Kurdukları meclis ve komitelerle Şengal’in artık direnebilecek güce ulaştığını belirten Şengal Genel Meclisi Eşbaşkanvekili Kurdê Elî Ezîz, DAİŞ’in zulmünden göç eden Êzidîlerin Şengal’e geri dönmek istediğini ancak KDP engeline takıldığını söyledi.
DAİŞ’in 3 Ağustos 2014 tarihinde Şengal’e saldırarak kadın, çocuk ve yaşlı ayırt etmeksizin katliama girişmesi geçmişten bu yana sürekli yok etme politikalarına maruz kalan Êzidîlerin 74’üncü fermanı olarak tarihe geçti. DAİŞ’in işgal girişimi sırasında halkın güvenliğinden sorumlu KDP’ye bağlı Peşmergeler savaşmadan geri çekilirken, 10 binden fazla Êzidî kadın ve çocuk esir alınarak pazarlarda satıldı. İşgalin ardından ise binlerce Êzidî, mülteci olarak kamplarda yaşama tutunmaya çalışırken, YBŞ Şengal güçleri ile HPG ve YJA Star köy köy özgürleştirdikleri Şengal merkezine 13 Kasım 2015 tarihinde girerek, DAİŞ’ten arındırdı. Şengal’in özgürleştirilmesi ardından DAİŞ barbarlığı nedeniyle göç etmek zorunda kalan Êzidîlerin birçoğu kutsal topraklarına geri döndü.
Ardından kendi kurumlarını ve askeri gücünü oluşturan Êzidî halkı, özerk yönetimini inşa çalışmasına başladı. Oluşturulan 101 Şengal Genel Meclisi ile Êzidî halkı, kendi kendini yönetmeye başladı. Şengal Genel Meclisi, Din ve İnanç Komitesi, Kadın ve Gençlik Komitesi, Kültür ve Sanat Komitesi, Dil ve Eğitin Komitesi ile Ekonomi Komitesi gibi 12 komiteden oluşuyor.
BARZANİ’NİN TEK AMACI…
Kurdukları meclis ile önemli işler başardıklarını belirten Şengal Genel Meclisi Eşbaşkanvekili Kurdê Elî Ezîz, dihaber’e değerlendirmelerde bulundu. 2003’den önce Baas Rejimi sultası altında yaşayan Êzidî halkının 2003 tarihi itibari ile Mesut Barzani yönetimindeki KDP’nin sultası altına girdiğini ifade eden Êzîz, DAİŞ saldırısı sonrası özgürleştirilen Şengal’de halkın ilk kez kendi kendini yönetmeye başladığını söyledi.
Ezîz, KDP’nin Şengal üzerinde hüküm sürdüğü dönemi şu şekilde anlattı: “Barzani yönetimi tüm Êzidîlerin iradesini kırarak kendi kontrolü altına almak istiyordu. Onların zihninde Kürdistan ile Êzidxan’ın birleşmesi gibi bir şey yok. Onların zihninde yine Bakur, Başur, Rojilat ve Rojava’nın birleşmesi gibi bir şey yok. Onların tek amacı insanları kendilerine bağlayarak daha fazla sultalarını devam ettirmek. Özgürlük hareketine yakın olan Êzidîlere de Barzani yönetimi geçit vermiyordu. Başur’a geçişimizi engeller, arabalarımızı yakarlardı. Yürüyüş yapmak istediğimizde yine önümüzü kapatarak bir şey yapmamızı engelliyorlardı.”
ÊZİDÎLERE KDP ENGELİ
Meclise halkın büyük bir heyecanla destek verdiğinin alıtın çizen Ezîz, KDP’nin Şengal’e dönmek isteyen halkın önündeki engeli kaldırması durumunda halkın büyük oranda yönetime katılacağını kaydetti. Ezîz, “Halkımızın bir kısmı kendi isteği ile meclise dahil olmak isterken bir kısmı da örneğin çeşitli bölgelerde kamplarda yaşayan insanlarımız bizlere telefon açarak katılmak istediğini söylüyor. Halkımız ne iş olursa yapabileceğini söylüyor fakat KDP yollarını engelleyerek insanlarımızın katılımını engelliyor. Eğer tüm halkımız Şengal’e ulaşabilirse artık tüm kurumlarımız yerli yerine oturabilecek. Şimdi de meclisimiz önemli oranda işler yapıyor. Üyelerimiz ve komitelerimiz ile kendi kendimizi yönetiyoruz. Bununla da gurur duyuyoruz” şeklinde konuştu.
ÖCALAN’IN FİKİRLERİ
Ezîz, PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın fikirlerinin irade olmaları yönünde büyük katkı sağladığını belirterek, “Önderliğin fikirleri Şengal’e ulaşmadan önce kadınlar çok kapalı idi. Küçük kızlarımız 6’ncı sınıfa kadar zar zor okutuluyordu. Aileler bırakmazdı, geri plana iterdi kadınları. Fermandan sonra Önderliğin fikirlerine ulaştık, toplumumuzda ciddi değişimlere neden oldu bu fikirler. Artık aileler kızlarına ‘Gidin silah alın, okula gidin’ diyorlar. 50 yaşlarında annelerimiz çocuklarından okuma yazma öğrenmeye başladı. Annelerimiz kendi istekleri ile bizden okul ve silah eğitimi istiyorlar. Annelerin de bize büyük katkılarını olduğunu görüyoruz. Halka meclis çalışmaları için gittiğimizde anneler büyük heyecanla bizi karşılamakta. Önderliğin fikirleri ne zamanki Şengal’e girdi toplumumuz çok fazla ilerleme kaydetti” dedi.
‘ŞENGAL’İ ÖZERK BİR STATÜDE TUTACAĞIZ’
Êzidî halkı için elzem olanın birlik olduğunu vurgulayan Ezîz, halkın bunu günden güne başardığını ifade etti. Ezîz, şöyle devam etti: “Bugün KDP ve Haşdi Şabi de var burada ama bakıldığında Şengal’in kendi evlatlarından oluşan kuvvetleri iki gücün de toplamını geçiyor. Önderliğin fikirlerinden sonra halkımız hiç bir şeye kulak asmayacak. Bu güçlerin 10 katı da gelse biz kendi özgücümüzle savunmamızı yapacağız. Bu fikirle ayakta kalacağız ve Şengal’i özerk bir statüde tutacağız. Doğrudur belki eksikliklerimiz var ama tüm halkımızı toparlıyoruz. Halkımız artık kendi kendine böyle bir irade göstererek birlik olma yolunda ilerliyor.”
‘ŞENGAL DİRENEBİLCECEK GÜCE ULAŞMIŞTIR’
Şengal’in şimdiki durumunun 74’üncü ferman öncesinden kat be kat iyi olduğuna dikkat çeken Ezîz, tüm halka kendi topraklarına dönmesi yönünde çağrıda bulundu. Ezîz, şu çağrıyı yineledi: “Halkımıza artık güvenimiz var onların da bize güveni olsun. Bugün Şengal kat be kat daha iyi. Artık Şengal direnebilecek bir güce ulaşmıştır. Halkımıza çağrımız şudur; artık korkmasınlar. Kimsenin askerinden ve zulmünden korkmasın. Kendi ayakları üzerinde duran bir topluma da kimse kötülük yapamaz. Halkımıza kapımız açık, telefonla, yoldaşlarımızla veya başka bir yolla gelebilirler. Onların yeri özgür Şengal’dir.”
ÊZİDÎ KADINLARA ÇAĞRI
Ezîz, özellikle Êzidî kadınlara “Artık başka bir yere gitmek zorunda kalmayacaklar. Kendi atalarının yurduna dönsünler ve yurtlarını savunarak artık kirli ellere geçmesine izin vermesinler. DAİŞ’in elinde olan kız kardeşlerimizi ve annelerimizi kurtarabileceğiz. Rakka hamlesindeki yoldaşlarımız birçok Êzidî kadını kurtardı, onlara da sonsuz teşekkürlerimiz sunuyoruz. Artık kadınlarımız da hem Şengal hem de Rakka koluna destek vererek kurtarma hamlesine katılsınlar” şeklinde seslendi.
Selami Aslan – dihaber