak, Şerif Yiğit, İzzet Yılmaz, Şaban Albayrak, Ömer Demir, Selçuk Küçükaslan, Şemsettin Dündar, Erhan Sazil, Bekir Tezol, Sinan Altıparmak ve Abdül Köksal ödüllendirilerek komiser yapıldı.

Şüphelilerden komiser Enes Çığci ODTÜ Elektrik – Elektronik Mühendisliği mezunuydu. Dineleme cihazları, elektrik devreleri ve yerleştirilmesi konusunda uzmandı. Örtülü ödenekten, terör örgütleri ile mücadele kullanılması ön görülen dinleme cihazlarını Danimarka’daki bir şirketten alıp getiren de Enes Çiğci’ydi. Dosyada, bu niteliklere sahip bir kişinin polis olmasının örgütsel bir emirle gerçekleştiği ve özellikle bu tip yasa dışı izleme ve dinleme olaylarında kullanıldığı vurgulandı.

TANIDIK İSİMLER

Peki kimdi bu polisler? Soruşturma dosyasına göre hepsinin ortak özelliği İstihbaratçı ve Fetullah Gülen örgütüne mensup olmaları. Şüpheli polislerden 36’sı firar etti, 53’ü yakalandı. Firar edenlerin 15’i emniyet müdürü, 5’i emniyet amiri, 14’ü komiser, başkomiser, 2’si ise polis memuruydu. Şüpheli polisler Ankara, İstanbul İstihbarat Şube Müdürlükleri ile Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanlığı’nda çalışıyorlardı. Şüpheli polisler içinde kamuoyunun çok yakından tanıdığı isimler var: Eski İstanbul İstihbarat Şube Müdürü Ali Fuat Yılmazer (Hrant Dink cinayeti, yasadışı dinleme, sahte suikast kumpası ve FETÖ üyeliğinden tutuklu), yine eski İstanbul İstihbarat Şube Müdürü Erol Demirhan (tutuklu), eski İstihbarat Daire Başkanı Ömer Altıparmak (tutuklu), eski İstihbarat Daire Başkanı Ramazan Akyürek (tutuklu), eski İstihbarat Daire Başkan Yardımcısı Ayhan Falakalı (firari), eski İstihbarat Daire Başkan Yardımcısı Recep Güven (firari), eski Ankara İstihbarat Şube Müdürü Muammer Durmaz (firari), eski İstihbarat Daire Başkanlığı Teknik Şube Müdürü Yunus Yazar (firari), eski Ankara İstihbarat Şube Müdür Yardımcısı Zeki Güven (firari), eski İzmir İstihbarat Şube Müdürü Ramazan Karakayalı (firari), eski İstihbarat Daira Başkan Yardımcısı Çoşkun Çakar (firari), eski İstihbarat Daire Başkanılığı Teknik Şube Müdürü Ali Özdoğan (firari).

KRİTİK İSİMLER

Soruşturmanın en dikkat çeken 4 ismi ise eski İstihbarat Daire Başkanlığı Teknik Şube Müdürü Ali Özdoğan, eski İstihbarat Daire Başkanlığı Teknik Şube Müdür Yardımcısı Sedat Zavar, eski İstihbarat Daire Başkanlığı L4 Büro Amiri komiseri Enes Çiğci ve eski İstihbarat Daire Başkanlığı L11 Bürosu polislerinden İlker Usta’ydı. Bu 4 isim, kaset kumpaslarının en aktif isimleriydi. Bir özellikleri daha vardı. Dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Keçiören’deki ve Çankaya’daki konutuna böcek tabir edilen dinleme cihazlarını da yerleştiren aynı isimlerdi. Enes Çiğci ve Sedat Zavar geçen yıl Romanya’da yakalandı. Türkiye bu 2 kritik ismin iadesi için girişimlere başladı. Emniyet Müdürü Ali Özdoğan ve İlker Usta ise halen firarda.

EN SON EKLENENLER